Parti binasında yapılan programda konuşan Kahraman, “Özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü değerleri ile büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk 'ün öncülüğünde, cumhuriyeti kuran ve iki büyük eserimden biri dediği, ulusal birliği sağlayan, üyesi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisinden, her üyenin temel hakkı olan adaylığını açıklama özgürlüğünü hiçbir kimsenin veya kurumun işareti olmadan aday adaylığımı sizlerin huzurunda açıklıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Okulu Eğitmeniyim. Aynı zamanda İl Eğitim Kurulu üyesiyim. Tepebaşı Eğitim Koordinatörü ve mahalle öbek sorumlusu görevlerinde bulunuyorum.
1960 doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Almanca öğretmenliği mezunuyum.
Evli ve iki çocuk babasıyım. Ülkemizi Almanya'da mahkeme kararı ile elde ettiğim görevlendirme ile öğretmen olarak temsil ettim. İyi derecede Almanca bilmekteyim.
Çok anlamlı bulduğum bir söz, zaman kısa ve hayat adil değil. Bu yüzden sahip çıkın, çaldırmayın.
Emeğinizi, enerjinizi, zamanınızı, gülümsemenizi diyor.
Çünkü ben bu anlamı çocukların, gençlerin gözlerine baktığımda yaşadım hep.
Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmen olarak devletimiz okullarında çalıştım, Uluslararası projelerde liderlik yaptım, 2017 yılında emekli oldum.
Hayatımın büyük bölümünü Demokratik Hukuk devletine yapılan sistemli saldırıları bertaraf etmek için mücadeleye adadım, sivil toplum kuruluşlarında ve demokratik kitle örgütlerinde bulundum.
Cumhuriyet öğretmeni olarak bundan böyle halkımızın yaşam koşullarını çağdaş uygarlık düzeyine çıkarmak, çoğulcu demokrasiyi hakim kılmak için mücadeleye devam ediyorum.
Eğitimci olarak; geleceğimizin güvencesi çocuklarımıza ve gençlerimize adadığım öğretmenlik hayatımı onların emekleri ,enerjileri, zamanları, gülümsemeleri çalınmasın diyerek çalıştım.
Ben hiç bir zaman; hukukun üstünlüğünün ortadan kalktığı, laiklik ilkesinin zedelendiği, ülkelerin yok olmasına neden olan, eğitimin bilimden uzaklaştırıldığı, kamu hizmetlerinde liyakatsizliğin ayyuka ulaştığı, ekonomideki çöküşün hesabının verilmediği, yolsuzlukların diz boyunu aştığı, medyanın susturulmaya çalışıldığı, doğal ve kültürel varlıklarımıza verilen zararın ve çevreye saygısızlığın bizi boğduğu ; aslında insan olarak, yurttaş olarak, var olmamızı sağlayacak hak ve özgürlüklerimiz elimizden alındığında, ortaya çıkan ve layık olmadığımız tüm yaşadığımız olaylarda, köşesinde huzurla oturabilecek biri değilim.
Bizden geleceğimizi, hayallerimizi, bilgimizi, eğitimimizi, sağlığımızı, gülümsememizi çaldıkları bu zamanda, çocuklarımız, gençlerimiz yarınlarına umutla bakamıyorsa, onlara özgür bir ülke sağlayamıyorsak ben yine huzurla köşemde oturamam.
Gün, layık olmadıklarımıza dur demek için birlik olma günü.
Gün, Cumhuriyete ve ülkemize sahip çıkma günü.
Cumhuriyetimize, bu güzel ülkeye, ülkemizin güzel insanlarına hizmet etmek büyük bir onurdur. Bu onuru yaptığım mesleğimle en güzel biçimde hep yaşadım.
Bu güzel ülkeye hizmet etmenin onurunu birlikte paylaşacağımız tüm dostlarım, yol arkadaşlarım, Eskişehir ' in güzel insanları, bu anlamda her birimiz sorumluluk alma bilinci ile hiç kimseyi örselemeden insanlarımızın farklılıklarını ayrıştırıcı değil bir çiçek bahçesindeki güzellikler olarak görmeli ve kucaklamalıyız. Soframız Halil İbrahim sofrasıdır büyüteceğiz, büyüteceğiz, büyüteceğiz, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bana vereceğiniz destek için, şimdiden hepinize teşekkür ediyorum"