Eğitim-iş Eskişehir Şubesi Başkanı Hüseyin Yurtman şunları söyledi; “9 Haziran tarihinde Başkent Ankara’mızda, kurulduğu günden bu yana Atatürk ve cumhuriyet değerlerini kendine yol haritası yaparak emeğin ve emekçinin yanında olan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalarımızla birlikte, bizzat siyasi iktidar tarafından temmuz ayında maaşlarımıza yapılacak zammı belirleyecek olan enflasyon farkını düşük göstererek emekçilerin ekmeği ile oynayan TÜİK’in oyununu bozmak ve gerçek enflasyon oranlarını açıklaması için gittiğimiz Türkiye İstatistik Kurumu önünde, aslında kendilerinin de daha insanca bir yaşam hakkını savunduğumuz güvenlik güçlerimiz tarafından çok sert bir müdahale ile karşılaştık. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; kamu emekçilerine bu zulmü reva gören, sonucu suç teşkil eden bu emri veren ve uygulayan valisinden güvenlik görevlisine, görevi aslında kamu güvenliğini sağlamak olan kişilerin ve çocuklarının da daha özgür ve daha demokratik bir Türkiye’de yaşamaları için sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak, bugün tüm Türkiye’de yaşanan bu zulmü protesto ediyor ve emeğimizin, alın terimizin hakkını aramak ve hak ettiğimiz insanca yaşam şartlarını tüm emekçilerin emeklilerin, memurun çiftçinin ve halkımızın alması için, ülkemiz üzerindeki bu karanlık dağılana kadar dün ve bugün olduğu gibi yarınlarda da mücadelemize her alanda kararlılıkla devam edeceğiz.

 

TÜİK’in açıkladığı mayıs ayı oranlarına göre aylık bazda yüzde 2,98 beş aylık bazda yüzde 35,64 ve son bir yıla göre yüzde 73,5 oranında artış yaşandı.

Ancak, açıklanan enflasyon oranları son 20 yılın en yüksek seviyelerinde seyretse de açıklanan veriler gerçeği asla yansıtmamaktadır. Birleşik Kamu-İş konfederasyonu araştırma birimi olan Kamu-Ar’ın yaptığı araştırmaya göre; mayıs ayı enflasyon oranı aylık bazda yüzde 9,2 rakamını, beş aylık bazda yüzde 65,6 yıllık bazda ise yüzde 159,6 oranı ile üç haneli sayılara ulaşmıştır.

Kamu-Ar verilerine göre, yıllık bazda sebzede yüzde 422,4 meyvede yüzde 243,1 ekmek, pirinç ve un ürünlerinde ise yüzde 139,4 gibi oranlarda enflasyon yaşanmaktadır. Kamu-Ar verilerimiz TÜİK’in verilerine kıyasla, vurdumduymaz AKP iktidarına inandırıcı gelmese de yurttaşlar çarşı pazarda bu gerçeği yaşayarak öğrenmektedir.

Doğalgaz son 1 yılda sanayide yüzde 601 konutta yüzde 146 zamlanmış, 320 metreküp doğalgaz bulduk müjdesinden sonra, doğalgaza 13, elektriğe ise 12 kere zam gelmiştir.

Kamu çalışanları ve emeklilere ise enflasyon farkı haricinde yüzde 7,5 oranında zam yapılmış, fakat bugün yaşanan enflasyona göre maaşların alım gücü, geçen yılın asgari ücretinin bile gerisine düşmüştür.

Görevleri aslında, kamu çalışanları ve emeklilerin haklarını savunmak olan; fakat AKP iktidarının emrinde imzaladıkları toplu sözleşme ile kamu emekçilerini, emeklilerini ve halkımızı açlık, yoksulluk ve sefalet bütçesine mahkûm eden başta Memur-Sen olmak üzere; adeta bir koalisyon ortağı gibi davranarak o toplu sözleşme masasına oturan ya da bu toplu sözleşme oranlarına ses çıkarmayan, emeği ve emekçileri yalnız bırakan yandaş konfederasyon ve sarı sendikalar da içinde bulunduğumuz bu durumun baş sorumlularıdır. Bu sebeple buradan tüm kamu emekçilerine, iyi niyetle üye bulundukları bu yandaş konfederasyon ve sarı sendikaları sorgulamalarını ve tüm kamu çalışanlarımızı bu karanlık ortamda kendi gelecekleri için emeğin ve emekçinin tek sesi olan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalarımızda birleşmeye çağırıyoruz.

