SÖYLEŞİ : Gülnaz Demirok
Eskişehir Damla Özgereksinimliler Derneği Başkanı Emel Kapanoğlu, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında Esgazete’ye konuştu. Bir buçuk yaşında geçirdiği çocuk felcine rağmen hayata tutunan, “Bizi Allah’ın cezası gibi gören algıyı yıktık” sözleriyle mücadele hattını tanımlayan Kapanoğlu; Eskişehir’de yaşanan dönüşümü, istihdam mücadelesini ve kentteki kaldırım işgallerini değerlendirdi.
“Sakatlığı bir ceza olarak gören algıyı reddettim”
Emel Kapanoğlu kimdir?
Kapanoğlu kendisini şöyle tanımlıyor:
“Damla Özgereksinimliler Derneği Başkanıyım, aynı zamanda bir aktivistim. Bir buçuk yaşında çocuk felci geçirdim. Çocukluktan gençliğe geçiş sürecinde birçok zorlukla savaştım ama hiçbir zaman hayata küsmedim.”
“Çözüm mümkün ama kimse elini taşın altına koymuyor”
Engelsiz şehir olma yolunda Eskişehir’i değerlendiren Kapanoğlu, en büyük sorunun kaldırımlar olduğunu vurguladı:
“Tramvaylarda engelli bireylerin yer bulması kalabalık nedeniyle zorlaşıyor. Ancak asıl sorun kaldırımlarda. Özellikle Balıkçılar ve Hamamyolu bölgesindeki kaldırımlar berbat durumda. Esnafın kaldırımları işgal etmesi bizim geçişimizi tamamen engelliyor.”
“Hedefimiz karın doyurmak değil, hayatı kazandırmak”
Dernek olarak yürüttükleri çalışmaları anlatan Kapanoğlu, özellikle Organize Sanayi Bölgesi ile yaptıkları projelerin altını çizdi:
“Amacım para kazanmak değildi; orada çalışan insanların hayatlarını kazanmasıydı. Sadece iş değil, iletişim ve yaşam duruşu da öğrettik. Eskişehir’i engelli bir bireyin gözünden yeniden inşa ettik. Camilere tekerlekli sandalye yerleştiren ilk ekip de bizdik.”
Derneğin istihdam odaklı çalışmalar yaptığını belirten Kapanoğlu, bireylerin sadece maaş almak için değil, aidiyet duymak ve üretmek için çalışmaları gerektiğini söyledi.
“Engel, tek tanımımız değil”
Toplumsal desteğin önemine değinen Kapanoğlu, empati çağrısında bulundu:
“Nasıl ki siz ayağınızı korumak için ayakkabı giymek zorundaysanız, ben de ayakkabı yerine tekerlekli sandalye kullanıyorum. Tekerlekli sandalye benim özel gereksinimim; beni tanımlayan tek şey değil. Önemli olan empati kurmak ve hayatı birlikte kolaylaştırmak.”