Kutsal mesleklerden bir tanesidir.

Sağlık işkolu.

Vatandaş olarak genelde sağlık çalışanları ile hasta olduklarında ya da yakınlarının hasta olması halinde yüz yüze gelirler,

Mesleğe  başladığım bu yana öncelikle ‘emek’ ile ilgili haberlere yöneldim. Emek ile ilgili iş kollarıyla ve buralarda örgütlü bulunun sendikalarla iç içe oldum.

‘Hak’, ‘alın teri’, ‘haksızlık’, sömürü’ konularda  defalarca haberler yaptım, yazılarımda ele aldım.

Mesleğe başladığımda özellikle sendikalar sadece iş kollarıyla ilgili değildi. Ülke ve dünya sorunlarına duyarlı idiler.

İşçiler haklarını mücadele ederek alırlardı.

Masa sendikacılığı yapmazlardı. Sendikalar da eğitimler verilirdi.

Sendikaların yayınları işçiyi bilinçlendirmeye yönelikti.

12 Eylül’de sonrası her şey değişti.

Neyse efendim.

Sağlık iş kolunda çalışan, doktor, hemşire, teknisyen, hizmetli’nin görevi  büyük sorumluluk ister. Yapılabilecek bir hata ‘cana’ mal olabilir.

Kamu emekçileriyle birlikte sağlık işkolunda çalışan emekçiler ‘örgütlü’ hale gelmek  amacıyla sendikalarını kurdular.

Bedeller ödediler, hatta ödemeye devam ediyorlar.

Diğer tarafta da  sağlık sistemi  bozukluğu, eğitimsizlik gibi konular nedeniyle sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar yoğunlaştı.

Son yıllarda sağlık emekçilerine yönelik  şiddet olayları arttı. Eskişehir’de Şubat ayı  içinde bir haftada iki sağlık çalışanına saldırılar oldu.

Bu insanlar kutsal görevlerini yapmaya çalışırken diğer tarafta da ‘hakları’nı alabilmek için mücadele ediyorlar.

Emeklerinin karşılığını istiyorlar.

Emeği savunmak, hak aramayı ‘kutsal’ olarak saymak gerekir.

Başkalarının aradıkları ‘hakları’nı bizler ‘bize ne ‘diyersek birlikte  ‘güzel günler’ göremeyiz.

Sağlık deyince Eskişehir İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzman Doktor Seyhan Fidan’ın imzası ile gönderilen  yazısından da sözetmek  gerekir.

Bu yazıya göre Sayın Fidan; Kur’an-ı Kerim ve Osmanlı Türkçesi Kursları için hastanede  “uygun mekan ve zaman ayarlanarak açılması’ isteniyor.

Diyanet İşleri, camilerimizde Kur’an-ı Kerim kursları veriliyor. Halk Eğitim Merkezlerinde, özel dershanelerde Osmanlı Türkçesi kursları var.ken, bir Vakfı’ın başvurusu üzerine hastanelerde açılması ve ‘personellere duyurulması’ istenmesi  konusunda  yorumu okurlara bırakıyorum.

Yıllardan beri sağlık iş kolunda personel  ve bina yetersizliği şikayetleri var. Bu yetersizlikler tamamlanmazken birden kurs ihtiyacı öncelikli hale geldi.

Bu konu üzerinde daha sonra yine görüşlerimizi dile getiririz.