Lise dönemlerinde Çetin Altan’ın bir yazısını okumuştum. Emperyalizmden, kapitalizmden sözediyordu. Sonra bizim ülkemizdeki sistemi anlatmaya çalışıyordu.
Kapitalizmi uygulamaya çalışan bir sistem ile ülke yönetilmlek isteniyordu ama, Çetin Altan şöyle kısadan anlatıverdi bana:
“Olsa olsa bu barbarizm olur…”
Demek ki o dönemden beri benim ruh sağlığım bozulmaya başlamış.
Emperyalizm, kapitalizm, barbarizim, ABD, faşizm, emek ve din sömürücüleri, ve sistemin getirdiği uygulamalar benim ruh sağlığımı bozmaya başlamış.
Bu ruh sağlığı konusu Tabipler Odası Yönetim Kurulu üyesi Psikiyatrist Dr. Berkant Yelken’in açıklaması ile gündeme geldi.
“Trafik ruh sağlığını etkiliyor”
Özellikle sürücüler üzerindeki trafik sorunun ruh sağlığı üzerine etkilerini dile getiriyordu, Dr Yelken.
Bu trafik karmaşası sadece sürücüleri değil yayalara olan etkisini de düşünsek…
Emperyalizm, sistem uygulayıcılarının ve patronların ‘kar üzerine kar elde etmek’ çabası içinde oldukları için böyle sistemlerde ‘insan sağlığı’ önemsiz hale geliyor.
Bu köşede trafik ile ilgili bir çok yazılar yazdım.
Valla tek söz çıkmadı.
Son birkaç aydır da yaya kaldırımlarına araç park edildiğini, özellikle yayaların yaşamlarının tehlikeye atıldığını anlatmaya çalışıyorum.
Yine bir ses yok…
Yani ne Emniyet Müdürlüğünden, ne Trafik Şube Müdürlüğünden, ne de yaya kaldırımına eşyalarını ve masa koyan esnafa hemen ‘işgal’ parası isteyen belediyelerden ‘çıt’ yok…
Yine trafik konulu bir yazı yazayım diye düşünürken; Muhasebeciler Odası İlker Özokçu’nun ‘gezi eylemi için trafik para cezası’ haberi geldi. Bir gün sonra da Eskişehir Tabipler Odası yönetim kurulu üyesi Psikiyatrist Dr. Berkant Yelken’nin trafik sorunun sürücüleri n ruhsal sağlığını nasıl etkilediğini içeren bir açıklaması…
Şimdi düşünün, aylardır yazıyorum. Hatta birkaç kez yaya kaldırımlarına araç parkı yapılan sokak ve caddelerini söyledim.
Şuan aklıma geleni söyleyeyim yine birşey olacağını sanmıyorum ama olsun söyleyeyim.
Güllük Mahallesi Talat Paşa Caddesi (Mithatpaşa İlköğretim Okulu’nun bulunduğu cadde) üzerinde yaya kaldırımlarına park eden araçları görebilirsiniz.
Bu yazıdan sonra yine aynı yerlere bir kez daha gideceğim. Gerekirse defalarca yazacağım.
Neyse biz yine gelelim Özokçu ‘ya 343 liralık trafik cezası…
Özokçu’ya “2918 sayılı Kara yolları Trafik Kanunu’nun 14. Maddesine istinaden “Karayolu Yapısı ve Trafik İşaretlerinin Korunması: Karayolu yapısı ve trafik işaretleri ile ilgili olarak;
A ) Karayolu yapısı üzerine, trafiği güçleştirecek, tehlikeye sokacak veya engel yaratacak, trafik işaretlerinin görülmelerini engelleyecek veya güçleştirecek şekilde bir şey koymak, atmak, dökmek, bırakmak ve benzeri hareketlerde bulunmak,
B ) Karayolu yapısını, trafik işaretlerini ve karayoluna ait diğer yapı ve güvenlik tesislerini, üzerine yazı yazarak, çizerek veya başka şekillerde bozmak, yerlerini değiştirmek veya ortadan kaldırmak, Yasaktır.
Meydana gelen tehlike ve engeller, ilgili kuruluşlar ve zabıtaca ortadan kaldırılır, bozukluk ve eksiklikler yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşça derhal giderilir, zarar karşılıkları ve masrafları sorumlulara ödetilir ” diye bir gerekçe gösterilmiş ve trafik para cezası kesilmiş.
İlker Özokçu ve gezi eylemlerine katılan bazı kişilere de böyle cezalar kesildiğini duymuştum.
Desene biz yaya kaldırımlarına araç parkı haline getirildi diye yırtınırken, gezi eylemcilerine ceza kesmekten bunlara sıraya gelemiyor galiba…
Peki, yayaların hayatanı tehlikeye atan yani; yaya kaldırımlarına araçlarını park edenlerine böylesine duyarlı bir şekilde hemen ceza kesecek misiniz?
Bunları düşünmekten ruh sağlığım bozuluyor…