Haziran ayı bizim için ‘acıları bal eyle’meyi öğrendiğimiz aydır.

Haziran Ayı’nda işçi sınıfını anlatan, tarihine ışıt tutan, emeği, kavgayı, halkı, sevdayı anlatan şairlerimiz, yazarlarımızı kaybettik.

Tabi diğer tarafta da;   düşüncelerimizi paylaşmamıza rağmen edebiyatımıza katkı vuranlar da Haziran’da öldüler.

Güzel insanlar, sınıf adına, demokrasi, insan hakları, emek, sevda, kavga, barış adına, halkın sorunlarını dile getiren toplumsal içerikli oyunlar, şiirler, öykü, roman yazanlar, çizenler oldular.

Orhan Kemal anısına ‘Haziran’da ölmek zor’ şiirini yazan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in dizelerine bakalım:

“işten çıktım/  Sokaktayım/  elim yüzüm üstümbaşım gazete/  sokakta tank paleti/  sokakta düdük sesi / sokakta tomson/  sokağa çıkmak yasak/  sokaktayım/  gece leylâk/  ve tomurcuk kokuyor / yaralı bir şahin olmuş yüreğim/  uy anam anam/  haziranda ölmek zor!(...)/öldürmek neyi/ /yaşatmaktır önemlisi /güzel yaşatmak /abeceden geçirmek kıracın çekirgesini/  ekmeksiz yuvasız hekimsiz/ bırakmamak (...)”

“Haziran’da ölmek zor”…

Hasan İzzetin Dinamo 20 Haziran 1989, Kutsal İsyan, Ateş Yılları, Savaş ve Açlar, Kutsal Barış....

Cahit Külebi 20 Haziran 1997

Fahriye Abla'nın şairi Ahmet Muhip Dıranas 21 Haziran 1980,

Toplumsal içerikli şiirleriyle tanınan şair Tahsin Saraç, 29 Haziran 1989,

Yoksul kesiminin, işçilerin, öğrencilerin sokaktaki adamın yaşamını anlatan öykü ve romanlar yazmış Orhan Kemal 2 Haziran 1970,

Anadolu duyarlılığı ile halk kaynaklarını olanaklarını kullanmasıyla lirizmiyle günümüş şiirini de böyük ölçüde etkileyen şair Hasrettin Prangalar Eskittim diyen Ahmet Arif 2 Haziran 1991,

Halan 'vatan hainliği'ne devam eden Nazım Hikmet 3 Haziran 1963. En güzel Kurtuluş Savaşı Destanını yazan, en güzel seda şiirlerine imza atan, toplusal gerçekçi dizeleri Türk şiirine kazandıran komünist Nazım Hikmet.

Modern Türk şiirinin öncülerinde Ahmet Haşim 4 Haziran 1933,

Adı unutulmuşlar listesine kayıtlı aktör ve şair Cahit Irgat, 5 Haziran 1971…

Ve ölümleri Haziran'da işaretlenmiş yazar ve şairler;

“Ebubekir Hazım Tepeyran 5 Haziran 1947, aynı zamanda gazeteci olan Oğuz Özdeş 7 Haziran 1979, Cahit Zarifoğlu, 8 Haziran 1987, Hamdullah Suphi Tanrıöver 10 Haziran 1966, Halide Nusret Zorlutuna 10 Haziran 1984, Cemil Merçi 13 Haziran 1987, Peyami Safa 15 Haziran 1961, İzzet Melih Devrim 15 Haziran 1966…”

“Haziran’da ölmek Zor’ şiiri ile devam edelim; “uy anam anam/ haziranda ölmek zor!/nerdeyim ben/

nerdeyim ben/   nerdeyim? /kimsiniz siz /kimsiniz siz/  kimsiniz?/ ne söyler bu radyolar/ gazeteler ne yazar /kim ölmüş uzaklarda / göçen kim dünyamızdan? (...)/bu acılar/ bu ağrılar/  bu yürek/ neyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklar/ bu ağaçlar niçin böyle yapraksız/ bu geceler niçin böyle insansız/ bu insanlar niçin böyle yarınsız/ bu niçinler niçin böyle yanıtsız?/kim bu korku/ kim bu umut/ ne adına/ kim için? (...)”

Siz bu soruları yanıtlarken bende yazımı Nazım Hikmet’in şiiri ile sonlandırıyorum:

“Yaşamakta ayak direyeceksin./ Belki bahtiyarlık değildir artık,/Boynunun borcudur, fakat/ Düşmana inat bir gün fazla yaşamak.”