Sungar şunları söyledi; "Milletvekilliği bir meslek değil, görevdir. Kıymetli Eskişehirliler, değerli basın emekçileri, Savunduğu çağdaş uygarlık değerlerinden ödün vermeden, her zeminde cumhuriyet değerleri mücadelesi vermiş bir eğitimci, hak, emek ve özgürlük savunucusu olarak, ilk Genel Başkanımız ve değişmez önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine, Cumhuriyet Halk Partisi’ne üye olarak milletvekilliği aday adaylığı sürecim devam ederken; mücadelemize olan inancım tam, azmim yüksek ve güzel günlere dair umudum büyüktür. Sürecin öncelikle ülkemiz ve Eskişehirimiz için güzellikler getirmesini diliyor sizleri sevgi ve dostlukla selamlıyorum. Hoş geldiniz.

Kıymetli Eskişehirliler, 20 yıldır AKP iktidarının yanlış politikalarına, sömürü düzenine, devlet kadrolarında örgütlenmiş gericiliğe, yapılan adaletsizliklere karşı amansız bir mücadele verdik. Veriyoruz da. Biz, koltuklardan gelmiyoruz. Makamlardan gelmiyoruz. Lüks hayatlardan gelmiyoruz. Biz, insanca yaşam mücadelesi vermek için alanlardan, halkın arasından geliyoruz. Bu nedenle millete efendilik yoktur, hizmet etmek vardır, anlayışıyla geliyoruz.

Milletvekilliği, bir meslek değil, bir görevdir. Bu anlamda ‘Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır’ sözünü ilke edinmiş yurttaşlar olarak gücümüzü kurucu değerlerimizden, ahlakımızdan, doğruluğumuzdan ve halkımızdan alıyoruz. Biz, Cumhuriyet Halk Partililer olarak, modern bir Türkiye idealiyle çıktığımız bu yolda, Çocuğun çocuk; kadının kadın olabildiği; ağacın ağaç kalabildiği, haklının hakkını alabildiği bir Türkiye hayal ediyoruz. Değerli Eskişehirliler, Bizler, ‘kanun önünde herkes eşittir’ deyip bazılarının ‘daha eşit’ olduğu bu bozuk düzeni değiştirmeye talibiz. Biz, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, Türkiye’ye gönül vermiş yurttaşlar olarak amasız, fakatsız her yurttaşın hakkının tanınması, ve anayasal hakkını kullanabilmesi için demokratik-bağımsız bir adalet düzenini sağlamak için göreve talibiz. Biz, bireylerin devlete karşı sorumlulukları olduğu kadar, devletin de vatandaşlarına karşı sorumlulukları olduğunu tüm devlet kadrolarına hatırlatmak için göreve talibiz.

Kıymetli Eskişehirliler, 780 bin kilometrekare vatan toprağında, Evi yıkılanların, yuvası dağılanların, Sele kapılanların, Bir çadıra, bir yudum suya muhtaç bırakılanların çığlığı olmak için, Yoksulun, işsizin isyanına çare olmak için, İstismar edilmiş çocuklarımızın, Kadınlarımızın, Bu ülkede tarikat yurtlarında yanarak can veren kızlarımız, İntihara sürüklenen evlatlarımızın, Yakılan ağaçların, Düşücelerini söylediği için hapse atılan pırıl pırıl gençlerin, Aydınlık bir Türkiye hayali kuran akademisyenlerimizin, Emek-ekmek kavgasında ekmeğinden olanların, Sürgün edilenlerin, Bilimsel eğitime susamış çocuklarımız, Temel hak ve özgürlüklere hasret kalanların, Yavru vatandan gelen ve Adıyaman’da enkaz altında kalan melek yavruların, Ve dahi, Umudunu kaybetmeyenlerin, Hakkı yenen her mazlumun sesi olmak için; Cumhuriyetimizin 100. yılında, Modern Türkiye’nin birleştirici lideri 13.Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile aynı yolda, Gece gündüz demeden çalışarak, İdeallerimiz uğruna mücadelemizi yükseltmek ve haklı tüm çabaları birleştirmek adına bu yola çıktık. Artık sözün, gücün ve iradenin millette olduğu ittifakla, haklı hakkını alacağı günler yakındır. Bu yolda desteğini esirgemeyen Eskişehirlere, kamuoyuna yoldaşlıkları için şimdiden çok teşekkür ediyoruz.

Bu sömürü düzenini değiştirecek, Birleşe birleşe kazanacağız! Bugüne kadar şehrimizde cumhuriyet değerlerine sahip çıkmış Cumhuriyet Halk Partisinin emektarlarına, ilçe ilçe, köy köy çalışarak mücadeleyi diri tutan, mücadele veren İl Başkanlığımıza, İlçe Başkanlıklarımıza, Kadın Kollarımıza, Gençlik Kollarımıza çok teşekkür ederiz. Sosyal Belediyecilik anlayışla Türkiye’de şehrimizi marka değeri yapan Büyükşehir Belediyemize ve örnek gösterilen ilçe belediyelerimize teşekkür ederiz. Bugün sahada yorulmak bilmeden sürekli çalışan, emek harcayan millet vekillerimize teşekkür ederiz. Ve umudu birlikte büyüttüğümüz, demokratik kitle örgütlerine çok teşekkür ederiz. Biz haklıyız. Biz kazanacağız."

Editör: Mustafa YILDIRIM