ESOGÜ'de 37 akademisyen profesör unvanı aldı
ESOGÜ'de 37 akademisyen profesör unvanı aldı
İçeriği Görüntüle

Eğitim-İş Eskişehir Şubesi, 2024-2025 eğitim-öğretim yılının bitişiyle birlikte, yılın fotoğraflarından oluşan bir sergi açtı. Sergiye “Tekinsiz Eğitim, Tekinsiz Gelecek” adı verildi. Şube Başkanı Fadime Arslan, yaptığı açıklamada, eğitimde yaşanan sorunları sert ifadelerle eleştirdi.

“Bu yıl sadece bir takvim kapanmadı. Derinleşmiş eşitsizlikler, çözümsüz bırakılan sorunlar ve görmezden gelinen adaletsizliklerle dolu bir dönem geride kaldı.”

“Depreme dayanıksız binalar, temizlenemeyen sınıflar”

Arslan, okullarda fiziksel koşulların yetersizliğini vurgulayarak, “Veliler çocuklarının tuvaletlerini temizledi, sabun bile olmayan okullarda güvenlik sağlanamadı. Kadrolu hizmetli atamak yerine geçici çözümler dayatıldı” dedi.

“1,5 milyon çocuk örgün eğitimin dışında kaldı”

Ekonomik nedenlerle eğitimden kopan çocuklara da dikkat çeken Arslan, “Çocuklar ya tarikatlara ya da sermayeye teslim edildi. Açıkta kalan, çalıştırılan ve evlendirilen çocuk sayısı alarm veriyor. Bu tablo sadece rakam değil, yitirilen hayatların öyküsüdür” ifadelerini kullandı.

“İkili eğitim bitmedi, daha da derinleşti”

İkili eğitim, taşımalı eğitim ve ders süresi kısaltmalarının öğrenme kaybını artırdığını belirten Arslan, “1 milyondan fazla öğrenci taşımalı sistemde. Sabah karanlığında yola çıkan çocukların yılgınlığının sorumlusu bu sistemdir” dedi.

“Bir öğün yemek bile çok görüldü”

OECD verilerine göre her dört çocuktan birinin okula aç gittiğini hatırlatan Arslan, “Devlet ücretsiz yemek vermediği gibi, bunu yapmaya çalışan yerel yönetimleri de engelledi” diyerek tepki gösterdi.

“Özel okullar patladı, MESEM’ler çocuk emeği sömürüsüne döndü”

Kamusal eğitimin tasfiye edildiğini savunan Arslan, özel okul sayısının üç katına çıktığını, MESEM'lerde ise çocukların iş cinayetlerine kurban gittiğini söyledi. “Bugüne kadar 14 çocuk hayatını kaybetti, yüzlercesi yaralandı” dedi.

“Laiklik hedef alındı, protokollerle tarikatlar okullara girdi”

Arslan, ÇEDES ve çeşitli dini yapılanmalarla imzalanan protokollerin laik eğitimi tehdit ettiğini belirterek, “Anayasayı hiçe sayarak okulları dini ve siyasi propaganda merkezine çevirdiniz” dedi.

“Maarif Müfredatı, biat eden nesil yaratma planıdır”

Yeni müfredatın bilim dışı ve ideolojik olduğunu belirten Arslan, “Artık ders kitaplarında bilgi değil, itaat öğretiliyor” ifadelerini kullandı.

“Bakanlık, öğretmeni korumak yerine cezalandırıyor”

Öğretmen atamaları, maaşlar ve sürgün uygulamaları konusuna da değinen Arslan, Öğretmenlik Meslek Kanunu ve Milli Eğitim Akademisi uygulamalarının liyakati yok ettiğini savundu.

“Bu sergi, bir dönemin utanç albümüdür. Bu tabloda Yusuf Tekin’in ve AKP’nin siyasi hesaplarının izi vardır. Ama biz buradayız, hesabı tutuyoruz.”

“Bu eser sizin olabilir ama geleceği size bırakmayacağız!”

Açıklamasının sonunda mücadele mesajı veren Arslan, “Bu karanlığa teslim olmayacağız. Laik, bilimsel ve kamusal eğitim için mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bu ülkenin çocukları hurafeyle değil, bilimle büyümeyi hak ediyor” dedi.