Haber: Şenay Yıldırım

Kaynak: Manşet Gazetesi

Sarıcakaya Belediye Başkanı Hüseyin Çam, ilçenin kanalizasyon sularının ilçe sınırlarındaki Orta Sakarya bölümüne döküldüğünü anlatarak, bu konuda ESKİ’nin bir arıtma tesisi yapması için birçok kez başvuruda bulunduklarını anlattı. Çam, ilçede tarımsal faaliyetin sürmesi için vatandaşlara seslenerek; tarım arazilerini satmamalarını istedi. Manşet Gazetesi’nin sorularını yanıtlayan Çam, gerçekleştirmeyi planladıkları büyük projelerinin detaylarını da paylaştı.

Salgın sürecini Sarıcakaya’da nasıl geçiriyorsunuz?

Salgın boyunca çalışmalarımıza devam ettik, ilçede üretim hiç durmadı. kadınları organize ettik, Halk eğitim merkezindeki makinalarımızla kısa sürede 15-20 bin arası maske üretimi yaptık, kadınlar gündüz tarlada çalıştı, akşam saatlerinden gece 12’ye kadar maske diktiler biz de kaymakam bey ile yardım ettik maskelerin iplerini kestik, bu süreç biz çok şey öğretti, meslek liselerinin ne kadar önemli olduğunu gördük örneğin, dayanışmanın ve birlikteliğin önemini bir kere daha anladık. Bu vesile ile bu seferberlikte en önde mücadele eden sağlık çalışanlarına bir kere daha teşekkür ediyorum, biz de onlara elimizden gelen desteği vermek zorundayız, bunu da maske mesafe ve hijyen kurallarına sonuna kadar uyarak yapmalıyız.

Sarıcakaya’nın yaşlı nüfusu çok yüksek 65 yaş üstünün çıkamadığı bir dönem oldu, sizde üretim nasıl devam etti?

Yasağın çıktığı ilk gün toplantı yaptık, biz sokağa çıkma yasağını fiilen uygulamadık, ilçe halkımızın çoğunlukla evleri bahçelerinin içinde onlar da tarlalarında üretime devam edip, evlerine döndüler, gıda zincirini bozmamak için elimizden geleni yaptık. Sarıcakayalı vatandaşlarımız İstanbul’dakinden daha fazla dikkat ediyor maske mesafe kurallarına. Bu süreçte vefa destek grupları oluşturduk yaşlı vatandaşların ihtiyaçlarını evlerine ulaştırdık, maaşlarını götürdük, bu bizim için bir hizmet fırsatıydı, her noktaya ulaştık. Ramazan ayında 120 hanemize yemek götürdük, bizdeki birlik ruhu çok güçlü, zorlu bir süreçte biz daha çok mücadele ettik ve zorlukları birliktelikle aştık, çok güzel işler yaptık, çok fazla masraf etmeden ciddi işler başardık.

TARIMSAL ÜRETİM HİÇ DURMADI!

Ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor siz de ilçede bunun etkilerini görüyor musunuz? Pandemi ilçede gerçekleştirmeyi planladığınız projelerinizi etkiledi mi?

Elbette ilçemizi de etkiledi ama daha önce de belirttiğim gibi, tarımsal üretime hiç ara vermedik. Sarıcakaya mikroklima iklime sahip bir yer ve bu da her türlü meyve sebzenin üretilebilmesi için uygun koşullar sağlıyor, bizde herkes üretime katılır, 70-80 yaşındaki vatandaşlarımızı da bu üretimin içinde çalışırlar, 365 gün üretim olan Anadolu’nun ortasında başka bir yer var mıdır? Ankara İstanbul’a yeşillik ve sebze gönderiyoruz.

TOKİ PROJESİ

TOKİ projemiz de devam ediyor, burası için 9 bin 600 metrekarelik bir yer tahsis ettik, 80 konutluk bir proje olacak, Mihalgazi ile ortak yapılacak. Milletvekilimiz Emine Nur Günay ile süreci takip ediyoruz. Hamam projemiz vardı, restorasyon bitmek üzere, kullandığımız bir hamamdı, proje devam ediyor. Örencik mahallemizde roman vatandaşlarımız için sosyal bir tesis sözümüz vardı, prefabrik olarak bunu yaptık, Sarıcakaya mahallesinde de yine bir sosyal tesisi planımız vardı, ancak imar planı değişikliği yapmamız gerekti, bunu yaptıktan sonra gerçekleştireceğiz.

ESKİ KANALİZASYON SORUNUNU ÇÖZMELİ

İlçede yaşadığınız sorunlar neler?

