Direnen gençlerin ve artık büyüklerin de önünde ya da yanında hükümetin pek sevdiği marjinaller yok. Marjinal derken kimleri kast ettiğini söylemiyorlar ama ben söyleyeyim: TİKKO, DHKP-C, PKK vb örgüt militanlarını suçluyor hükümet. Direnişi örgütlediğini iddia bu örgütler neden direnişte olmadığının kanıtını bir kaç örnekle açıklamak istiyorum:

 

  • Sonda söylenmesi gerekeni şimdi söyleyeceğim: Direnişlere ve yürüyüşlere katılım sayısını düşünün. Herkes sayısını kendi belirlesin. Şayet Eskişehir'de marjinal gruplar olsaydı aklınızdan tuttuğunuz sayı yerine 500 - 1000 kişi olsalardı bırakın direnişi Emniyet Müdürlüğünü bile işgal ederlerdi.

 

  • Marjinaller çatışmalarda da hiç olmadı çünkü bir tane molotof kokteyli atılmadı. Hatta bir kaç vandalın attığı taşları saymazsak slogandan başka bir şey atılmadı.

 

  • O kadar masum ve siviller ki, nasıl slogan atılacağını bile bilmiyorlardı. Neden mi? Elinde megafon olan çapulcu (!) sloganı anons ettikten sonra kitle, sloganı iki kere tekrar eder. Ama gördük ki 3 kere, 4 kere tekrarlanan sloganlar oldu. Bu da vurgunun dağılmasına neden oldu.

 

  • O kadar örgütsüzler ki, megafonu kullanan o kadar acemi ki ( aslında örgütleyenler megafonu kullanır) kortejin önünden arkaya sloganı duyuramayacağının farkında değil. Kortejin önündeki ilk on sıra sonrasında ardışık on sıra slogana eşlik edebiliyor. Bu da eylemin amacı olan "ses getirme" ve "sesini duyurma" pratiğinden uzaklaştırıyordu. Bilinçli marjinaller olsaydı yürüyen kitlenin yarısıyla ortalığı inletirlerdi.

 

  • Çadır direnişçilerine sorduğumuz zaman en çok Kemalist, Sosyalist ya da Ulusalcı sloganlardan rahatsızlar çünkü onların eylemi birleştirici ve hiç bir örgütün angajmanlarına girmeyecek bir eylem olarak görüyorlar.

 

  • Kitle o denli sivil ve deneyimsiz ki kenti 10 km yürüyerek tekrar direniş alanına geri dönüyordu. Marjinaller olsaydı belirledikleri hedefe korkusuzca giderlerdi.

 

  • O kadar genç ve deneyimsizler ki, marş olarak  " Gündoğdu " ve " Çav Bella " söylemeye çalışıyorlar ama marşların tamamını kitlenin çoğu bilmediği için marş  ara ara katılımlarla ve elbette sessizce sona eriyordu.

 

      Ve neden bu marjinaller, eylemlere katılıyorlarsa da bireysel ve sessiz kalıyorlar, nedenleri çok basit:

 

    1. Kitle sivil itaatsizlik eylemi istiyor ve hiç bir örgüt yapılanmasının arkasında yürümek istemiyor.
    2. PKK : Barış sürecinin sekteye uğramasını istemiyorlar. Sıcak çatışmalardan ve halk olarak en çok baskıyı onlar gördüğü için.
    3. DHKP-C : Teorik olarak " Halk Devrimi" istedikleri için esasen şu an zaten olayın seyri onların istediği şekilde gelişiyor. Ancak adlarını duyurup 1. maddede söz ettiğim sivil itaatsizliği bozan grup olmak da istemiyorlar.
    4. TİKKO : Ülke çapında sayıları giderek azaldı, Eskişehir'de de yok denecek kadar azlar. Yine de olası şiddet eylemleri ( ki hiç istemediğimiz bir şeydir) başlarsa az sayıdaki örgütlüleri geri kalmayacaktır.

 

 

            O halde diyebiliriz ki direniş eylemlerini meşru kılan en büyük avantajları " örgütsüz " olmalarıdır.