Yanılmıyorsam ilk Ziraat Bankası ile başladı adının önünden T.C harflerinin kaldırılması.
İnsanlar tepki gösterdi, bankada hesabını kapatanlar oldu. Emeklilerden hesaplarını başka bankalara geçirenler oldu.
Sonra sağlık bakanlığı ile devam etti.
Valilikler, Kaymakamlıklar, hatta bazı daire müdürlüklerinin önünden bile kaldırıldı T.C harfleri.
Baktılar ki tepkiler çok yoğun, geri adım atmak zorunda kaldılar.
Kaldırdıkları T.C harflerini yeniden koydular.
Bir gazetede ya da televizyonda haber çıkıyor. Şu Valiliğin önündeki T.C harfleri kaldırıldı diye, ertesi gün aynı gazetede harfler konuldu diye haber çıkıyor.
Bu karmaşa daha böyle devam edecek gibi görünüyor.
Ne yaptı bizim Tepebaşı Belediyesi, hizmet binasına Atatürk’ün bir silüetini koydu.
Bu da bir tepkinin yansımasıydı elbet.
Atatürkçülüğünden asla şüphe duymadığımız Tepebaşı belediye Başkanı Ahmet Ataç, bunun Eskişehirlilere bir armağan olduğunu söyledi.
Hükümet kararlı bir şekilde, “Yok böyle bir şey. Kimse adının önündeki T.C harflerini kaldırmayacak” diye iradesini ortaya koysa böyle bir karmaşa da yaşanmayacak.
ESKİŞEHİRSPOR’DA HOŞ OLMAYAN HAREKETLER
Eskişehirspor’un kongre süreci olanca hızıyla devam ediyor.
İki aday olması kadar doğal bir şey yok.
Her iki aday da centilmence bu seçim sürecini yürütmeliler.
Ama öyle olmadığını görüyoruz.
Kavgalar, karşılıklı çatışmalar.
Şu anda lig devam ediyor ve Eskişehirspor hiç de iyi sonuçlar almıyor.
Taraflar arasında yaşanan bu olumsuzluklar futbolculara da yansıyor, hatta futbolular bu işlere karıştırılıyorlar. 
Futbolcular açıklama yapmak zorunda kalıyorlar.
Kulağımıza öyle şeyler geliyor ki, bunlar Eskişehirspor’un geleceğini de etkileyecek nitelikte.
Bazı futbolculara “Biz gelince size daha çok ücret vereceği, şu anda yönetimle masaya oturmayın” deniliyormuş.
Eğer bunlar doğruysa hiç de iyi şeyler değil bunlar.
Seçim süreci tamam ama takımla, Eskişehirspor7un geleceğiyle asla oynanmamalı.