Yüzümüzdeki kemik yapıların içinde yer alan hava dolu boşluklar olan sinüslerin iltihaplanmasıyla ortaya çıkan sinüzit, basit bir burun tıkanıklığından çok daha fazlasını ifade edebilir. Bu rahatsızlık akut olduğunda ilaçlarla kontrol altına alınabilirken, kronikleştiğinde cerrahi müdahaleyi gerektiren bir hastalığa dönüşebilir. Burun tıkanıklığı, yüz ağrısı, geniz akıntısı gibi belirtilerle seyreden sinüzit, tedavi edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabilir.

Sinüs ve Sinüzit Nedir?

"Sinüs" kelimesi, boşluk anlamına gelir ve insan anatomisinde bu terim, kafa kemikleri içinde yer alan hava ile dolu dört çift boşluk için kullanılır. Bu sinüsler, elmacık kemikleri (maksiller), alın (frontal), gözlerin iç kısmı (etmoid) ve beynin alt bölgesine yakın (sfenoid) kemik yapılar içinde bulunur. Bu yapılar normal şartlarda hava ile doludur ve çeşitli fizyolojik işlevleri yerine getirir. Ancak bu boşlukların iltihaplı sıvı ile dolması durumunda sinüzit meydana gelir.

Sinüzit nedir, bu hava boşluklarının iç yüzeyini kaplayan zarların enfeksiyon veya alerji gibi nedenlerle iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Eğer bu iltihaplanma 3 haftadan kısa sürerse akut sinüzit, 3 ayı geçen vakalarda ise kronik sinüzit olarak adlandırılır. Akut sinüzit genellikle ilaçla tedavi edilebilirken, kronik sinüzitte cerrahi müdahale gerekebilir.

Sinüslerin Vücuttaki İşlevleri Nelerdir?

Sinüslerin varlığı sadece anatomik bir detay değil, aynı zamanda bir dizi fizyolojik işlevle doğrudan ilişkilidir:

●       Ses rezonansı: Sinüsler sesin yankılanmasını sağlayarak daha tok ve net bir ses çıkışına olanak tanır.
 

●       Kafa ağırlığını azaltma: Hava ile dolu olduklarından, kafatasının toplam ağırlığını azaltarak dengeyi kolaylaştırırlar.
 

●       Savunma sistemi: Sinüsler mukus üretimiyle buruna giren toz, mikrop ve yabancı parçacıkları tutarak filtre eder.
 

●       Koku alma: Özellikle etmoid sinüsler koku alma fonksiyonunda etkilidir.
 

●       Günlük mukus üretimi: Sinüsler günde yaklaşık 600 mililitre mukus üretir. Bu salgı, solunum yollarını nemlendirmenin yanı sıra enfeksiyon etkenlerini temizleyerek koruyucu bir bariyer görevi görür.
 

Sinüzitte Hangi Şikayetler Görülür?

Sinüzitin belirtileri oldukça belirgindir ve çoğu zaman hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir:

●       Burundan beyaz, sarı veya yeşil renkli yoğun akıntı gelmesi
 

●       Geniz akıntısı hissi
 

●       Burun tıkanıklığı nedeniyle nefes alma güçlüğü
 

●       Koku duyusunda azalma
 

●       Baş ağrısı ve yüzde baskı hissi
 

●       Göz çevresinde ya da dişlere vuran ağrı
 

Bu belirtiler özellikle baş öne eğildiğinde daha da şiddetlenebilir. Yüzde hissedilen baskı, zonklayıcı ağrı ve mukus üretimindeki artış hastayı sosyal yaşamından uzaklaştırabilir.

Üniversitelerde Tarihi Adım!
Üniversitelerde Tarihi Adım!
İçeriği Görüntüle

Sinüzit Tanısı Nasıl Konur?

