Şenel, “Bilindiği üzere, mevcut iktidar tarafından Sağlıkta Dönüşüm Programı çerçevesinde mesleğini serbest olarak icra eden hekimlerin yapabilecekleri teşhis ve tedavi işlemleri Sağlık Bakanlığı tarafından yıllardır çıkarılan yönetmeliklerle kısıtlanmaktadır. 6 Ekim 2022 tarihinde, Özel Hastaneler Yönetmeliği ve Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikle muayenehanesi olan hekimlerin, hekimlik mesleğinin serbest icrasını engelleyen çeşitli hükümler getirilmiştir.

Yeni düzenleme ile, muayenehane hekimlerinin muayenesine başvuran hastaların teşhis ve tedavisini özel hastane ve tıp merkezinde yapabilmesi, özel hastane veya tıp merkezi ile yıllık sözleşme yapması ve ilgili branşta boş uzman hekim kadrosu olması koşuluna bağlanmıştır.  Boş uzman hekim kadrosu olmaması halinde, ruhsatında ve/veya faaliyet izin belgesinde kayıtlı uzman hekim branşlarındaki toplam kadro sayısının %15’ine kadar uzman hekimle sözleşme imzalayabileceği, aynı branşta birden fazla hekimle sözleşme imzalanmak istenmesi durumunda ilgili branşın toplam kadro sayısının üçte birinden fazla uzman hekim ile sözleşme imzalanamayacağı kuralı getirilmiştir.  Bu kurala aykırı hareket eden muayenehane hekimlerine, özel hastane ve tıp merkezlerine para cezası ve faaliyet durdurma yaptırımları getirilmiştir.  Bunun fiili karşılığı özel hastanelerde muayenehane hekimlerince tedavi yapılamayacak olmasıdır, çünkü bu şartlarda ilimizde ve çoğu ilde sözleşme yapılabilecek kadro sayısı çok yetersiz olacaktır. Muayenehanelerde yapılabilecek işlemler daha önce farklı düzenlemelerle sınırlandırılmışken serbest hekimlerin özel hastane ve tıp merkezlerinin olanaklarından faydalanması da neredeyse imkansız hale getirilmiştir. Bu durum meslektaşlarımız kadar muayenehanelerde tedavisi başlamış yahut başlayacak olan hastaları da mağdur edecektir.

 Bizler 11 Ekim 2021’den bu yana tam bir yıldır Emek Bizim Söz Bizim diyerek taleplerimizi dile getirdik. Bu taleplerimiz ASM, hastane, muayenehane ayırmadan her birimde hekimlerin güvenle, insanca koşullarda çalışıp emekli olabilmesi için olduğu kadar halkımızın da insanca koşullarda, yeterli süre ayrılarak hizmet alabilmesi içindir. Sağlıkta şiddet yasası, malpraktis düzenlemeleri, eşit işe eşit ücret, emekliliğe yansıyan tek kalem ücret, COVİD 19’un meslek hastalığı sayılması gibi taleplerimiz yeterli karşılık bulamamış, yalnızca teşvik adı altında meslektaşlarımızın üzerindeki baskı daha da arttırılmış, sonucunda da ek randevu ve mesai sonrası çalışma dayatılmıştır.

    Beyaz Reform adı altında yapılan değişikliklerle kapatılmaya çalışılan sağlık sistemindeki gedikler yama tutmamıştır. Artan iş yükü, karşılanamayan kışkırtılmış sağlık talebi için bulunan çözüm kamuoyuna sunulurken hekimlerin talebine bağlı olduğu söylenen ancak uygulamada listelere her saat için eklenmekte olan ek randevular muayene sürelerini 5 dakikanın da altına düşürmekte, normal randevu ile gelen hastalarla saatleri çakışan bu hastalar poliklinik önlerinde diğer hastalarla, hekimle, destek personeliyle gerginlik yaşamaktadır.

Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği’nde yapılan son düzenleme Sağlık Bakanlığı’nın uzun yıllardır uyguladığı yanlış politikalarla, işletemediği sevk zinciriyle, önleyemediği sağlıkta şiddetle, bildiğimiz adıyla sağlıkta dönüşümle tıkanan sistemi işletebilmek için muayenehane hekimlerinin teşhis ve tedavi imkanlarını kısıtlayarak serbest çalışma haklarını ellerinden alma çabasıdır.

Düzenleme hekimlerin serbest çalışma hakkını, hastaların hekim seçme hakkını, hastaların sağlık hizmetine erişim hakkını, anayasada tanımlanmış eşitlik ilkesini, fırsat eşitliğini çiğneyen bir anlayışla ve özellikle bu yüzden işyerini kapatmaya zorlanan özel muayenehane hekimlerini özel hastane ve kamu hastanelerine mecbur etmeye yöneliktir.

TTB kayıtlarına göre 7000 civarındaki özel muayenehanede mesleğini serbest olarak icra eden, bir çoğu kamu hastanelerindeki mobbing, şiddet ve ağır çalışma koşullarından; özel hastanelerdeki ciro baskısı ve emeğinin sömürülmesinden dolayı kendi emeği ve gayreti ile yarattığı özgür alanda ayakta durmaya çalışan meslektaşlarımızın çıkarılan yönetmeliklerle kısıtlanmalarını, hastalarını devletin herhangi bir olanağını, SGK’nu kullanmadan özel hastane ve özel sağlık kuruluşlarında hastalarını tedavi etmeye çalışmalarına getirilen engelleri kabul etmiyoruz.

 Gece rüyada görüp sabah kalkınca yapılan bu tür yönetmelik değişiklikleri Sağlık Bakanlığının keyfiyetinden çıkarılıp Avrupa başta olmak üzere tüm gelişmiş ve modern ülkelerde olduğu gibi muayenehanelerin açılması ve denetlenmesinin tabip odalarının ve uzmanlık derneklerinin görüşü doğrultusunda, meslek kuruluşlarının da içinde yer alacağı kurullarla yapılması ve hızla bu yönde bir yönetmelik düzenlemesi gereklidir.

          Bu yönetmelikle ilgili Türk Tabipleri Birliği merkezi düzeyde gerekli hukuki girişimleri başlatmış olup dün itibarı ile Danıştay nezdinde dava açmış bulunmaktadır. Bizler de Eskişehir Bilecik Tabip Odası olarak sürecin takipçisi olacağız.”

Editör: Mustafa YILDIRIM