Sorunlarımızın en önemlilerinden biri ilçedeki kanalizasyon sularının Sakarya Nehri’ne akması… Yağmur suyu direnaj hatları yok, Laçin, Kapıkaya, Beyköy ve Sarıcakaya’nın hatta Mihalgazi’nin kanalizasyon suları Sakarya Nehri’ne akıyor. Bu konuda ESKİ’ye defalarca bu konuda şikâyetlerimizi ilettik ancak, ESKİ’de Sarıcakaya’nın içi ile ilgili bir arıtma tesisi yapılması konusunda bir çalışma yok. Su yüksekliği ve taşkın problemi gibi nedenlerle tereddüt ettiler ancak bir yer bulup bu arıtma tesisinin yapılması gerekiyor. Bizden bu konuda ne istenirse; kamulaştırma olsun, terfi hattı oluşturmak olsun, bunun yapılması için üzerimize düşen her görevi yerine getirmeye hazırız, yeter ki arıtma tesisi için bir çalışma olsun. Çünkü orta Sakarya Vadisi can çekişiyor.

ARTIMA TESİSİNİ YAPMAMIZ LAZIM

ESKİ bize diyor ki; sadece Sarıcakaya değil, Polatlı da, başka yerler de kanalizasyon sularını buraya döküyor ancak bu bizim gerekçe değil, bizim bu arıtma tesisini yapmamız lazım her kim kirlenmeye neden oluyorsa da buna engel olmamız lazım. Çünkü belki arabamıza koyduğumuz benzin olmadan yaşayabiliriz, ancak su olmadan kaç gün yaşayabiliriz? Su çok önemli

TARIMDA ZİRAİ İLAÇ KULLANIMI SORUNU!

İkinci bir sorunumuz ise; tarımda kullanılan zirai ilaçlar, ilaç kullanımını düzenlemek gerekiyor, üniversite, ziraat fakültesi, tarım il müdürlüğü, belki Tarım Bakanlığı’nın bu düzeni oluşturması gerekiyor, ilaçların bilinçli bir şekilde tek elden yürütülmesi gerekiyor. Tarım İl Müdürlüğü ekiplerinin Sakarya Nehri’nden yaz aylarında aldıkları numunelerde atıklar çıkıyor, kanalizasyon ve tarım ilaçları ile ilgili.

NEHİRDEKİ OKSİJEN MİKTARI AZALDI

Sakarya Nehri içinde yatak düzenleme çalışması yapılırken balıklar da zarar gördü, bizde ağırlıklı olarak sazan balığı vardı ancak bu çalışmalar nedeniyle zarar gördü, geçtiğimiz günlerde de balık ölümleri oldu. Tarım Müdürlüğü’nün çalışmalarında da sudaki oksijen miktarının azalması nedeniyle balık ölümlerinin yaşandığı ifade edildi. Sakarya Nehri’nden doğrudan su almıyoruz belki ama kullandığımız sondajların tümü nehirden besleniyor, örneğin yaz aylarında bazen nehir yatağındaki su azaldığında herkes mağdur oluyor, Sakarya Nehri bizim yaşam kaynağımız.

SESLENİYORUM: ARAZİLERİNİZİ SATMAYIN!

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Küpeli’nin bir açıklaması vardı, Sarıcakaya’yı tarım üssü yapacağız diyor, Sarıcakaya’da bu potansiyel var mı?

Elbette bu mümkün, tarımsal üretime bizde her zaman çok önem verilmiştir, 700 dönüm kuşkonmaz 800 hektar nektarin meyve arazilerimiz var, ancak ne yazık ki miras nedeniyle küçülmüş arazilerimiz de var, üçüncü bir tehlike de arazilerimizin elden gitmesi, araziler küçüldükçe, tarım olumsuz etkileniyor, tarlaları bahçeleri satıp bir apart alıyorlar örneğin, ama ben her zaman onlara diyorum ki sizin sattığınız araziler bir apart getirir, ancak bir apart sizin arazilerinizi getirmez asla… En büyük tehlike bu, tarlalarımız elden gidiyor, ne olur satmayın diyorum hemşerilerimize dostlarımıza, bugün toprak bir nesle bakar, ancak apartta ancak oturursun, gelecek getirmez. 3 dönüm serası olan bir kişi emin olun çok rahat geçinir, günde 3-4 saat çalışması yeter, sabah erken saatlerde gidip saat 9-10’a kadar çalışsa yeter…

Üretimde sorun yok ancak, sizin ürünlerin Türkiye pazarına ulaşmasında durum nedir?

