Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanı Fesih Bingöl, şehrin gelecekteki su ihtiyacına dikkat çekerek, mevcut su kaynaklarının yetersizliğine ve alternatif çözüm yollarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bingöl, 2030 yılında 1.200.000 nüfusa ulaşması beklenen Eskişehir'in günlük 150.000 metreküp su ihtiyacı olacağını belirterek, "Eskişehir'in su sorunu önlenebilir ve yönetilebilir bir durumdur" dedi.

Porsuk Çayı'nın Yüksek Maliyetine Dikkat Çekildi

Bingöl, mevcut durumda Porsuk Çayı'ndan temin edilen suyun arıtma maliyetlerinin yüksekliğine vurgu yaptı. "Porsuk'tan aldığımız su gerçekten çok pahalı. Normal şartlarda herhangi bir suyu arıtmak için bir birim kimyasal kullandığınız zaman, şu an Porsuk'taki suyu arıtmak için dört birim para harcamak zorundasınız. Bu durum maliyeti çok yükseltiyor" ifadelerini kullandı. Bingöl, bu nedenle Porsuk suyundan bir an önce vazgeçilerek yeni ve daha temiz kaynaklara yönelinmesi gerektiğini savundu.

Sakarya Nehri ve Seyitgazi Ovası Büyük Potansiyel Taşıyor

Eskişehir'in su ihtiyacının karşılanmasında Sakarya Nehri ve Seyitgazi Ovası yeraltı sularının büyük potansiyel taşıdığını belirten Bingöl, detaylı bilgiler verdi:

  • Sakarya Nehri: "Sakarya Nehri'nin Eminekin Regülatörü'nden cazibeyle 1.5 metreküp/saniye su alınması halinde günde 129.600 metreküp su temin edebiliriz. Bu, 2030 yılındaki günlük su ihtiyacımızın %86.4'üne tekabül etmektedir. Ancak bu suyun 6 ay süreyle alınabileceğini, diğer 6 ayda tarımsal sulama için bırakılması gerektiğini unutmamalıyız."
  • Seyitgazi Ovası Yeraltı Suyu: "Seyitgazi Ovası yeraltı suyunun %85'i atıl durumdadır. Bu ovada açılacak 20 adet derin kuyudan yaklaşık 1.5 metreküp/saniye'lik bir debi elde edilebilir ki bu da günlük 129.600 metreküpe denk gelir. Seyitgazi'den gelen bu suyun Porsuk Çayı ile mukayese edilemeyecek kadar temiz olması, arıtma maliyetlerini ciddi şekilde düşürecektir."

Bingöl, Sakarya Nehri ve Seyitgazi Ovası'ndan temin edilecek toplam 259.000 metreküp/gün suyun, şehrin 2030 yılındaki günlük 150.000 metreküp ihtiyacının çok üzerinde olduğunu vurguladı. Bu suyun Karacaşehir Arıtma Tesisleri'ne cazibeyle verileceğini ve kalan kısmının Mamuca Göleti, Kanlıpınar Göleti ve diğer göletlerde depolanarak şehrin su güvenliğinin sağlanacağını ifade etti.

Ilıca Göleti, Kalabak Suyu İçin Güvence

İçme suyu kalitesi açısından Ilıca Göleti'nin önemine değinen Bingöl, "Eskişehir'in 25 km güneybatısında bulunan Ilıca Göleti, 5 milyon metreküplük depolama hacmiyle Kalabak Suyu Dolum Tesisleri'ne cazibeyle getirilebilir. Bu göletin suyu, şehrin 2030 yılı yıllık içme suyu ihtiyacını karşılayabilecek kapasitede ve ayrıca çok ciddi bir arıtmaya da gerek duymayacak kadar temizdir" dedi.

"ESKİ, Kendi İmkanlarıyla Harekete Geçmeli, Hükümetin İradesi Yok"

Su projelerinin finansmanı konusuna da değinen Bingöl, Sakarya'dan su getirme projesinin 500 milyon TL'lik bir maliyeti olduğunu ve Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Ancak hükümetin bu konuda yeterli iradeye sahip olmadığını iddia etti.

Bingöl, asıl sorumluluğun Eskişehir Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) üzerinde olduğunu vurgulayarak, "ESKİ, aslında kâr eden bir kuruluştur. ESKİ, topladığı parayı su yatırımlarına harcarsa, desteğe ihtiyaç olmadan bu kaynakları Eskişehir'e getirebilir. Mesela, ESKİ kendi elektriğini üreten bir kuruluş haline gelseydi, ayda 20 milyon TL, yılda 240 milyon TL tasarruf etmiş olacaktı. Böylesine bir parayla 3 yıl içinde bu suyu getirebilirdi. Bu, önemli bir fırsattır" şeklinde konuştu.

Su İsrafı ve Yönetimi Vurgusu

Ülke genelinde su yönetimi konusunda eksiklikler olduğunu ve kaçak su kullanımının ciddi boyutlarda olduğunu belirten Bingöl, "Türkiye'de ciddi bir su yönetimi olmadığı için kaçaklar olabiliyor. Su hafızaları çok net belirlenmeli. Türkiye'de yüzde 33 civarında kaçak su kullanımı olduğu tahmin ediliyor. Su gerçekten büyük bir nimet. Suyu çok tasarruflu kullanmamız lazım. Bir kere su kültürü oluşmadı. Bu su bitebilir. Su doğru kullanılmalıdır. Buna yönelik hükümetin çok ciddi bir politikası yok" ifadelerini kullandı.

Bingöl, İstanbul'daki İSKİ örneğini vererek, Eskişehir için de kaçakları anında tespit edebilen akıllı sistemlerin kurulması gerektiğini ve böylece hem kaçak su kullanımının hem de israfın önüne geçilebileceğini sözlerine ekledi.