Eskişehir Avrupa kenti görünümlü eski bir şehir  Eskişehir Avrupa kenti görünümlü eski bir şehir

Bir üretim sezonunda yaklaşık 5-6 milyon ton mazot kullanıldığını söyleyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı  Başkanı Levent Özbunar, mazot zamlarının hem üreticiyi hem de tüketiciyiolumsuz etkilediğini ifade ediyor. 

Asgari ücret zammı, akaryakıt zamları ve nakliye ücretlerinin artması hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiliyor. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?

Tabii ki ekonomik koşullar ülkemizdeki herkesi etkilediği gibi Tarım sektörünü de olumsuz etkiliyor.Herkesin bildiği gibi tarımsal üretim esnasında girdi maliyetleri ne kadar fazla olursa üretimde o kadar pahalıya mal olmaktadır.Üretim maliyeti artınca tabii ki bu tüketiciye de olumsuz etki yapmaktadır.Bir örnek vermek gerekirse üretici kirazı 10 TL’ye mal ederse bunu 12-15 TL gibi bir meblağ ile satacak bu da tüketiciye 20-25 TL gibi bir fiyata ulaşarak gelecektir ama üretici 3 TL’ye mal edebilirse bunu 4-5 TL’ye satabilecek nihai tüketicide kirazı 6-7-8 TL’ye yiyebilecektir.Soğanda aynıdomates, biber, marul da aynı.Girdiler azaltılmalı.Asgari ücret çalışanların alacağı ücreti,tarım sektöründe yevmiyeli tarım işçisi giderini arttırmaktadır.Ülkemizde yaklaşık bir üretim sezonunda 5-6 milyon ton mazot kullanılmaktadır.Bu da bize çok olumsuz yansıyacaktır.Ekim-Dikimler bitti ama yakın bir zamanda arpa hasadı başladı, arkasından buğday, yulaf vs.sonrasında ayçiçeği, mısır, şekerpancarı süre gelen hasatlar olacaktır.Hep dile getirdiğimiz gibi girdiler arttıkça tabii ki bize yansımaları yadsınamaz olarak etkileyecektir. Ben gemiciklere verilen fiyata üreticiye mazot verilmesi gerektiğine inanıyor ve her platformda bunu dile getiriyorum.Üretim olmazsa olmazımızdır.Çiftçilerimizi üretimden soğutursak geriye dönüş yaptırmak çok zor olacaktır.

Döviz kuru sürekli olarak artıyor, şu an saman ve otlar ithal alınıyor. Başka hangi ürünleri ithal ediyoruz? Bu durum ne zamandan beri böyle?

Hemen hemen her şeyi ithal ediyoruz.Şu anda çay, fındık gibi ülkemizde kendi ihtiyacımızdan fazla üretilebilen ürünler hariç. Yakın bir tarihte tüm dünya Rusya dan gelecek buğday ve arpayı bekledi. Biz kendimiz üretebiliriz. Yeterki ithalata verebileceğimiz parayı ülke çiftçimizeverelim.Hans kazanacağına Hasan kazansın. Üreten toplumlar hiçbir olumsuzluktan etkilenmezler. Bizler üretimden uzaklaştırılıyoruz. Hayvan yemi olarak kullanılacak otgeçen yılki kuraklık sebebiyle epey azalmıştı.Bu yıl samanla ilgili çok problem yaşanacağını düşünmüyorum.Fakat her yıl bu şekilde yağışlar olacak diye beklememizde doğru olmaz.O yüzden meralarımızı kötü sınıftan orta hatta iyi çok iyi ot verimi veren meralara döndürmek zorundayız.Özellikle bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığımıza,İl Müdürlüğümüze büyük görevler düşüyor.Hayvancılık gelişsin, süt üretimimiz artsın, ucuz süt içelim,ucuz et yiyelim diyorsak meraların vasıfları devlet kontrolünde iyileştirilmelidir.

Fiyat artışları sonrasıçiftçi ne durumda, özellikle maliyeti karşılayamayan çiftçiler üretimibırakabilir mi?

Girdi maliyetlerinin sürekli artıyor olması ve üretim sonrası çiftçinin para kazanamıyor oluşu,çiftçinin üretimden uzaklaşmasına sebep oluyor.Hepimizin bildiği gibi köylerde genç nüfus kalmıyor. Tarımsal üretimden uzaklaşıyor.Sen mazotu arttırırsan,Gübreyi, ilacı, tohumu sürekli arttırırsan ve bunun karşısında alımıda düşük fiyatla yaparsan neden üretim yapsınlar ki?Elektrik,su tabii ki buna ilave. Birde üretici üretim sonrası hasat ettikleri ürünü TMO gibi kurumlar tarafından alınamamasından dolayı çok dertli.

Türkiyegıda enflasyonunun en büyükolduğu 10 ülkeden biri, gıdafiyatlarınındüşmesiiçin neler yapılabilir?