Sinüzit tanısı, öncelikle hastanın detaylı öyküsünün alınması ve fizik muayene ile başlar. Burun içi ve geniz bölgesi bir endoskop yardımıyla değerlendirilir. Özellikle kronik sinüzit şüphesi olan hastalarda paranazal sinüs BT (bilgisayarlı tomografi) tetkiki uygulanır. Bu görüntüleme yöntemi, sinüslerin yapısal durumu, tıkanıklıklar veya polip gibi oluşumlar hakkında detaylı bilgi sağlar. Ayrıca gerektiğinde nazal kültür, alerji testleri gibi ek tetkikler de tanıya yardımcı olur.

Sinüzit Tedavisinde Neler Yapılır?

Sinüzit tedavisi, enfeksiyonun türüne, süresine ve hastanın genel durumuna göre değişiklik gösterir:

Akut Sinüzit Tedavisi

Viral enfeksiyon kaynaklı akut sinüzitlerde antibiyotik kullanımı gereksizdir. Bu vakalarda destekleyici tedavi yöntemleri yeterli olur:

●       Tuzlu su ile burun yıkamaları
 

●       Dekonjestan burun spreyleri (sınırlı süreli kullanım)
 

●       Bol sıvı tüketimi
 

●       Buhar banyoları ile ortamın nemlendirilmesi
 

Eğer enfeksiyon bakteriyel kaynaklı ise, uygun bir antibiyotik tedavisi, burun spreyleri ve gerekiyorsa alerji ilaçları eklenir.

Kronik Sinüzit Tedavisi

Kronik sinüzit, 12 haftadan uzun süren sinüzit vakalarını tanımlar. Bu durumda genellikle ilaç tedavisi yetersiz kalır. Kronikleşmiş vakalarda endoskopik sinüs cerrahisi uygulanır. Bu ameliyat, sinüslerin içinin temizlenmesi, enfekte dokuların çıkarılması ve tıkanıklıkların giderilmesi esasına dayanır. Burun içerisinden girilerek yapılan bu işlem dışarıdan herhangi bir iz bırakmaz.

Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS) Nedir?

Fonksiyonel Endoskopik Sinüs Cerrahisi (FESS), sinüs kanallarının tıkanmasına yol açan iltihaplı dokuların ve poliplerin temizlenmesi amacıyla uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Genel anestezi altında gerçekleştirilir ve işlem esnasında sinüslerin doğal açıklıkları genişletilerek mukusun rahatça akması sağlanır. Ameliyat sonrası genellikle tampon kullanılmaz ve hasta aynı gün evine taburcu edilebilir.

Tedavi Edilmeyen Sinüzit Hangi Riskleri Taşır?

Tedavi edilmeyen ya da yetersiz tedavi edilen sinüzit, sadece burun boşluklarıyla sınırlı kalmaz. Zamanla çevre dokulara, hatta hayati organlara yayılabilir:

●       Beyin apsesi
 

●       Menenjit (beyin zarı iltihabı)
 

●       Göz çevresinde selülit (enfeksiyon)
 

●       Kemik iltihapları
 

Bu gibi komplikasyonlar nadir görülse de hayati tehlike oluşturabilir. Bu nedenle sinüzit belirtilerini hafife almak ciddi sonuçlara yol açabilir.

Ankara Burun Estetiği: Dr. Görkem Dündar Kimdir?

Ankara burun estetiği, sinüs cerrahisi ve kulak burun boğaz hastalıkları alanlarında adından sıkça söz ettiren Dr. Görkem Dündar, KBB uzmanı olarak hem tıbbi hem de estetik müdahalelerde yüksek başarı oranları ile tanınmaktadır. Her hastanın burun anatomisinin kendine özgü olduğunun bilinciyle hareket eden Dr. Dündar, rinoplasti operasyonlarını bireyselleştirilmiş planlamalar eşliğinde, yüz yapısına en uygun şekilde gerçekleştirmektedir. Bu yaklaşımı sayesinde rinoplasti, revizyon rinoplasti ve kepçe kulak estetiği gibi yüz cerrahisi prosedürlerinde hastalarının doğal ve fonksiyonel sonuçlara ulaşmasını sağlamaktadır.