Yaşanan enflasyon oranının dışında gerçeklere dayanmayan veri açıklayan TÜİK’i referans alan hükümet, sözde enflasyon oranında zam yapmaktadır. Sözde enflasyon oranında yapılan zam, eriyen para biriminin sözde telafisidir. Yani zam oranı sıfırdır. Biz gerçek enflasyon oranının üzerinde zam talep ediyoruz. Bu yapılırsa bir nebze olsun yaşam şartlarımızda iyileşme olabilir diyoruz.

Haziran ayında, yine doğalgaza yüzde 30, elektriğe yüzde 15 zamlarla girdik. Geçtiğimiz yıllarda, yılda sadece iki kere gelen zam haberlerinden bile rahatsızlık duymaktaydık. Ancak AKP iktidarı, günlük olarak gelen zam haberlerindense, artık aylık zamlara bile yurttaşları razı etmeye çalışmaktadır. TÜİK’in çarpıtılmış rakamlarının bile gerisinde seyrederek kamu emekçileri günden güne yoksulluğa mahkûm edilmiştir.

Bundan sadece 10 yıl önce en düşük kamu emekçisi maaşı 1000 dolar civarında seyrederken bugün 400 dolar civarına karşılık gelmektedir. Yıllarını eğitime ve ülkemiz çıkarlarına adamış olan kamu emekçilerinin maaşı diğer para birimleri karşısında, yıldan yıla erimiş ve alım gücünü kaybetmiştir. Sürekli geçmişten medet uman AKP iktidarının, bu hesapla en düşük kamu emekçisi maaşını bugünkü döviz kuruyla en az 17 bin liraya çıkarması gerekmektedir.

 

İşsizlik oranları nisan ayında yüzde 11,4 genç işsizlik oranı ise yüzde 22,7 olarak açıklandı. TÜİK verilerine göre işsiz sayısı 2022 yılı Mart ayında bir önceki aya göre 153 bin kişi artarak 3 milyon 894 bin kişi oldu. Ancak bu rakamların ve hesaplama yönteminin de ne kadar gerçeği yansıttığı ayrı bir tartışma konusudur.

Yurttaşların yaşam deneyimleri, TÜİK’in açıkladığı işsizlik ve enflasyon verilerinin tam tersini göstermektedir. TÜİK’in açıkladığı her istatistik gibi işsizlik oranları da hayal ürününden başka bir şey değildir. AKP iktidarının verileriyle oynama kabiliyeti, işsizliği ve halkın gerçek enflasyonunu asla gizleyemeyecektir.   

AKP iktidarının uyguladığı politikaların, işsizliği hafifletecek sonuçlar yaratması asla mümkün değildir. AKP iktidarı ülkeyi yönetmeye devam ettikçe ekonomideki kriz büyümeye ve milyonlarca emekçi açlığa ve işsizliğe mahkûm olmaya devam edecektir.

AKP iktidarının akla ve bilime uygun bir şekilde üretim, yatırım ve düzgün bir para politikası üretmemekteki ısrarı son bulmadıkça, ekonomik krize de hiçbir şekilde çözüm üretemeyecektir.

AKP İktidarı acilen ciddi ve somut adımlar atmalı ve milyonlarca gencimizin ve yurttaşımızın işsizlik sorununu çözmelidir.

 

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak bizler, AKP iktidarını; yandaşa, partiliye, mülteciye, akrabaya, haksız bir şekilde ulaşabildiği her yerden maaş alan liyakatsizlere tanıdığı ayrıcalıklardan vazgeçip ülkesi için mücadele veren kamu emekçilerinin, emeklilerin ve halkımızın sorunları ile ilgilenmeye davet ediyoruz. Aksi halde, sayıları milyonları aşan kamu emekçileri, emeklileri ve bu halk evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta AKP’ye soracaktır.”