Eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe, seçim konuşması yaptığı Nara şehrinde uğradığı silahlı saldırının ardından hayatını kaybetti. Saldırının nedeninin belirlenmesine yönelik zanlının evinde başlatılan çalışmalar sürüyor.
Japonya’da seçim konuşması yaptığı Nara kentinde silahlı saldırıya uğrayan ve hastaneye kaldırılan Eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe, 67 yaşında hayatını kaybetti. Daha önce Japonya Öz Savunma Kuvvetleri (SDF) bünyesinde çalışan 41 yaşındaki Yamagami Tetsuya’nın el yapımı olduğu öğrenilen silahından çıkan 2 kurşunla ağır yaralanan Abe, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Japonya Başbakanı Fumio Kishida saldırı hakkında, "Demokrasinin temeli olan seçim döneminde yapılan bu alçakça eylemi en güçlü şekilde kınıyorum" ifadelerini kullanırken, Abe’nin ölümü Japonya kamuoyunda da derin bir şok etkisine yol açtı. Saldırının nedenini öğrenmeye çalışan Japon polisi, zanlının Nara’daki evinde arama başlattı.
En uzun süre görev yapan başbakandı
İlk kez 2006’da başbakanlık koltuğuna oturan Abe, sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 1 yıl sonra istifa etmiş, Aralık 2012’de başbakanlığa geri dönmesinin ardından 2019 yılında görevinde 2 bin 887 güne ulaşarak Japonya’nın en uzun süre görevde kalan başbakanı unvanını elde etmişti. Aralık 2012’de göreve dönen Abe, ekonomi ve çalışma tarzı reformları üzerine çalışmıştı. Abe, çocuk bakımı konusunda devlet desteğini teşvik etmek için de çaba harcamıştı. Görev süresi boyunca askeri harcamaları artıran ve 2. Dünya Savaşı sonrası pasifist Japonya anayasasını değiştirme hedefinden vazgeçmeyen Abe, Kuzey Kore tarafından kaçırılan Japon vatandaşlarının ülkeye dönüşü için yürüttüğü çalışmalarla da gündeme gelmişti.
Abe’nin ABD-İran krizindeki arabuluculuğu
Görevi süresince füze programı ve kaçırılan Japon vatandaşları sorununun çözümü için Kuzey Kore yönetimi ile görüşmeye hazır olduğunu sıkça dile getiren Abe’nin adı, güçlü Tahran-Tokyo ilişkileri nedeniyle İran ile ABD arasındaki "nükleer" krizde arabuluculuk rolünü üstlenebilecek isim olarak da gündeme gelmişti. Abe, 2019’da İran’a gerçekleştirdiği ziyaretle ilk kez başbakan olarak ülkeyi ziyaret eden Japon olmuştu. Ancak Abe’nin ilk İran ziyareti, İran-Irak arasında arabulucu olmak için çabalayan Japonya Dışişleri Bakanı babasıyla Tahran’a gelişiydi.
Abe başbakan unvanıyla 2019’da geldiği İran’da Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’yle görüşmüş, ABD ile İran arasında artan gerilimden endişe duyduğunu belirterek, "Bugün bölgede askeri çatışma riski artmıştır ve her ne pahasına olursa olsun bu çatışmayı önlememiz gerek. Japonya barışın sağlanması adına üzerine düşen her şeyi yapmaya hazırdır" ifadelerini kullanmıştı. Abe, Orta Doğu’da barışın inşa edilmesi için Tahran’ın yapıcı bir rol üstlenmesi gerektiğini vurgulamıştı. Ruhani ise ABD ile bir müzakerenin ancak uygulanan yaptırımların kalkmasıyla mümkün olabileceğini söylemişti.
Abe ayrıca kritik ziyaretinde İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney ile görüşmüştü. Abe, Hamaney’e ABD Başkanı Trump’tan mesaj getirdiğini söylemiş, ancak Hamaney Trump’tan mesaj almak istemediğini belirterek, "Trump’ı mesaj alışverişinde bulunmaya layık bir insan olarak görmüyorum. Ona verecek bir cevabım yok ve onu yanıtlamayacağım" demişti. Abe, Trump’ın mektubunu elinde tutmakla yetinmişti.
