11 Nisan Dünya Parkinson Günü’nde farkındalık oluşturmak amacıyla Parkinson hastalığı ile ilgili bilgiler verirken, Parkinson hastalığında rehabilitasyonun hastanın yaşam kalitesini yükselttiğini belirtti.
Parkinson hastalığının daha çok orta ve ileri yaşlarda ortaya çıkan bir sinir sistemi bozukluğu olduğunu aktaran Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Beyhan Yenerkol, “Parkinson hastalığı beyinde dopamin salgılayan hücrelerin hasarı ile oluşur. 65 yaş üzerinde yüzde 1-2 sıklıkla görülür. Yavaş ve sinsi seyreden bir hastalıktır. Uzuvlarda titreme, kaslarda sertleşme ve vücut hareketlerinde yavaşlama en önemli belirtileridir. Mimiklerde azalma, konuşmanın monotonlaşması ve bozulması, gövdenin hafif öne eğik pozisyon alması, kollarda ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı gibi belirtiler gözlemlenir. Yürüyüş sırasında kol salınım hareketleri azalır. Donma diye isimlendirilen harekete başlamada zorluk, bazen de birden hızlanarak koşar adımla yürüme açığa çıkabilir. Unutkanlık, uyku bozuklukları, psikiyatrik bozukluklar eşlik edebilir” dedi.
“Rehabilitasyon hastaya özel olmalı”
Parkinson hastalarında rehabilitasyonun çok önemli olduğuna dikkat çeken Uzm.Dr. Beyhan Yenerkol, “22 yıldır Fizyomer Terapia’da geliştirmiş olduğumuz integrative (bütüncül) Nörolojik Rehabilitasyon programlarının hastaları kısa sürede tekrar hayata döndürmede ne kadar etkili olduğunu görmekteyiz. Amacımız hastalık sonrası oluşması muhtemel özrün en aza indirilmesidir. Erken dönemde uygulanacak rehabilitasyon hastalığın ilerleyişini yavaşlatırken hastanın hayat kalitesini de arttırır. Hastalığın evresine göre her hastaya özel rehabilitasyon programı hazırlanmaktadır. Hastanın başkalarına bağımlı olmadan kendi hayatına devam edebilmesi ana hedefimizdir” ifadelerini kullandı.
Hastanın hayata uyum sağlayabilmesi için öncelikle hastanın değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Dr. Yenerkol, rehabilitasyonun etkilerini şöyle açıkladı:
“Eklem hareketleri, kas ve eklem sertlikleri, hastanın duruş şekli, kas kısalığı ve kuvveti, bağımsızlık seviyesi, yürüyüş ve denge muayeneleri ile hastalığın seviyesi saptanır. Bu değerlendirmelerin sonucunda kas ve eklem sertlikleri varsa manuel tedavi teknikleri ve mobilizasyon teknikleri ile hastanın şikayetleri azaltılır. Denge ve koordinasyon geliştirilerek düşmeler önlenir. Egzersizlerle kas kuvveti arttırılır, hastaya düzgün duruş postürü kazandırılır. Solunum egzersizleri ile solunum kapasitesi arttırılır”.