HABER: BARTU CAN
Balaban, “Bugün kutlama değil, sorumluluk hatırlatma günüdür” diyerek engellilerin maruz bırakıldığı hak ihlallerine dikkat çekti.
“Kazanılmış haklar geri alınırken engelliler 19. yüzyıl koşullarına itiliyor”
Engelli haklarında uzun yıllardır küçük ama birikimli ilerlemeler kaydedildiğini hatırlatan Balaban, son yıllarda bu ivmenin tamamen tersine döndüğünü belirtti:
“Engelli hakları yerinde saymıyor; geriye gidiyor. Kazanılmış haklar engellilerin elinden alınmakta, engelli bireyler 20. yüzyılda hatta 19. yüzyılda dahi görülmeyecek uygulamalara maruz bırakılmaktadır.”
Balaban, 9 Ocak 2025 tarihli kanun değişikliğiyle engelli bireylerin erken emeklilik hakkının en az 15–18 yıl geciktirilmesinin açık bir hak gaspı olduğunu söyledi.
“Erişilebilirlik sağlanmıyor, angarya yasağı ihlal ediliyor”
AYM kararlarına rağmen kamu kurumlarında erişilebilirlik şartlarının sağlanmadığını belirten Balaban, engelli çalışanların erişilemeyen binalarda hayatta kalmaya zorlandığını ifade etti:
“Bu durum angarya yasağının açık ihlalidir.”
Eskişehir’de geçtiğimiz hafta yaşanan olayda PEV hastası 7 yaşındaki bir öğrencinin ikinci kattaki sınıfına annesi tarafından sırtında taşınmasının, erişilebilirlik sorunlarının vahametini gözler önüne serdiğini söyledi.
“ÖTV muafiyeti ve araç yenileme hakkının kısıtlanması ulaşım hakkını ortadan kaldırıyor”
Balaban, toplu taşımanın engelliler için neredeyse imkânsız hâle geldiğini belirterek araç alımlarında ÖTV muafiyetinin zorlaştırılması ve araç değişim süresinin 5 yıldan 10 yıla çıkarılmasını eleştirdi:
“Engelli vatandaşlarımızın ulaşım hakkı fiilen ellerinden alınmaktadır.”
“Evde bakım desteği yetersiz, tam bağımlı raporu almak neredeyse imkânsız”
Evde bakıma muhtaç engellilerin ekonomik koşullar nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını belirten Balaban, tam bağımlı raporu zorunluluğunun da sistemi tıkadığını vurguladı. Otizmli bireylerin haklarında da geriye dönük düzenlemelerin yapıldığını belirtti.
“İlaç, protez, bakım ürünleri dövizle fiyatlanıyor; verilen destekler yeterli değil”
Medikal ürünlerin döviz kuru üzerinden fiyatlandığını hatırlatan Balaban:
“13 bin TL’lik bakım maaşı temel gereksinimleri karşılamaya yetmiyor. Engellilerin protez ve ortezlerini iki yılda bir yenilemesi gerekirken mevcut destekler tamamen yetersizdir.” dedi.
“Eğitimde ve bakım evlerinde işkenceye varan uygulamalar yaşanıyor”
Engelli çocukların okullarda kötü muameleye maruz kaldığını hatırlatan Balaban, komisyonun takip ettiği dosyalarda hâlâ kamu vicdanını rahatlatan bir karar çıkmadığını söyledi:
“Öğretmeninden korkan, dışlanan, şiddete maruz kalan çocuklarımız var. Bakım evlerinde yaşanan şiddet olayları ortadayken hiçbir adım atılmıyor.”
“Engellilerin sorunları bedenlerinden değil, sorumluluk almayan kurumlar ve duyarsız politikalardandır”
Balaban, engellilerin karşılaştığı temel sorunun fiziksel engeller değil, sistemsel ayrımcılık olduğunu vurguladı:
“Asıl sorun duyarsız insanlar, sorumluluk almayan kurumlar ve kapsayıcı olmayan politikalardır.”
“Kurumlar kotayı dolduruyor ama eşitlik sağlamıyor”
Birçok işletmenin engelli istihdamında yalnızca kotayı doldurmayı hedeflediğini, hatta yaptırımı göze alarak engelli çalıştırmaktan kaçındığını belirten Balaban, gerçekte fırsat eşitliği yaratılmadığını söyledi.
“Yetkilileri göreve çağırıyoruz”
Balaban, açıklamasını güçlü bir çağrıyla bitirdi:
“Eskişehir Barosu Engelli Hakları Komisyonu olarak; aleyhe düzenlemelerin kaldırılmasını, kamu kurumlarının erişilebilirlik şartlarını derhâl tamamlamasını, özel kurumların denetlenmesini ve engelli vatandaşlarımızın eğitim, sağlık, spor, ulaşım ve çalışma haklarının vakit kaybetmeden tahsis edilmesini talep ediyoruz.”




