Tambova, “ Öncelikle; mevcut CB’nın, anayasanın 101. Maddesini tanımayarak, üçüncü kez aday olması, bizim için kabul edilemez ve hukuk dışı bir davranıştır. Tüm uyarılara rağmen, adaylık süreci başlamış ve ciddi manada; cumhuriyet ve laiklik karşıtı, marjinal sayılabilecek boyutta sağ ve radikal bir ittifak yapısı ile seçimlere girme kararı alınmıştır.
Muhalefet bloğu ise hala dağınık ve seçmeni; tedirgin edecek boyutta, faklı fikirleri olan ve hatta son dakika istifalarına sebep olacak bir dayatma içinde; oldukça karma ve karmaşık bir ittifak yapısı ile seçime girmektedir. Bu süreçte! Sn Kılıçdaroğlu’nun, Halil İbrahim sofrası diye tabir ettiği ve paylaşımı ifade eden düşünceleri, çok kıymetli olmakla birlikte; tam olarak kapsayıcı ve tamamlayıcı olmaktan, şimdilik uzaktır; zira DSP dâhil kendilerine yakın partilerle, henüz temas etmemişken; kendisine oy vermeyeceğini, açıkça deklare eden ve ağır eleştiriler yönelten kişilerin partileriyle uzlaşabilmek için epey bir gayret gösterilmiştir.
Bizler! Muhalefetteki bu dağınıklığın, bir an önce giderilmesi ve dayatmacı değil uzlaşmacı bir yapının inşasıyla; başta Demokratik Sol Partiyi ve destek vermek isteyen herkesi kucaklayarak, yola devam edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz; zira süre çok azalmış ve hala muhalefet, tam anlamıyla kapsayıcı olmaktan, ziyadesiyle uzaktır.
Ana muhalefet lideri ve Millet İttifakının CB adayı olarak, Sn Kılıçdaroğlu yüzde 1’in bile ne derece önem arz ettiğinin bilinciyle davranıp; ivedilikle, ideolojik ve kardeşlik bağlarını güçlendirerek, seçimin şansa bırakılmamasını sağlamalıdır. Tarihe karşı sorumluluğumuz açısından bu uyarları yapmak, öncelikle; siyasi görevimiz ve vatandaşlık bilincimiz gereğidir. DSP, her zaman olduğu gibi bugün de tüm örgütleriyle göreve hazırdır. Kamuoyuna arz ederim”