Atak şunları söyledi; “Bildiğiniz üzere işvereni temsilen Hükümet ve işveren sendikası TÜHIS ile işçileri temsilen Türk İş ve Hak İş arasında yaklaşık  700 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokol görüşmeleri devem etmektedir.
Daha öncesinde defalarca kez kamuoyuyla ve üyelerimizle paylaştığımız gibi tekrar ifade etmek isteriz ki; Kamu çalışanları mali   durum açısından en zor günlerini yaşamaktadırlar. Son yıllarda artan enflasyona bağlı olarak ülkemizde yaşadığımız ekonomik sıkıntılar ve maaşlarımızda yaşanan erime ortadadır. Alım gücümüz her geçen gün azalmaya devam etmektedir. Son 10 yıldır enflasyon  karşısında eriyen maaşlarımız yoksulluk sınırının altında kalmaya başlamış, maaşlarımızın açlık sınırı ile arasındaki makas neredeyse tamamen kapanmıştır. Her ay işçinin emekçinin maaşı eline geçmeden yüksek enflasyon, vergiler ve sürekli çarpıtılan TUİK rakamları karşısında eriyip gitmektedir.
Yaşadığımız ve geldiğimiz nokta bu durumda iken,  insanca yaşanılabilir bir hayat için hükümetin çalışanları hafife almadan daha ciddi teklifler vermesi şayet bu olmuyorsa buna karşı ciddi tepkiler vermek gerekiyor. Yıllardır hem üretirken, hem tüketirken ağır vergi yükü altında ezilen çalışanlar için vergi diliminin %15 de sabit tutulma vaatleri, reel anlamda enflasyona ezdirmeme sözleri tutulmamakta hatta sürekli olarak kazanılmış haklarda sürekli olarak geriye götürülmektedir.
Kamu Koordinasyon Kurulu ile Hükümet arasında yapılan Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde Hükümetin Ekonomik krizi, değerimi ve bütçe olanaklarını gerekçe göstererek var olan geçim sıkıntımızı ortadan kaldırmayacak oranlarda zam teklif etmesi kabul edilemez bir tekliftir.
Türk-İş ve Hak-İş’in Hükümete teklifi açıklanmış; ilk altı ay için Yüzde 15 refah payı + yüzde 45 zam istenmiştir. Bu teklif büyük mağduriyet yaşayan işçiler tarafından yetersiz bulunmuştur. Bu yetersiz rakamlara rağmen Hükümetin yüzde 30 teklif edeceği söylentileri dahi tabanda büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. Bu nedenle bizler kurullarımızla üyelerimizle  birlikte Kamu çerçeve protokolünün bir an önce imzalanması ve Türk-İş'in taleplerinin tavizsiz hayata geçirilmesi için üretimden gelen gücün kullanılmasını talep ediyoruz. Türk İş in verdiği tekliflerden geri adım atmamasını talep ediyoruz ve aileleri ile birlikte 2,5 milyon insanın beklentilerine cevap vermesini istiyoruz.
İşte bu noktada yaşanan bu sürecin “işçilerin ve çalışanların hakkına net bir saldırı” olduğunun bilincinde olarak sendikaların ve tüm demokratik örgütlerin ortak ve birlikte mücadelesinin güçlü bir sese dönüşmesi için tüm olanakların sonuna kadar kullanılması zorunluluğunu herkese hatırlatmak istiyoruz. Olması gereken tüm sendikaların, bu tehlikeli yaklaşıma karşı kitlesel tepkilerini ortak, sürekli ve etkili olarak dile getirmesidir. Gün birliktelik, gün mücadele günüdür. Son yıllarda gerek ülkemizde yaşanan olaylara karşı tutumlarda gerekse sendikacılık hayatındaki erozyonda aktif  rol oynayamayan sendikalar içinde önemli ve tarihi bir fırsattır.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz. 11 Nisan 2023 Türk Harb İş Sendikası Eskişehir Şubesi adına saygılarımızı sunarız”
 

Editör: Mustafa YILDIRIM