Kastamonu’da 1956 yılında göreve gittiği sırada geçirdiği trafik kazası sonucu şehit düşen Asteğmen Erhan Öğüt’ün mezarı, yetkililerden ilgi bekliyor. Vatandaşlar, karayolunun kenarında kalan şehit mezarının uygun bir alana taşınarak hatırasının yaşatılmasını istedi.

Kastamonu-Daday karayolu üzerinde Gölköy mevkisinde 1956 yılında vatani görevini yaptığı sırada geçirdiği trafik kazası sonucu şehit düşen Asteğmen Erhan Ögüt’ün mezarı, yetkililerden ilgi bekliyor. Karayolunun hemen kenarında kalan şehit mezarı, aynı zamanda bakımsızlıktan üzerinde otlar bitti. Geçtiğimiz yıla kadar şehit mezarının başında dikili olan direk ve direğe asılı olan Türk Bayrağı da yol çalışmaları sırasında kaldırıldı. Türk bayrağının da kaldırılmasıyla şehit mezarında geriye sadece şehidin mezar taşı kaldı. Vatandaşlar, zamanla şehirleşmeden dolayı şehit mezarının hemen karayolunun kenarında kaldığını ve şehidin hatırasının yaşatılması için şehit mezarının uygun bir yere taşınmasını talep etti.

Turizmin Çeşitlendirilmesi ve Geliştirilmesi Derneği (TURGED) Başkanı ve Turizm Otelciler Dernek Üyesi Zühtü Aslan, şehit mezarının Kastamonu Şehitliğine ya da daha uygun bir alana taşınması için geçtiğimiz yıllarda dilekçe vermesine rağmen herhangi bir olumlu dönüş alamadığını kaydetti. Şehidin 1956 yılında Subaşı köyünde görev yerine gittiği sırada Asteğmenin bir kaza geçirdiğini ve bu kazada hayatını kaybettiğini söyleyen Aslan “Bu kazada şehit olan Asteğmenimize ait bir şehit mezarımız var. Şehit Asteğmen, öldüğü yerde defin ediliyor ve mezar taşı yolun kenarında bulunuyor. Şehir zamanlı büyüdü ve büyümeye de devam ediyor. Şu anda Daday yolunun yapımı ve genişletilmesi söz konusu. Yol buraya işgal edeceğinden dolayı buradaki mezarın ve mezar taşının şehitliğe ya da daha uygun bir yere alınması, buradan taşınması gerekiyor. Şu anda şehidin yattığı yer, bu gördüğümüz alan Karayollarına geçti. Bu şehit mezarının da daha uygun bir yere Valiliğimizin taşımasının gerektiğini düşünüyorum. Çünkü burası belediye veya muhtarlık sınırları içerisinde değil. Burası üniversitenin de alanının dışında kalmış bir yer. Bu şehidimizin hatırası, şehidimizin mezarı, şehidimizin mezar taşı mutlaka bir yere taşınarak ya da muhafaza altına alınarak yaşatılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Şu anda kitap hazırlığı içerisinde olduğunu ve karayolunun kenarında kalan şehit ile ilgili de ‘bayrağını bekleyen şehit’ diye bahsedeceğini söyleyen Aslan, şöyle konuştu:

“Bende inşallah kitabımda bu şehit mezarını ‘bayrağını bekleyen şehit’ diye yazacağım. Kitabımda bu şekilde çıkacak. Eskiden burada şehit mezarının üzerinde direğe asılmış Türk bayrağı vardı. Yol çalışmaları esnasında bu direği ve Türk bayrağını buradan kaldırmışlar. Zamanla bakımsızlıktan tahrip olan mezarın sadece taşı kalmış.”