Saadet Partisi  Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanı Muhammed Güney, 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan öncülüğünde, 15 Haziran 1997 tarihinde 8 ülkenin devlet başkanlarının Çırağan Sarayında bir araya gelip imzaladıkları anlaşma ve temel statü ile D-8’lerin resmen kurulduğunu söyledi.           

D-8’lerin Kurulması bir bakıma baştan sona kadar harplerle ve çatışmalarla geçen 20. Asrın sonunda aydınlığa açılan bir kapı olduğunu ifade eden Güney, "D-8’ler Merhum Erbakan Hoca’mızın üstün İnanç ve Çabasının bir sonucu olarak doğmuştur.  Hele hele   D-8’lerin hangi şartlarda, hangi zorluklara rağmen hayata geçirildiği hatırlandığında bu çabanın önemi daha iyi anlaşılmaktadır.8 ay gibi çok kısa bir sürede ve zor şartlar altında birbirleri ile hiçbir diplomatik ilişkisi bulunmayan ülkeler arasında, böylesine bir dış politika hamlesini gerçekleştirebilmek, ancak müthiş bir İnancın ve Sarsılmaz bir İradenin sonucudur” dedi.

 D-8’lerin, kurucusu olan ülkeler tarafından gerekli ve yeterli itibar gösterilmediği için, bugün içinde bulunduğu dünyada etkisini gösteremediğini kaydeden Saadet Partisi  Eskişehir Odunpazarı İlçe Başkanı Muhammed Güney şunları söyledi:

“Elbette hiç bir şey yapılmadı diyemeyiz. Bir takım iyi niyetli gayretler mutlaka oldu. Mesela, 2006 yılında Endonezya’daki, Beşinci Zirve toplantısı’nda imzalanan, ‘Tercihli Ticaret Anlaşması’ olumlu bir adım olmuştur. 2012 yılında Pakistan’daki 8. Zirve toplantısında D-8 Şartı’nın imzalanması ve Küresel Vizyon belgesinin kabul edilmesi sevindiricidir ama asla yeterli değildir.

 Ne yazık ki, topyekûn Moğol ve Haçlı istilalarından daha ağır bir sürecin içinden geçmekteyiz. Bu noktada dikkatinizi çekmek istediğim husus, Batı’nın hatta bütün dünyanın, geldiğimiz bu noktada, dünya barışını tesis etmekte yeterli bir anlayışa tam olarak sahip olmadığıdır. Temel sebep olarak da, menfaat duygusunun, yeri geldiğinde, herşeyin önüne geçmesi ve ellerindeki maddi gücü, bu istikamette kullanmakta tereddüt göstermemeleridir.

Bu sebepledir ki, bizim medeniyetimizin, ilkelerimizin,inancımızın hayata geçirilmesine mutlak ihtiyaç var. D-8’lerin altı umdesi bu açıdan çok büyük ehemmiyete sahiptir. İşte bu yüzden tekrar vurgulamak istiyorum ki Müslümanlar güçlerini birleştirdiği takdirde bu gidişe dur diyebilirler. İyinin, Güzelin, Doğrunun ve Faydalının Hakim olduğu YENİ BİR DÜNYA’yı hep birlikte kurabilirler.  Bunun için elbette önce kendi değerlerimize, YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE, YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİ BİR DÜNYA İdealleri doğrultusunda, kendimize dönmemiz gerekmektedir.”