
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli, şehirde güçlü sanayi projeleri, OSB’nin büyüme ivmesi ve üretim odaklı vizyonuyla tanınan bir isim. Ancak onun hikâyesi yalnızca yönettiği büyük ölçekli sanayi yatırımlarından ibaret değil. Küpeli, yıllardır şehrin üretim gücüne yön veren isimlerden biri. Onu çoğu kişi büyük projeler ve güçlü sanayi vizyonuyla tanıyor; fakat bu başarıların arkasında çocuk yaşlardan itibaren şekillenen bir çalışma kültürü, sahadan kopmayan bir yönetim anlayışı ve Eskişehir’e duyduğu derin bir bağlılık yatıyor.
Küpeli ile, sanayinin kalbindeki yoğun mesaisini, bugünlere uzanan yolculuğunu, OSB’deki dönüşümü son dönemi olarak tanımladığı başkanlığını, kimin sürdürmesini arzu ettiğini ve geleceğe dair hedeflerini konuştuk. Esgazete Yazı İşleri Müdürü Şenay Bilik Yıldırım’ın gerçekleştirdiği söyleşide, Küpeli hem kişisel hikâyesini hem de Eskişehir OSB için kurduğu güçlü hayalleri anlattı.
Yıldırım: Başkanım, sizi herkes iş tarafınızla tanıyor ama… Nadir Küpeli nasıl biridir?
Öncelikle oldukça duygusal, merhametli ve iyi insan olmayı öncelikli prensip edinmiş bir kişiliğe sahibim. İş hayatının acımasız ortamında bile bu değerleri korumaya, sakin ve kontrollü davranmaya özen gösteriyorum. Tüm canlılara karşı merhametli olmayı temel ilke olarak benimsedim: ağaç, çiçek, hayvan, insan… Özellikle aileme ve çocuklarıma karşı bunu öncelik olarak görüyorum.
Sanayi ve iş hayatı içinde merhametli kalabilmek zor olmalı.
Küpeli: Zor ama akılsızca değil, bilinçli bir şekilde çalışıyoruz. İş hayatında birçok olumsuzluk ve stres var. İnsanlar sizi zorlayabilir, sabrınızı test edebilir. Ama ben hep sakin kalmaya, yükselmeden, kontrollü şekilde davranmaya çalışıyorum.
Yıldırım: : İş hayatına kaç yaşında başladınız?
Küpeli: Aslında çocukluktan itibaren. Babamı 7-8 yaşlarımda kaybettim, 8-9 yaşlarımda çocuk yaşta çalışmaya başladım. Tarlada annemle çalışırdık, saman yapar, elma ve sebzeleri pazarlarda satarak ticaretin içinde büyüdük. Çocuk yaşta inekleri götürüp yoğurt ve süt ürünlerini pazarda satardık.
Yıldırım: : Çocukken “Büyüyünce şunu olacağım” dediğiniz bir hayaliniz var mıydı? Bugünkü hayatınızla benziyor mu?
Küpeli: 9-10 yaşında Atatürk gibi vatana ve millete faydalı bir insan olmak isterdim. Atatürk’ün de babasız büyüdüğünü bilirdim; ben de babasız büyümüş biri olarak onunla özdeşleştirmiştim. Bugün bu hedef yolunda önemli mesafe kat ettim. Ama bu yolculuğun hiç bitmeyeceğini biliyorum; sürekli yeni hedefler ortaya çıkıyor.
Yıldırım: : Eskişehir OSB Başkanlığı sizin için bir görev mi, yoksa gönül bağı mı?
Küpeli: Kesinlikle gönül bağı. Bu görevi şehre olan vefa borcumu ödemek için yürütüyorum. Maddi bir beklentim yok; yönetim kurulumuz da aynı şekilde. Buradaki birikimlerimizi sanayicilerimize aktarmak, Amerika’yı yeniden keşfetmeden verimli çözümler sunmak önceliğimiz.

Yıldırım: : Önümüzdeki seçimlerde yeniden adaysınız, rakipleriniz olacak mı?
