Halk arasında “Fil Hastalığı” olarak bilinen “Lenfödem” hakkında uyarılarda bulunan Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, “Vücudun çeşitli bölgelerinde görülebilen lenfödem, erken evrede tanımlanırsa tedavi süreci daha rahat ilerliyor” dedi.
Halk arasında “Fil Hastalığı” olarak bilinen “Lenfödem”, vücudun çeşitli yerlerinde şişlik veya ödem olarak göze çarpıyor. Genellikle yüz, el, kol ve bacak gibi organlarda görülen lenfödem; hastalarda ağrı, gerginlik veya sıkışma hissi uyandırıyor. Farklı nedenlere bağlı olarak görülebilen bu hastalık, gelişmiş ülkelerde daha çok meme kanseri ameliyatının ardından ortaya çıkıyor. Hastalığın erken evrede belirlenmesinin önemli olduğunu dile getiren Fizyomer Fizik Tedavi Merkezi Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, “Vücudumuzda lenfatik sistem denilen bir damar ağı bulunmaktadır. Bu sistem vücudumuzdaki sıvı dengesini ayarlar, hücreleri temizler ve vücudumuzu hastalıklardan korur. Lenfatik sitemin taşıma kapasitesinin bozulduğu durumlarda veya lenfatik sıvının çok arttığı durumlarda vücudun çeşitli yerlerinde şişlikler meydana gelir. Bu şişliklerle giden tabloya ‘Lenfödem’ diyoruz. En sık görüldüğü hastalık, halk arasında ‘Fil Hastalığı’ olarak bilinen ve bacaklarda şişliklerle giden bir hastalıktır. Gelişmiş ülkelerde en sık sebebi, meme kanseri ameliyatı sonrasında görülen lenfödemdir. Yüz, el, kol, gövde, bacak ve ayaklarda görülebilir. Lenfödemin erken evrede tanımlanması bizim için önemlidir. Belirtileri; kolda şişlik, ödem, ağrı, gerginlik ve sıkışma hissidir. Ayrıca takılan yüzüğün sıkışması, kıyafetlerin dar gelmesi bilekliğin sıkması gibi belirtiler de görülebilmektedir” şeklinde konuştu.
“Obezite, lenfödem şişliğini etkilemektedir”
Fil hastalığının tedavi süreci hakkında bilgiler veren Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, hastalığa sahip olan kişilerin dikkat etmesi gereken noktalara da değindi. Hastaların kilo kontrolüne dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Barutçu, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Kompleks dekonjestif dediğimiz bir tedavi uyguluyoruz. Bu tedavide, özel eğitimli kişiler tarafından yapılan lenfödem masajı ve özel bir teknikle yapılan bandajlama tedavisi uygulamaktayız. Bu tedavi sonucunda yeterli iyileşme sağlanan hastalara ‘Bası giysisi’ önermekteyiz. Cilt yaralanmalarından, dar giysilerden kaçınılmalı, sigara içmemeli, etkilenmiş kolundan tansiyon ölçtürmemeli ve güneş yanıklarından korunmalıdır. Obezite, lenfödem şişliğini etkilemektedir. Bu nedenle hastalarımızın kilo kontrolü de önemlidir. Az yağlı ve tuzlu, bol lifli diyet önermekteyiz. Lenfödemli hastalarımız eğer kolda ağrı varsa, şişlik artıyorsa veya bir enfeksiyon belirtisi varsa doktora başvurmalıdır.”
“Ben geç kaldım ama başkalarının erken gitmesini tavsiye ediyorum”
Ameliyat sonrasındaki tedavi sürecinde lenfödeme yakalanan ve bir süredir tedavi gören Filiz Kılıç, erken tanının çok önemli olduğunu söyledi. Hastalığın görüldüğü kolunun bir anda şişmeye başladığını ifade eden Kılıç, “9 ay önce rahatsızlandım ve ameliyat oldum. Ondan sonra kemoterapi ve ışın tedavisi gördüm. Işın tedavisi bitmeden 1 hafta önce kolum şişmeye başladı. Bu yüzden fizik tedaviye geldim. Şimdilik güzel sonuç alıyoruz. Belirti gösteren hastaların erken teşhis için bir an önce doktora gitmesi gerekiyor. Ben biraz geç kaldım ama başkalarının erken gitmesini tavsiye ediyorum. Uymam gereken şeyler var. Ağır kaldırmamam ve kolumu yormamam gerekiyor. Ömür boyu bu kısıtlamalarım var” ifadelerini kullandı.