OP. DR. MÜSLÜM TARKAN (MAVİ KLİNİK)
Şeker hastalığında ilaç ve insülin tedavisinin yetersiz olması durumunda zorunlu olarak cerrahi müdahale gerekebilir. Uzun süredir şeker hastalığı olan, insülin kullanan ve insülin ile dahi şekeri kontrol altına alınamayan ve yavaş yavaş organ hasarı başlamış (göz, böbrek, damarlar, koroner arterler, sinirler)  hastalarda artık ilaç ve insülin ile olmuyorsa, o zaman cerrahi müdahale zorunlu hale gelir.
Organ hasarı başlamak üzere olan ve uzun süredir şeker hastalığı olduğu halde medikal tedavilere cevap vermeyen veya bunu bir şekilde düzene sokamayan hastalarda cerrahi önerilir. Bu durumda ameliyat öncesi, hastanın vücudunda yeterli miktarda insülinin olmalıdır. Ayrıca, bir takım tetkiklerle beraber insülinin de belirli bir seviyede olduğu görülürse ameliyat kararı alınabilir.

İYİLEŞME SÜRECİ HIZLI İLERLİYOR

Bu ameliyatları, Laparoskopik, yani kapalı yöntemle yapabiliyoruz. Ameliyat yaklaşık 3- 3,5  saat sürebilir ve ameliyattan sonra hastanın 5 güne kadar hastanede gözlem altında kalmasıyla ve ameliyattan sonra da sulu gıda almaya hızlı bir şekilde yemeye içmeye başlamasıyla birlikte normal hayatına dönebilir.

Ameliyat sonrası, yaklaşık iki üç hafta içinde hastanın şekerinin yavaş yavaş normal seviyelere düşmeye başladığını gözlemleyebiliyoruz.  İyileşme aşamasındaki hastayı hem diyet anlamında hem de şeker ölçümleriyle sürekli takip altında tutuyoruz.
Ameliyat sonrasında hastanın dikkat edeceği hususlar şöyledir;

Ameliyat sonrası yaklaşık bir ay kadar bağırsaklar ve mide üzerine yaptığımız işlemlere vücudun uyum sağlaması için bir takım diyetler öneriyoruz. Diyette sık sık beslenmek, asitli şeylerden uzak durmak, mideyi yoracak gıdalardan uzak durmak gibi bir takım önerilerimiz oluyor. Diyet listesini hastamız bir ay kadar uyguluyor. Daha sonrasında hasta özellikle protein ağırlıklı olmak üzere; et, süt, yumurtayı kısıtlama olmaksızın rahatlıkla tüketebiliyor. Şekerli gıdalara gelince; hiç şekersiz bir diyet önermiyoruz, normal bir şekilde yiyecek ama beslenme alışkanlığı nispeten değişecek. Zaten hasta ameliyattan sonra eskiden yemek istediği şeyleri yemek istemiyor, iştahı kısmen kesiliyor, ani şeker düşüşü olmadığı için daha düzenli bir hayata geçmiş oluyor. Hastalarımıza düzenli egzersiz öneriyoruz gerektiğinde de vitamin desteği yapıyoruz, ameliyattan sonra hastalar ortalama yüzde 80-90 oranında bir daha insülin kullanmıyor.


ŞEKER HASTALIĞINDA EN ÖNEMLİ UNSUR BESLENME TARZIDIR.
Şeker Hastalığında egzersiz başta olmak üzere kişinin günlük faaliyetleri nasıl, oturarak mı çalışıyor, spor yapıyor mu, yediklerine ne kadar dikkat ediyor, nasıl besleniyor, bunların hepsi önemli ama en önemlilerinden bir tanesi genetik faktörlerdir. Maalesef bütün hastalıklarda başta kanserler olmak üzere genetik faktörler çok fazla etkili oluyor Diyabet hastalarının ekseriyetinde aileden gelen şeker hastalığı hikâyeleri vardır. Dikkat ettiğimiz parametreler şunlardır; Diyetlere uymak, düzgün egzersiz yapmak, kiloyu belli bir standartta tutabilmek ve verilen ilaçları düzgün bir şekilde kullanmak.  Bu durumda üç aylık şekeri belirleyen bir parametre vardır. Bu parametre genellikle 6,5- 7,5 civarında seyreder. Normal insanda bu 6’nın altındadır o yüzden yaşamına belirttiğimiz standartlarda devam ederse başarılı bir süreç başlamış demektir.

Diyabet korkulacak bir hastalık olmamakla birlikte ömür boyu süren ve muhakkak dikkat edilmesi gereken bir hastalıktır. Yani tedavi edilebilir. Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) tarafından Türkiye’de 20-79 yaşları arası diyabetli hasta oranının toplam nüfusun %15’i olarak ölçüldüğü düşünülürse kaliteli yaşam için beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmekte yarar olduğu şüphesiz.  

Editör: Mustafa YILDIRIM