1 Mayıs işçi Bayramı’nın emeğiyle var olan, var eden tüm emekçilerin, hak ve eşitlik mücadelesinin bir sembolü olduğunu belirten DSP Genel Başkan yardımcısı Dilara Tambova,  Ülkemizde emek mücadelesi denilince ilk akla gelen ismin, Bülent Ecevit olduğunu söyledi.
İşçilerin Cumhuriyet tarihi boyunca en fazla hak kazanımlarının, Ecevit'in 1963'de Çalışma Bakanlığı döneminde Olduğunu  belirten Tambova,  “1961 Anayasa ile çalışanlara getirilen özgürlükler, Ecevit'in Bakanlığı döneminde yasal zemine kavuşturulmuştur. İşçinin emek mücadelesi verebilmek için, öncelikle sahip olması gereken sendika, toplu sözleşme ve grev hakları yine Ecevit tarafından verilmiştir. Son Başbakanlığı döneminde İş Güvencesi Yasası'nın çıkartarak çalışanlara güvence sağlanması için, sağlık sorunlarına rağmen tasarının yasalaşmasını bizzat yerinde takip etmiştir. Sn Bülent Ecevit'in sadece mecliste ya da yasalar bağlamında değil, yaşam tarzıyla ve fikir dünyasında, emek mücadelesini ne kadar içselleştirdiğinin ispatı ise, hiç değiştirmediği mavi gömleğidir” dedi.
 Mavi gömleğin  sadece bir renk tercihi değil, onun için yaşam felsefesinin bir ifadesi olduğunu kaydeden Tanbova şunları  söyledi:
“Çünkü mavi yakalı diye tabir edilen işçi kesimine sembolik bir, gönülden bağlılıktır. Hayatını emeğe, hakça ve insanca bir düzene, sosyal devlet ve adalet anlayışına adayan, Türkiye'de çağdaş anlamda işçi haklarının mimarı olan Bülent Ecevit'i bugün emekçi kardeşlerimiz her zamankinden daha çok aramaktadır. Ecevit sayesinde kendilerine verilen tüm haklar, AKP tarafından tek tek alınmış, tamamen savunmasız bırakılmışlardır. Özel istihdam bürolarıyla geçici iş ilişkilisi adı altında yapılan sözleşmelerle, artık insanlar kiralık işci durumuna düşürülmüş ve adeta kiralanılan bir metaya dönüştürmüşlerdir. Bu sayede koşulları tam olarak yerine getirilen, Gerçek anlamda bir iş ilişkisi oluşmadığı gibi, aslında sosyal bir varlık olan insanı tamamen soyutlamakta, niteliksiz hale getirmektedir. Son olarak kıdem tazminatının da kaldırılmasıyla bu ülkede işçi ve emekçi açısından kazanılmış bir hak kalmamıştır. Unutulmamalıdır ki! Emeğin olmadığı ve kıymetinin bilinmediği bir yerde, ne üretim, ne verimlilik, ne de gelecek olamaz. Gelişip büyümemiz için, emeği var etmek, emekçimize sahip çıkmak zorundayız. Bütün işci ve emekçi kardeşlerimizin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Kutlu Olsun.”