Üretim... Çiftçimiz desteklenerek STK’ların,MeslekOdalarının,Birliklerin,Kooperatiflerin görüşleri alınarak Havza Bazlı planlı üretime geçiş sağlanmalı. Yakın bir zamanda aldığımız bilgiye göreTarımsal Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik Taslağı’na göre, bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretiminde tarım havzası veya işletme bazında üretimin planlanması öngörülüyor. Tarımsal üretimin planlanması uygulamaları, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ilgili merkez ve taşra teşkilatları ile oluşturulacak Tarımsal Üretimin Planlanması Kurulu, il/ilçe tahkim komisyonları, il/ilçe keşif komisyonları ve il/ilçe tespit komisyonları tarafındanyürütülecek.Kurul; Bakan tarafından görevlendirilecek Bakan Yardımcısı Başkanlığında, Bitkisel Üretim, Balıkçılık ve Su Ürünleri, Bilgi Teknolojileri, Devlet Su, Et ve Süt Kurumu, Gıda ve Kontrol, Hayvancılık, Tarım İşletmeleri, Tarım Reformu, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar, Su Yönetimi, Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü ile Strateji Geliştirme, Şeker Dairesi, Tütün ve Alkol Dairesi Başkanı’ndan oluşacak.İhtiyaç duyulması halinde Kurul toplantılarına katılmasında yarar görülen kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, ürün konseyleri, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörden kurula temsilci davet edilebilecek. Ancak, toplantılara katılan bu temsilcilerin oy hakkı olmayacak.TMMOB Ziraat Mühendisleri Odamız,Ziraat Odaları,Birlikler,Kooperatifler karar vermede yetkili değiller. İşte bu zihniyet değişmeli. Karar vericiler bu kurumlar olmalı uygulamayı Tarım ve Orman Bakanlığı yapmalı.Üretim içerisindeki Kontrol çok iyi yapılmalı. Buğday eken üretici ile Mısır eken üreticinin gelirini eşitlemeniz veya yaklaştırmanız gerekiyor.Üretim kontrolü sağlanıp desteklemelerde devletin parasını boşa dağıtmamamız gerekiyor. Ürettiğimiz ürünleri katma değerli ürün haline getirip satmamız gelirimizin artmasını sağlar. Birliklere,Kooperatiflere bu konuda önemli görevler düşüyor. Süt olarak değil peynir olarak,yoğurt olarak,tereyağı olarak satmak önemli. Meyveyi kurutup satabiliriz. Üretilen meyve ve sebzenin yaklaşık %40-45 ini çöpe atıyoruz. Bozulmadan,çürümeden nasıl değerlendirebiliriz planlamalar yapılmalı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’ne,İl Müdürümüze söylüyorum.Haydi Ziraat Mühendisleri Odamızla üreticilerimize bu konuda eğitimler verelim. Üreticimizi bilgilendirelim. Üretimi arttıralım,üreticinin cebine daha fazla gelir gelmesini sağlayalım.

Yaşanan iklim değişikliğinin fiyat artışına etkisini nasıldeğerlendiriyorsunuz, kurak gecen kıştan sonra uzun suren yağışlaryaşandı. Bu tarımınasıl etkiledi?

Yaşanan veya yaşanacak iklim değişikliği üretimi etkiliyor.Sonrasında da tabii ki o üretim sezonunda elde edilecek verimi.Geçen sene(2022 yılı) kuru tarım yapılan tarlalarda kuraklık sebebiyle normalde 300 kg civarı dekardan elde edilen verimler 50 kg’lara kadar düştü.Çoğu üreticimiz Biçerdöver masrafını bile çıkartamayacağı için hayvanlarını tarlasına sokarak otlattılar.Bu yıl yağışlar verime olumlu etki sağladı. Elde ettiğimiz bilgiler şu anda kuru tarım arazilerinde 400-450 kg dekardan verim elde edilişleri var.Sulu tarım arazilerinde ise verim 1 tonlara yaklaştı.Pas hastalığı dolayısıyla kalite ile ilgili sıkıntılar,bazı bölgelerde fazla yağıştan kaynaklı sel su baskını zararı olsada genel olarak üretici hasat döneminde (Hububat) oldukça memnun.İklim krizine karşı gerekli önlemleri alıp,her zaman tetikte olmalıyız.İlimizde daha az su ihtiyacı olan bitkisel üretime geçmek zorundayız.Tıbbi Aromatik Bitki üretimini yaygınlaştırmalıyız.

Hasat zamanına girildi üreticinin şu an ne gibi sorunları var?

Şu an en büyük sorun tabii ki ürününü en iyi fiyata satabilmek.Fakat TMO üreticiye telefon bile açmıyor. Bu yüzden hasat edilen ürünler tüccara çok ucuz fiyatlara satılabilmekte. Mazot artışı ile hasat ve nakliye maliyetlerinin artışı da kaçınılmaz.

