Tayfur Bayar Lisesi hayali bir zil ile başladı

Söyleşi: Sevim Şahin

Eskişehir’e Tayfur Bayar Lisesi’ni kazandıran Bayar, okul kurma hayali kurarken bir gün eskiciden bir okul zili aldığını anlatıyor. Tayfur Bayar, o gün eve gittiğine eşine şöyle demiş: “Hanım bugün okulun zilini aldım. İnşallah okulu da yaptıracağım…”

Tayfun Bayar kimdir, anlatır mısınız?

1929’da Sivrihisar’da doğdum. Başarılı öğrenci olmama rağmen o günün koşullar oldukça zordu, yokluk ve sıkıntılar vardı. Babam beni bir terzi yanına çırak olarak verdi. 3,5 sene çalıştım, sonra küçük bir dükkan açtım, burada sabahlara kadar çalıştığım oldu. Daha sonra evlendim. 1952’de daha kapsamlı konfeksiyon üretimi yapabilmek için atölye açtım. Daha sonra köprü başında 1960’da hazır giyim ticareti yaptım orada da.

Eğitime verdiğiniz katkı çok değerli. Tayfur Bayar Lisesi’ni nasıl hayata geçirdiniz, hayalleriniz nasıl gerçek oldu?

Süleyman Çakır Lisesi’nin açılışı vardı, yağmurlu bir gündü. Bademlik’te kız öğretmen okulu vardı oradan gelmişler Süleyman Çakır Marşı’nı söylediler. Çok kalabalık idi.  Süleyman Çakır’ı kürsüye davet ettiler, konuşma yaptı. Çok alkışladılar, çok duygulandım. O gün içimden Allah’ım bana da nasip etsin diye geçirdim. O günlerde bir sandalye alacak param yoktu. Daha sonra çok çalıştım çok. Bir gün eskiciden bir okul zili buldum aldım. Eve geldim hanıma dedim ki okulun zilini aldım. İnşallah okulu da yaptıracağım. Ve çalışmaya devam ettik. Ne zevk, ne sefa hep çalıştım. Allah da işlerimizi rast getirdi. Bir gün Vali Sami Sönmez’e gidip bu düşüncemi anlattım.  Okul yaptırmak istediğimi söyledim. Oda yardımcı oldu ve   Milli Eğitim Müdürlüğü’ne teslim ettik.. 

Daha sonra Safiye Gönül Huzur Evi’ni de yaptınız, nasıl odu anlatır mısınız?

Daha sonra huzur evi ihtiyacı varmış. 80 kişilik huzur evi yaptırdık. Ben bu şehirde doydum, bu şehirde kazandım. Bu şehre böyle katkılar yapmayı nasip etti Allah’ım.  

Şiirlerinizi okuduğumda; zaman zaman Neyzen Tevfik’i hatırladım, onun izlerini buldum. Bazen ilahi aşk, bazen taşlama ve iki kitabınız var. Ve daha birçok şiiriniz var.  Ne zaman imza günü yapacaksınız?

Evet şiirlerle olmayı çok seviyorum. Ve içimden gelen her satırı yazıyorum.  Sağ olsunlar üniversitelerden yardımcı oldular, iki kitabım oldu. Ama daha çok şiirim var, en kısa zamanda bunların da toparlanıp, kitap olmasını çok arzu ediyorum. Belki kitap olursa o zaman imza günü de yaparız inşallah. Neden olmasın.

Yunus Emre’ye olan hayranlığınız ve bir isteğiniz olduğunu söylüyorsunuz.

Evet Eskişehir’de neden Mevlana gibi bir külliye olmasın. Yunus Emre biliyorsunuz dünyaya “Sevelim sevilelim” sözünü yazdırdı. Biz bu değerimizi güzel Eskişehir’in her yerine yazsak, herkes gelip Yunus’u tanısa, evlatlarımız, torunlarımız bu güzel Allah aşkını anlatan Yunus Emre’mizi tanısa olmaz mı? Ben zaman zaman Mihalıççık külliyesine yardımcı oluyorum. Ama Yunus Emre külliyesi, senede bir kere değil, her zaman insanların gelip tanıması için çok daha anlamlı olur…