Emekliyi açlığa mahkûm ettiniz, şimdi de ölüm sınırına yaklaştırıyorsunuz
Emekliyi açlığa mahkûm ettiniz, şimdi de ölüm sınırına yaklaştırıyorsunuz
İçeriği Görüntüle

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Tarım Orkam-Sen Eskişehir İl Temsilcisi Osman Emre İnselöz, TBMM’de görüşülmekte olan ve birçok çevresel düzenlemeyi kapsayan yasa teklifine karşı sert açıklamalarda bulundu. İnselöz, 16 Haziran’da Meclis’e sunulan yasa teklifinin, sermayenin çıkarlarını öncelediğini ve doğayı, tarımı, kırsal yaşamı topyekûn tehdit ettiğini belirtti.


“Toplumdan Kaçırılmış Bir Talan Planı”

Osman Emre İnselöz, Meclis komisyonlarında jet hızıyla görüşülen düzenlemeyi “toplumdan kaçırılmış bir talan planı” olarak nitelendirdi. Açıklamasında, “Zeytinlikleri, meraları ve tarım alanlarını maden ve enerji projelerine peşkeş çekmek için hazırlanmış bu yasa; doğaya, emeğe ve halkın geçim kaynaklarına açık bir saldırıdır” dedi.


Doğrudan Etkilenecek Kesimler Dışlandı

Yasa görüşmeleri sırasında üreticiler, köylüler ve emekçilerin Meclis’e alınmamasını eleştiren İnselöz, direnen yurttaşların saatler süren çaba sonucu komisyon görüşmelerine katılmayı başardığını hatırlatarak, bu direnişi saygıyla selamladı. “Bu mücadele yalnızca bir bölgenin değil, tüm Türkiye’nin doğasını, geleceğini ve emeğini savunma mücadelesidir” ifadelerini kullandı.


Zeytinlikler, Meralar ve Ekosistemler Tehlikede

Yasa teklifinin öngördüğü değişikliklerle ilgili ayrıntılar veren İnselöz, şu noktalara dikkat çekti:

  • Zeytinliklerin taşınabilir ilan edilmesiyle enerji ve maden şirketlerine alan açılıyor.

  • Mera ve tarım alanları, "kamu yararı" bahanesiyle özel yatırımlara tahsis edilebilecek.

  • ÇED süreçleri devre dışı bırakılıyor, kurumların sessizliği otomatik onay sayılıyor.

  • Kaçak yatırımlara af getiriliyor, denetim kaldırılıyor.

  • Devasa alanlar adrese teslim koordinatlarla şirketlere devrediliyor.

İnselöz, sadece Yeniköy ve Kemerköy santralleri için planlanan 24.000 hektarlık alanın 4.000 hektarının zeytinlik olduğunu ve burada yaklaşık 800-900 bin zeytin ağacının bulunduğunu vurguladı.


“Zeytinlik Taşınamaz, Bu Bir Ekosistem Katliamıdır”

Zeytin ağaçlarının taşınamayacağını belirten İnselöz, “Zeytinlikler yalnızca üretim alanı değil, birer yaşam alanıdır. Ağaçları taşımak toprağın hafızasını, iklimini, biyolojik çeşitliliğini yok etmektir. Tarımın sürdürülebilirliği, toprağın yaşamasıyla mümkündür” dedi.


Gerçek Bir Enerji Politikası İçin Talepler

Tarımın stratejik önemi ve madenciliğin kamu yararını öncelemesi gerektiğini vurgulayan İnselöz, şu talepleri sıraladı:

  • Yasa teklifi derhal geri çekilmelidir.

  • Yaşam alanları enerji projelerine kapatılmalı, anayasal güvence sağlanmalıdır.

  • ÇED süreçleri bağımsızlaştırılmalı, halkın katılımı artırılmalıdır.

  • Kaçak yatırımlara yönelik af düzenlemeleri iptal edilmelidir.

  • Enerji politikaları doğayla uyumlu, demokratik ve kamucu bir yaklaşımla yeniden yapılandırılmalıdır.

  • Fosil yakıt bağımlılığı terk edilmeli, adil ve ekolojik enerji geçiş planı oluşturulmalıdır.

  • Türkiye’nin iklim taahhütlerine gerçek anlamda uyum sağlayacak şeffaf bir yönetim yapısı kurulmalıdır.


“Birlikte Mücadele Edelim, Geleceğimizi Koruyalım”

Tarım Orkam-Sen Eskişehir İl Temsilcisi Osman Emre İnselöz, tüm yurttaşları, doğa savunucularını, köylüleri ve emekçileri bu yasa teklifine karşı ortak mücadeleye çağırdı:

“Bu yasa sadece doğaya değil, emeğe ve halkın yaşamına da tehdittir. Gelin birlikte mücadele edelim, geleceğimize birlikte sahip çıkalım.”