Küpeli: Tabii ki başka adaylar da çıkabilir; 917 sanayicimizden yaklaşık 750’si seçme ve seçilme hakkına sahip. Bu doğal haklarıdır.
Yıldırım: O zaman önümüzdeki seçimlerde yeniden seçilirseniz, bu son döneminiz olacak..
Küpeli: Bu dönem son dönemim olabilir, ama şartlar ne gösterecek bilemem. Yarım kalan projeleri tamamlamak ve görevimi devralacak kişiyi yetiştirmek için bir dönem daha devam etmek gerekebilir. Kurum hafızasının ve uzun vadeli planlamanın korunması önemli.
Yıldırım: Yine son döneminizde yeni bir başkan adayını hazırlamak istediğinizi de söylüyorsunuz, aklınızda sizden sonrası için bir isim var mı?
Küpeli: Bunu açıkça söyleyebilirim; başkanvekilimiz işlerinin yoğunluğu nedeniyle biraz beklemeyi tercih etse de ben Yönetim Kurulu Başkan Vekili Metin Saraç’ın bu önemli görevi başarıyla devam ettireceğine inanıyorum
Yıldırım: : Bölgeyi gezerken bazen sanayicilerle, çalışanlarla sohbet ediyorsunuz. O anlarda en çok neler anlatıyorlar size?
Küpeli: Şu anda en önemli sorun finansman: yüksek stok maliyetleri, kısalan vadeler, para trafiğinin zorlaşması ve artan maliyetler nedeniyle ciddi kârsızlık var. Önceden nitelikli iş gücü sorunu öncelikliydi; şimdi bazı sektörlerde (özellikle tekstil) daralma ve ekonomik yavaşlama nedeniyle iş gücü piyasasında kısmi rahatlama oldu. Ancak sürdürülebilir değil; birçok sanayici küçülme imkânı olsaydı bunu değerlendirirdi.
Yıldırım: OSB’nin büyümesiyle ilgili çok sayıda proje yürütüyorsunuz. Bu projeleri planlarken “Şu yapılırsa Eskişehir’e iyi gelir” dediğiniz ilk şey ne oldu?

Küpeli: Sosyal Donatılar ve Eğitim: Yaşam Parkı ve sosyal tesisler, çalışanların ve şehrin kullanımına açıldı. Mesleki eğitimle nitelikli iş gücünü destekliyoruz. Altyapı ve Teknoloji: Enerji kapasitesi 8 yılda 100 MW’dan 400 MW’a çıktı. TANAP’tan doğalgaz alan ilk OSB olduk (100.000 m³/saat). Türkiye’de bir ilk olan LoRaWAN projesi ile 26 baz istasyonu üzerinden ücretsiz veri toplama hizmeti sunuyoruz. Devlet Destekleri: BEBKA, Kalkınma Ajansları, Sanayi Bakanlığı destekleriyle birçok proje yürüttük. BEBKA’da adaletsiz kaynak dağılımını şikayet ederek düzelttik.
Yıldırım: : Üniversite-sanayi işbirliği nasıl yürütülüyor?
Küpeli: Henüz istediğimiz düzeyde değil. Üniversite ve sanayici tarafında bazı çekinceler var. Teknopark ve ATAP bünyesinde 142 firmaya hizmet veriyoruz; yakın zamanda 200’e çıkarmayı hedefliyoruz. Sonuçlar olumlu, işbirliği hızlanacak.
Yıldırım: Son olarak Eskişehir’e tek bir cümleyle bir mesaj vermenizi istesem…
Küpeli: OSB şehirden kopuk değil; şehirle iç içe. Yaşam Parkı ve KAVI Fitness Merkezi gibi sosyal tesisler tüm Eskişehir halkına uygun fiyatlarla açık olacak. Çocuk şenlikleri ve etkinlikler de devam edecek. Şehrimize ve sanayicimize hizmet etmeye çalışıyoruz; bu anlayışla çalışmalarımız sürecek.