Yolsuzluk skandalı
Abe, çeşitli yolsuzluk iddiaları ile de kamuoyunun dikkatini çekmişti. Japonya’da devlete ait bir arazinin Başbakan Shinzo Abe’nin eşi Akie Abe ile bağlantılı bir özel okul işletmesine çok ucuza verildiği yönündeki iddialarla muhalefetin tepkisini çeken Abe, ayrıca yüzlerce davetlinin katıldığı bir partiye kendi siyasi taraftarlarını davet ederek yurttaşların vergilerini israf etmekle eleştirilmişti.
Sağlık sorunları nedeniyle istifa etmişti
Japon ekonomisini canlandırma ile deflasyonu önlemeyi amaçlayan ve "Abenomics" olarak bilinen bir dizi politikayla uzun yıllar halkın desteğini kazanan Abe, son olarak Covid-19 salgınında yeteri kadar sorumluluk almamakla eleştirilmişti. Salgın süresince zaman zaman gözlerden uzak kalmayı tercih eden Abe’nin bu davranışı, sağlık sorunları yaşadığı ve başbakanlık görevlerini yürütmekte zorlandığı iddialarını güçlendirmişti. Abe, görev süresi boyunca kontrol altında tutabildiği ülseratif kolit rahatsızlığının yeniden kötüleşmeye başladığını ifade ederek 28 Ağustos 2020’de istifa etme kararı aldığını kamuoyuna duyurmuştu. Başbakanlık görevini bırakmasının ardından iktidardaki Liberal Demokrat Parti’de (LDP) siyaset yapmayı sürdüren Abe, bugün Nara’da Pazar günü yapılacak üst meclis seçimlerinde yarışacak bir LDP adayını desteklemek üzere bulunuyordu.
Dünya liderleri saldırıyı kınadı
Eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin silahlı saldırıya uğraması dünya gündeminde geniş yankı uyandırdı. Birçok ülke lideri gönderdiği mesajlarla saldırıyı kınadı. Tayvan lideri Tsai Ing-wen, resmi Facebook hesabından saldırıyı kınayarak Abe için, "Tayvan-Japonya ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlamak için hiçbir çabadan kaçınmadı. Abe sadece benim için çok iyi bir arkadaş değil, aynı zamanda Tayvan için de samimi bir dost" ifadelerini kullanırken, Singapur Başbakanı Lee Hsien Loong da Facebook üzerinden yaptığı açıklamada "anlamsız bir şiddet eylemi" olarak nitelediği saldırıyı öğrendiğinde "derin bir şok geçirdiğini" ifade etti. Saldırıyı kınayan Loong, "Abe, Singapur’un iyi bir arkadaşı. Tokyo’ya yaptığım ziyarette, Mayıs ayında onu öğle yemeğine davet etmiştim" ifadelerini kullandı.
Dünyanın dört bir yanından mesaj yağdı
Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ise Twitter’da yaptığı paylaşımda Shinzo Abe’nin vurulduğuna dair şoke edici haberler geldiğini belirterek, "Kalbimiz, Abe’nin ailesi ve Japon halkıyla birlikte" dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi de Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Sevgili arkadaşım Shinzo Abe’ye yapılan saldırıdan derin üzüntü duyduk. Kalbimiz onunla, ailesiyle ve Japonya halkıyla birlikte" ifadelerini kullandı.
G20 dışişleri bakanlarından da mesaj geldi
G20 grubunun dışişleri bakanlarının Endonezya’da gerçekleştirilen toplantısında bulunan Güney Kore Dışişleri Bakanı Park Jin, Japon mevkidaşı Yoshimasa Hayashi’ye üzüntülerini iletti. Endonezya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi’nin de Hayashi ile "en derin üzüntülerini" paylaştığı kaydedildi.