Kuşkonmaz ihraç ediyoruz büyük marketlerde bulabilirler ancak Kuşkonmaz’ın yüzde 80’i yurt dışına gidiyor. Bizim ürettiğimiz ürünün pazarlama sorunumuz yok, bir kasa roka kesseniz akşam, Bayrampaşa haline ulaşıyor, bu konuda çok iyi bir altyapı oluşturulmuş, iyi bir sistem var, pazarlama sorunumuz yok ancak daha bilinçli üretmek gerekiyor, daha da doğal bir üretim yapmak için çalışmalıyız. Organik tarımın daha da artması gerekiyor. Biz önce tohumu aldık, sonra hastalığı, sonra da bunun ilacını satın aldık ne yazık ki, yine de şimdi yerli tohum üretimi ile ilgili ciddi çalışmalar var, çiftçimizin de daha bilinçli hareket etmesi gerekiyor. Çiftçilerimiz yüzde 70 sera desteği alıyor, bizde yaklaşık 350 dönümlük sera desteği verildi.

AMATÖR RUHLA SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM

Kadın üreticilerin olduğu SarKoop devam ediyor mu?

Kadın girişimci kooperatifi Ticaret Bakanlığı’na bağlı, devletin kooperatiflere çok büyük destekleri var, bunu güçlendirebilirsek ciddi kazanımlar elde edebilir çiftçilerimiz. Köy ekmeği, tarhana, bulgur üretmek istiyorlar, kullanılmayan bir mezbahamız vardı onların kullanımına sunduk, burada marmelat ve salça yapmaya başladılar, biz burada hijyenik bir üretimin sağlanmasını istiyoruz. Amatör ruhu koruyarak, ticari kaygıları bir kenara bırakarak, belli bir standartta üretmek ve bunu sürdürülebilir kılmak gerekiyor.

TARIMSAL TURİZMİ GELİŞTİRMEK ZORUNDAYIZ

Gençleri ilçede tutmak için projeleriniz var mı?

Bilgi Evi diye bir binamız var gençlere tesis edilmiş, burayı açtık, gençler için kurslar düzenledik, bu merkez onları çok motive etti birbirilerini tanıdılar, geçtiğimiz hafta onlarla İstanbul’a gittim, Ümraniye belediyesi bizi ağırladı, gençlere eğilmek zorundayız, köylerdeki gençlerle konuşuyoruz onlar bizim geleceğimiz, tarımsal üretimde de ciddi katkıları var ailelerine, Laçin mahallesinde de bir gençlik merkezi kurduk, diğer mahallerimizde de oluşturacağız, gençlik spor il müdürlüğü ile bu tür çalışmaları arttırmak düşüncesindeyiz. Aslında bizim üretmek yönünde bir sıkıntımız yok, eğitim konusunda sıkıntı var, gençleri daha ön plana çıkarmak lazım, şimdi merkezde üniversite hazırlık kursları da veriyoruz, bu gençlerin içinden girişimcilerimiz de çıkacaktır. Sarıcakaya’da tarımsal turizmi geliştirmemiz lazım, insanlar gelsinler seralarda domates toplasınlar, çilek toplayıp, dalından yesinler istiyoruz. Pandemi sürecinde tarımın ne kadar önemli olduğunu gördük, sokağa çıkma yasağı olunca insanlar ilk nereye koştu; marketlere, önce gıda lazım demek ki… Şu mesajı vermek istiyorum, arazilerini satmasınlar, bırakın otluk olsun ama başkasının eline geçmesin, yarın öbür gün otları temizler, yeniden üretim yaparsınız, insanlarımız tarlalarına sahip çıksınlar.

SAKARYA NEHRİ KIYISINDA HARİKA BİR MERKEZ

Sarıcakaya açık hava spor alanı projenizi çok merak ediyoruz, bunu bizimle paylaşır mısınız?

Sarıcakaya Sakarya Nehri’nin kenarında ancak bu nehrin kenarında oturabilecek suya dokunabileceğimiz bir alanımız yok, biz vatandaşlarımızın arazilerine dokunmadan mevcut düzeni koruyarak, Sakarya Nehri yatağından çıkan boşlukları kullanarak, burada bir açık hava spor alanı oluşturmak istedik Sarıcakaya’nın girişinden çıkışına kadar olan bölümde yapmayı planlanıyoruz. Sakarya Nehri’nin karşısında böyle özel şahısa ait bir tesisimiz var aslında, oraya da bir yaya köprüsü ile bağlayacağız, küçük iskeleler yapacağız, yürüyüş yolu yapacağız, kadınların spor yapabilecekleri alanlar olacak, çocuk oyun alanları olacak, açık bir satranç alanı yapacağız, orada piknik yapılabilecek. İnsanların hem spor yapabilecekleri hem de nefes alabilecekleri bir yere dönüştürmeyi planlıyoruz.

Editör: TE Bilişim