Emperyalizm dünya üzerinde egemenliğini sürdürmek için hertürlü ayak oyunlarını sürdürür. Bu ayak oyunları sadece uluslararası şirketler, ülkeler ve ordular aracılığı ile olmaz. Her ülkede kendisine bir 'işbirlikçi' bulur. Emperyalizm sömüreceği ülkenin koşullarına göre ayak oyunları hazırlar.
'Din'i kullanır, ülkenin insanlarını karşı karşıya getirir. Kardeş kardeşi öldürmeye başlar. Din, dil, ırk, mezhep ile halkları karşı karşıya getirir. Tabi bunları yaparken işbirliği yapacağı kişileri, kurumları iktidara taşır. Öyle ki başa getirilenler, demokrasiden, kardeşlikten, insanların daha rahatça yaşayacağı bir düzenden sözederler.
Ancak bunlar gerçekleşmez. Ne gerçek anlamda bir demokrasi gelir, ne insan hakları ne de rahatça yaşayacağı bir düzen...
Buradan geçelim Mısır'a...
Hüsnü Mübarek diktatörlüğünü yıkan Mısır halkının ayaklanmasını ve iktidar arayışından faydalanan Müslüman Kardeşler bu kez halkın hedefi olmaktan kurtulamadı.
Dikkat ederseniz 'Ben seçimle geldim, halk da neymiş, kimseyi dinlemem, dileğimi yaparım' tutumundaki Musri yönetimi milyonlarca halkın öfkesine tepkisine neden olmuştu.
Emperyalizm, geri kalmış ve sömürülen ülkelerin ordularını kullanarak darbe yaptırırlar, o halkın orduları aracılığı ile. Mursi halk tarafından yıkılmadı, ordunun yaptığı darbe ile yıkıldı.
Halk iradesine ve halkın iktidar mücadelesine yönelik darbe kabul edilemez. Darbe ve darbeciler hiçbir gerekçeyle politikaları ve uygulamaları gerekçe olarak kabul edilemez.
Günlerdir süren direniş karşısında halkın taleplerini karşılamak yerine bastırmayı ve entrikalarla yol almayı deneyen Müslüman Kardeşler ve Mursi yönetimine karşı gelişen milyonların direnişi, uluslararası güçlerin de onayıyla daha önce Müslaman Kardeşler tarafından yapıldığı gibi bu defa da Ordu tarafından yapılan bir darbeyle sonuçlandı. Ancak bu hal halk tarafından sineye çekilmez.
Darbeciler, halkın biriken öfkesinin kendilerini de hedeflediğini iyi bilirler. Halklar darbelere karşıdır. Emek ve demokrasi düşmanlığına karşı mücadele eden Mısır halkının hak ve özgürlük mücadelesinin yanındayız.
Bugün Mısır için 'demokrasi' havarisi geçinenler, kendi ülkesindeki iktidara yönelik muhalif olan insanlara karşı davranışlar karşısında niye 'demokrasiyi' aklına getirmiyorlar.
Getiremezler çünkü onların derdi; demokrasi, insan hakları ve emek değildir.