Büyük Birlik Partisi ve Alperen Ocakları 23-31 Mart Muhsin Yazıcıoğlu Haftası nedeniyle Çarşı Cammi yanında bir fotoğraf sergisi açtı.
Serginin açılış konuşması yapan Büyük Birlik Partisi MKYK Üyesi Ahmet Namık Akdoğan, “2009 yılında ir suikast sonucu katledilen şehitlerimizin bu hafta 10. Yıldönümünü yadediyoruz. Her sene 23-31 mart hafta arası Muhsin Yazıcıoğlu haftası olarak hem Büyük Birlik Partililer hem Alperen Ocakları hem de Muhsin Yazıcıoğlu gönüllüler tarafından Türkiye’nin tüm vilayetlerinde bir takım anma etkinlikleri ile şehitlerimizi yaad ediyoruz. Bizler de Eskişehir de Büyük Birlik Partisi Alperen Ocakları olarak rahmetli şehirlerimizin 10. Yıldönümünde Onun Yolunda adı altında bir fotoğraf sergisi ile rahmetli şehitlerimizin %80’i Eskişehir ziyaretlerinden oluşan bir fotoğraf sergisi ile rahmetli şehitlerimize hiç olmazsa bir fatihasını almak üzere Muhsin Başkanımızı yadedeceğiz” dedi.
Fotoğrafların çoğunun çok geldiği Eskişehir’in programlarının fotoğrafları olduğunu ifade eden Akdoğan şunları söyledi:
“ Rahmetli Muhsin Başkan 1992 Aralık ayında Söğüt önünde bir toplantı neticesinde bugunleri işaret eden bir mütabakat çağrısı yapmıştır. O günlerde Türkiye’nin bugünleri görüp tüm inananların tüm vatan millet sevdalılarının tüm millet aşıklarının biraya gelmesini Allahın dirliği ve peygamberimizin risaleti dışında hiçbir mutlak hakikat tanımadan birlikteliklerin farklılıkların zenginlik olarak görünerek birlikteliklerin oluşturulması gerektiğini bundan tam 27 sene önce kurultayda ortaya koymuştur.
Muhsin Başkan bu ülkenin sigortasıydı, Muhsin başkan bu milletin imanlı Anadolu’nun kavruk yüzlü bir siyasetçisiydi. Hiçbir yerden ciyazad almadan çıkmış olduğu bu yolda maalesef 18 yıllık siyasi sürecin sonunda alçakça bir dağ başında Keş dağında karlar altında şehit edildi. Biz onun gönüldaşları olarak onun evlatları olarak onun izinde 26 yıldır bu siyaseti sürdürüyoruz. 10 yıldan bu yana maalesef ona kardeşim diyenler ona dostum diyenler ona arkadaşım diyenler bu 10 yılı geçen süre içersinde 2009 Keş dağlarında gerçekleştirilen suikast için ellerinden geleni çabayı maalesef göstermediler. Biz hem şehit aileleri hem de parti yöneticileri 10 yıldır bu suikastın peşini bırakmadan mahkeme süreçlerini tek tek takip ederek bugünlere geldik.
15 temmuz hain darbe girişiminde de görüldüğü üzere bir takım odakların bir takım çevrelerin bu suikastta parmağı olduğu son günlerde de Yargıtay’ın Danıştay’ın almış olduğu kararlarla özellikle nasıl bir yere girdiği ne şekilde ceryan ettiği de aydınlanmaya başladı. İnşallah bizlerin de takipçiliği ile birlikte önümüzdeki günlerde Türkiye de olmaması gereken suikastların ve Türkiye ne olduğu belirsiz kaçak çetelerin meydana getirdiği suikastların önüne geçileceğini umut ediyoruz.
Bizler şunu kesinlikle söylüyoruz ki Muhsin Yazıcıoğlu suikastı çözülseydi bu ülke 15 Temmuz’u yaşamazdı, 15 Temmuzlara cesaret edemezlerdi. Zaman zaman Türkiye’nin sıkıştığı dönemler de özellikle ihtilala dönemlerinde namlusunu milletine dönmüş dalga Selman selam durman diyerek milleti oraya koymuş milletimiz o cümlesiyle 15 Temmuz’u bertaraf etmiştir.
Muhsin Yazıcıoğlu Türkiye Suriye olmaz Türkiye Cezayir olmaz Türkiye İran olmaz biz buna müsaade etmeyeceğiz lafıyla o 28 Şubat döneminde Türkiye üzerinde çirkin amelleri olanların önüne geçmiştir. Biz seçim sürecine giriyoruz Önümüzdeki hafta sonu seçim yaşanacak rahmetli şehitlerimizin de çok önemli bir sözü var onları da sizlere anımsatarak basın toplantıma son vermek istiyorum.
Seçimler kavga aracı olmasın derdi seçimlerden sonra herkes Eş, dost, akraba, komşu olarak birbirinin yüzüne bakacak, siyaset dilinin kesinlikle keskin olmaması gerektiğini ve seçimlerden sonra yine insanların birbirinin yüzüne bakacak şekilde birbirlerine muhalefet etmesi gerektiğini ifade eden bir şehit mürmelteleri olarak bizler de onun siyasi hayatında ortaya koymuş olduğu yoldan, çizgiden ayrılmayacağımızı burada ifade etmek istiyorum.”