Tıp eğitimini Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlayan Dr. Görkem Dündar, Kulak Burun Boğaz ihtisasını ise Türkiye’nin en köklü tıp merkezlerinden biri olan Hacettepe Üniversitesi’nde almıştır. Ayrıca Avrupa Kulak Burun Boğaz Derneği tarafından verilen yeterlilik belgesine sahip olan Dr. Görkem Dündar, hem ulusal hem de uluslararası derneklerde aktif üyeliklerini sürdürmektedir.

Mesleki kariyerinde Ankara Numune Eğitim Araştırma Hastanesi, Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve Sincan Devlet Hastanesi gibi önemli sağlık kurumlarında görev yapmıştır. 2023 yılından itibaren ise kendi özel muayenehanesinde hasta kabulüne devam etmektedir. Burun ve sinüs hastalıklarının yanı sıra işitme kaybı, baş dönmesi, çınlama, çocuk KBB hastalıkları gibi çok sayıda alanda da hizmet vermektedir.

Güncel tıbbi gelişmeleri ve teknolojileri yakından takip eden Dr. Görkem Dündar, hastalarıyla kurduğu karşılıklı güvene dayalı ilişkiler ve tedavi sürecini başından sonuna kadar titizlikle takip eden yaklaşımı sayesinde hem sağlık hem de estetik alanında ön plana çıkmaktadır.

📞 Randevu ve bilgi için: +90 537 500 13 87
 📍 Muayenehane Hekimliği: 2023 - Halen
 🎓 Eğitim:

●       Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi – Tıp Doktoru
 

●       Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi – KBB Uzmanlık Eğitimi
 

●       Yüz Plastik Cerrahisi Okulu – KBB Okulları
 

👨‍⚕️ Üyelikler ve Sertifikalar:

●       Türkiye Kulak Burun Boğaz Derneği
 

●       Türkiye Yüz Plastik Cerrahisi Derneği
 

●       Avrupa Yüz Plastik Cerrahisi Derneği
 

●       Avrupa KBB Derneği Yeterlilik Sertifikası

Sinüzit geçici bir rahatsızlık mıdır?

Akut sinüzit genellikle geçici bir enfeksiyon olup, tedaviyle birkaç hafta içinde tamamen iyileşir. Ancak tekrarlayıcı ya da kronikleşen vakalar kalıcı yapısal sorunlara işaret edebilir.

Sinüzit antibiyotikle her zaman geçer mi?

Hayır. Sadece bakteriyel kaynaklı sinüzitlerde antibiyotik tedavisi etkili olur. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı fayda sağlamaz ve direnç gelişimine yol açabilir.

Burun eğriliği sinüzite neden olur mu?

Evet. Septum deviasyonu olarak bilinen burun eğriliği, sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak sinüzite zemin hazırlayabilir. Bu durumda cerrahi düzeltme gerekebilir.

Sinüzit ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıldır?

Endoskopik sinüs cerrahisi sonrası hasta genellikle aynı gün taburcu edilir. Birkaç hafta süren iyileşme döneminde pansuman ve kontrol muayeneleri yapılır. Tam iyileşme süreci hastaya göre değişmekle birlikte genelde 2-4 hafta sürer.

Sinüzit genetik midir?

Sinüzitin kendisi genetik değildir ancak bazı altta yatan yapısal bozukluklar (polip oluşumu, burun eğriliği gibi) ailesel yatkınlık gösterebilir.

Çocuklarda sinüzit farklı mı seyreder?

Evet. Çocuklarda sinüzit daha çok geniz eti büyümesine veya alerjik reaksiyonlara bağlı gelişebilir. Belirtiler arasında huzursuzluk, burun akıntısı, gece öksürüğü ve iştahsızlık ön plandadır.