Taksim Gezi Parkı eylemlerinin  Eskişehir ayağında  öldürülen Ali İsmail Korkmaz olayı ile ilgili açıklaması ile gündeme gelmişti.

Söylediğinin tersi çıkmıştı. Öldürenlerle ile ilgili.

Olayın üzerine giden gazetelerden bir tanesi Radikal’di… 

Ali İsmail Korkmaz’ın  ölümünden önceki dayak görüntülerini de gündeme getirmişti.

Tabi gazete haberin üzerine gidiyor ama bu haberin peşinde koşan, ısrarla gündeme getiren bir muhabiri vardır.

Radikal Gazetesi’nin  muhabiri, gazeteci arkadaşımız İsmail Saymaz.

Bu kez; gazeteci arkadaşımızı kendi maili ile tehdit ettiği haberleri ile  Eskişehir’i gündeme taşıdı.

Bu iki olaya baktığımızda  muhalif haberlere ve muhalif gazetecelere karşı ‘azim’li bir Vali ile karşı karşıya geldiğimizi anladık.

Bu son haberler beni  mesleğimde eski anılarıma taşıdı.

Yani ne Valiler görmüştük,…

Efendim; Eskişehir Valisi  Azim Tuna ülke gündemine oturdu, tepkiler yoğunlaştı.

Öyle ki , İçişleri bakanı , Muammer Güler’de açıklama yapma gereği duydu .Son olay üzerine 27 gazete örgütü ‘Gazetecilere Özgürlük Platformu’ adı altında  ağır bir eleştiride bulunarak Vali Tuna’nın hemen görevden alınması  ve  gazeteci İsmail Saymaz’ın başına gelebilecek herhangi bir saldırı ve olumsuzluğun sorumlusu Eskişehir Valisi olacağını  kamuoyuna açıkladı.

30 yılı aşkın mesleğimde birçok vali gördük, emniyet müdürü gördük, bürokrat, milletvekili, bakan,…

Eskişehir halkı da, basını da farklı bir ildir.

Gelecek bürokratlara öncelikle bunları anlatırlardı.

Bu ilde; Eskişehirlinin tepki gösterdiği, basının sürekli olumsuz bir şekilde gündeme taşıdığı vali, emniyet müdürü ve bürokratın kısa sürede ‘merkez’e alındığını bilirim.

Tehditlere alışığız, işten atılmalara da… Hani patronları arayıp işten çıkarılması ‘emirleri’ni… Bunu meslek yaşamımızda yaşadık.

Onlar gittiler, biz hala çalışıyoruz.

Derim ki; Vali Tuna’nın bizim mesleğimizin ustaları Hüsnü Arslan, Önder Baloğlu, Engin Bayrı, Bülent Özyazıcı, Yılmaz Karaca ile bir sohbet toplantısı yapsın. Ustalarımız size anlatırlar; giden  Valileri, Eskişehir halkını  ve basınını.

Eskişehir farklıdır…

İlimizde; bazı valilerin isimleri, caddelere, okullara, spor tesislerine konuldu.  Eskişehirli sevdiyse bir kişiyi ismini tabelaya değil ‘yüreğine’ yazar.

Örneğin,  ismi bir Vali ismi ile değiştirilen caddeye Eskişehirli hala ‘Çalışanlar Caddesi’ diye söyler veya  bir spor tesisine ismi verilen Vali’nin adının yerine Eskişehirspor Spor Tesisleri’ diye tarif ederler…

Yani Eskişehir öyle farklı ki; kağıt üzerinde talimatlarla yazdırılan isimleri hatırlamaz da,   resmi olarak da ismini vermesen de sevdiğinin ismini  güzel bir yere verir ve O sevdiğinin ismi ile anar o yeri.

Örneğin; resmi olarak ismi değiştirilmeyen Eti Parkı’nın ismini binlerce üniversiteli genç, ve yurttaşlar yürekleriyle değiştiriverdiler. Ve bu isim tabeladakı isme benzemez ve silinemez. İşte o isim;

ALİ İSMAİL KORKMAZ.

Zaten,  muhalif dediğiniz gazeteciler yani gerçek basın emekçileri  hiç birşeyden ‘korkmaz’lar.

İktidarın ve güçlünün yanında değil. Demokrasinin, insan haklarının, halkın yanlarında oldukları için korkmazlar.

      ****                              ****                  *****

ÇİNLİLERE, JAPONLARA SORSAK…

Eskiden Eskişehir’de çalışan Japon mühendisler vardı. Örneğin Tülomsaş’ta… Şimdi var mı bilmiyorum?

Ama bugünlerde Çinli ve Japon bir insan görürsem soru soracağım.

Çünkü 10-15 gün içinde İstanbul gazetelerinin birinde haber okumuştum. Çinliler veya Japonlar hangisi hatırlamıyorum, adamlar 10 günde bölgenin en büyük gökdeleni dikmişlerdi.

Soracağım soru şu:

Siz 10-15 gün içinde bir gökdeleni nasıl dikiyorsunuz. Biz 3-4 aydır Vilayet Alanı’nı düzenlemesini bitiremedik de…