Büyükşehir belediyesi ile TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesiişbirliği ile gerçekleştirilenTürkiye’de ilk olan çiftçi ve kentli üreticilere eğitim protokolü nedir, eğitimlerde neler veriliyor?

15 Aralık 2022 tarihi itibariyle başlayan eğitimlerimizin 1.aşamasında her 15 günde bir olmak üzere “Taşbaşı Kültür Merkezi’nde konusunda uzman ziraat mühendisleri tarafından uygulamalı olarak Çiftçilerimize,kentli Üreticilerimize; arıcılık, kooperatifçilik ve tarımda örgütlenme, apiterapi, tarımsal gübreleme, budama teknikleri, aşılama teknikleri, kent bahçeciliği, tıbbi aromatik bitkiler, kırsalda kadın ve genç, tarımsal sulama, iyi tarım uygulamaları, tarımda iş güvenliği konularında eğitimler verdik.2.Aşama içinde yakın bir tarihte Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Av.Ayşe ÜNLÜCE ile Protokol imzaladık ve 15 günde bir farklı ilçemiz olmak üzere tüm ilçelerimize giderek yine konu Uzmanı Oda Üyemiz Ziraat Mühendisleri tarafından Üreticilerimize o ilçede önemli olabileceğimiz konularda uygulamalı eğitimler vereceğiz.Özellikle çiftçilerimize yönelik bu eğitim konusu dile geldiğinde hemen konuya sahip çıkarak Türkiye’de çok önemli bir konu için TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası ile işbirliğiyapan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN’e, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Ayşe ÜNLÜCE’ye ve emeği geçen tüm belediye personeline çok teşekkür ediyorum.

Ziraat mühendislerinin istihdam durumu nasıl?

Meslek grubu olarak kamuda,Ziraat Odalarında, Üretici Birliklerinde, Kooperatiflerde, Zirai İlaç Bayilerinde,Tohum Firmalarında,Gübre firmalarında,Yem Firmalarında,İlaçlama firmalarında,Tarım Kredi Kooperatiflerinde,Belediyelerde,Tarımsal Danışmanlık Firmaları,Gayrimenkul Değerleme Firmaları,İş Güvenliği Hizmeti veren firmalarda vb. birçok kurumda görev alabilmektedir.Mevcut durumda birçok işsiz meslektaşımız varken Türkiye’nin dört bir tarafında yeni Ziraat Fakültelerinin açılması daha fazla işsiz Ziraat Mühendisi sayısını çoğaltmaktan başka bir işe yaramayacaktır.Tarım ve Orman Bakanlığı’na uzun yıllardır beklenilen rakamlarda bir Ziraat Mühendisi alımı gerçekleşmemektedir. Dönem dönem çok az sayıda alımlar yapılmışsa da bu sayı beklentilerin çok altındadır.Zirai İlaç Bayilik sınavı diye bir sınav çıkartıldı.Ziraat mühendisinin hakkı olan ve bilgi deneyimi ile en iyi hizmeti verebilecek mesleğimizin yanında sınava eczacılar, kimya mühendisleri, kimyagerler, orman mühendisleri, orman endüstri mühendisleri, ziraat teknikerleri, ziraat teknisyenleri de girebilmektedir.En fazla saldırı altında olan meslek grubu olarak artık mesleğimizi bizleri bırakın demek istiyoruz. Ziraifizibilite ziraat mühendislerinin işidir, zirai ilaç ziraat mühendislerinin işidir, zirai projeler ziraat mühendislerinin işidir, zirai danışmanlık ziraat mühendislerinin işidir.Tarım ve Orman Bakanlığı KKYDP desteklemeleri ve IPARD Projeleri hazırlama için çalışan danışmanlık firmaların büyük çoğunluğu yine ziraat mühendisleri dışındaki meslek grubundaki kişilere ait. Zirai projeler, zirai fizibilite kesinlikle ziraat mühendislerinin işidir.

Ziraat mühendislerinin mesleki hakları korunuyormu?

Bizler aldığımız eğitimler çerçevesinde kendi mesleğimizi yapmak isteyen mühendisleriz.Ülkemizin bizlere ihtiyacı var.Bunu kendimize görev bilerek kendimizi sürekli geliştirerek ülke tarımımıza destek olmak istiyoruz.Ülkemizin kuruluşunda Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere güvendiği gibi bugünün yöneticilerinin de ziraat mühendislerine gereken önemi göstermesini bekliyoruz.Ülkemizin geleceği Tarımda, tarımsal üretiminde geleceği ziraat mühendislerinde. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası her zaman ülkenin tarımsal sorunlarını, meslektaşlarımızın sorunlarını kendine dert etmiş ve çözümleri için doğru bilgilendirme yaparak,her zaman mücadele etmiştir.Mesleki haklarımız için meslektaşlarından aldığı güçle mücadele etmeye devam edecektir.

Editör: Mustafa YILDIRIM