Özkavak, “Baharın bir kez daha kapımızı açmaya başladığı şu günlerde; ağır yıkımların, sorunların, baskıların altından kalkmaya, soluk almaya çalıştığımız bir sürecin içinden geçiyoruz. Gönül isterdi ki çiçeklerden, kuşlardan konuşalım. Mevsimin kıpırtılarını, bilimsel gelişmeleri, yeni tedavi yöntemlerini, iyileştirdiğimiz yurttaşlarımızın gülen yüzlerini, çocuklarımızın gelecek hayallerini konuşalım. Biliyoruz çoğu kez, yaşanan ağır yıkımlar, ekonomik ve çalışma ortamızla alakalı devasa sorunlar, bizde konuşacak mecal bırakmıyor.

Ama her şeye rağmen, umuduyla, neşesiyle, allı pullu renkleriyle bahar geliyor işte. Yerküreye, ülkemize, Eskişehir’e, hastanelerimize, aile sağlığı merkezlerine, sosyal hizmet birimlerimize…

Haydi! Pencerelerinizi açın. Haydi, yeni gelecek günlere umudunuzu büyütün. Bizi mesleklerimizle, aidiyetlerimizle, cinsiyetlerimizle bölenlere değil, ortak emeğimizle birleştirenlere kulak verin. El verin.

Bahar geliyor. Bir kez daha, o kirli boz bulanık havalar dağılacak. Gelip de gitmez sandığımız karanlıklar aydınlanacak. Pislik dağılsın, hava aydınlansın diye, kar, kış, ayaz, gece, gündüz demeden mücadele edenler, büyük bir özveri ve kıvançla, daha güzel günler için çalışmaya devam edecek.

Sevgili dostlar. Mevsimlerin dönmesine, ilkyazın kışa galip gelmesine, bizde iş yerlerimizden omuz verelim. Yıllardır bütün sağlık ve sosyal hizmet kurumlarında eğilmeden bükülmeden, insanca yaşamak için, güzel bir ülke ve gelecek için mücadele ettik. Emekçilerin şu veya bu gerekçeyle bölünmesini değil, sınıf olarak birleşmesini savunduk. Mücadelemizi bu temelden kurduk ve devam ediyoruz. Ve buradan sizlere çağrı yapıyoruz. Gelin sesimize ses katalım. Artık sadece şarkı dinlemeye yeter diyerek, yeni şarkıları birlikte söyleyelim. Liyakatsizliğin, adaletsizliğin, yoksulluğun, bilimdışılığın, ayrımcılığın, yandaşlığın ortaklarına değil, bilimin, kardeşliğin, barışın, dayanışmanın,  emeğin ve emekçilerin SES’ine katılalım.”