Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İnci Başkır, kadınlarda yaygın görülen yumurtalık kistlerinin her zaman belirti vermediğini belirterek, yıllık jinekoloji muayenelerinin aksatılmaması gerektiğini söyledi. Dr. Başkır, olumsuz bir tabloyla karşılaşmamak için karın ve kasık ağrılarıyla anormal adet kanamalarının ihmal edilmemesi gerektiği konusunda kadınları uyardı.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. İnci Başkır, yumurtalık kistlerinin üreme çağındaki kadınların yaklaşık yüzde 8 ila 35’inde ve menopoz sonrası kadınların da yüzde 3 ila 17’sinde görüldüğünü belirtti. Yumurtalık kistlerinin hiçbir yakınmaya sebep olmadan, tesadüfi olarak açığa çıkabileceğine dikkat çeken Dr. Başkır, “Bir veya daha fazla şikayet ile ben buradayım da diyebilir. Şikayetlerdeki sıklık, şiddet ve özellikler hastadan hastaya, kistin yapısına, bulunduğu yere ve büyüklüğüne göre değişir”

dedi.

“Yumurtalık kistleri hastaya değişken şiddette ve sıklıkta ağrı yapabilir”

Yumurtalık kistlerinin en sık rastlanan şikayetler hakkında konuşan Dr. İnci Başkır, “En sık gördüğümüz şikayetler, karın alt bölgede veya kasıklarda hissedilen ağrı ve baskı hissidir. Genellikle tek taraflı olmakla birlikte iki taraflı da olabilir. Yumurtalık kistleri hastaya değişken şiddette ve sıklıkta ağrı yapabilir. Hastalar bazen karında, kasıklarda dolgunluk hissi ile zor idrar yapma veya sık idrara çıkma gibi şikayetlerle de karşımıza gelebilirler. Mide bulantısı, kusma, kabızlık, şişkinlik hissi, ağrılı geçen adet dönemleri, cinsel ilişki esnasında yaşanan ağrılar, adet düzeninde bozulmalar da yumurtalık kistleri açısından bizlere uyarıcı olmalıdır” dedi. Bu şikayetlerle hekime başvuran hastalarda büyük boyutlu yumurtalık kistlerinin karın muayenesi veya pelvik muayenede hissedilebildiğine değinen Dr. Başkır, “Küçük kistleri sadece karın muayenesi ile saptamak her zaman mümkün olmayabilir. Bu noktada ultrasonografi, manyetik rezonans görüntüleme ve bilgisayarlı tomografi yumurtalık kistlerini saptamada bizlere yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.

“Kistin iyi ya da kötü huylu mu olduğu araştırılır”

Dr. Başkır, yumurtalık kistlerini değerlendirirken temel amacın kitlenin yüksek ihtimalle iyi huylu veya kötü huylu yani kanserli olabilme ihtimalini belirleyebilmek olduğunu vurgulayarak, “Bu noktada hastanın yaşı, sigara kullanımı, menopoz durumu, hastalıkları, doğum sayıları, ailedeki kanser öyküleri, geçmişte aldığı tedavileri, kullandığı ilaçları sorgulanır. Bu bilgilerle beraber ultrason ve MR’da yumurtalık kistlerinin boyutu, içeriği, kapsülü, kanlanması, diğer organ ve dokularla bağlantısı değerlendirilir. Hastadan tümör markerları dediğimiz bazı kan belirteçleri istenir. Bu test ve tetkikler bizleri doğru cevaba ne kadar çok yaklaştırsa da, ne kan tetkikleri ne de görüntüleme yöntemleri yumurtalık kistleri için kesin iyi huyludur veya kesin kötü huyludur gibi bir sonuç vermez. Bu nedenle en ufak bir şüphede yumurtalık kistini cerrahi olarak açık veya kapalı ameliyat ile çıkartırız. Çıkartılan kisti de patolojiye göndererek kesin bilgiye ulaşırız” diye konuştu.

“İyi huylu kistler de alınabilir”

Yüksek ihtimalle iyi huylu olarak değerlendirilen kistlerin sık aralıklarla takip edildiğini belirten Dr. Başkır, takip esnasında ise kistin açılması, karın içine kanaması, torsiyone olması (kistin kendi etrafında dönerek yumurtanın beslenmesini bozması) gibi acil cerrahi durumlar için hastayı mutlaka bilgilendirdiklerini dile getirdi. Kontroller arasında kistin hızlı büyümesi, sık ağrı ile hastanın günlük yaşamını veya cinsel yaşamını olumsuz etkilemesi halinde ise iyi huylu olarak değerlendirilen kistlerin de cerrahi olarak çıkartılabileceğini anlattı.

“Bunları ihmal etmeyin”

Dr. Başkır, olumsuz bir tabloyla karşılaşmamak için yaptığı uyarıda şu ifadelere yer verdi:

“Yıllık kadın doğum hekimi muayenelerini aksatmamak, hekim daha sık poliklinik kontrolü önerdiyse kontrol sürelerine sadık kalmak, karın-kasık ağrılarını, anormal özellikler taşıyan adet kanamalarını ihmal etmemek ve anormal durumlardan korkup ertelememek.”

Kaynak: iha