2016 yılı, kadın cinayetlerinin iki katladığı, çocuklarımıza cinsel tacizlerin peşpeşe geldiği, terörün en yoğun yaşandığı ve ilk kez Cumhuriyet tarihinde  topluca katliamlar ile öldürüldük.
Bol bol otoyollar yaptık, ancak bu otoyolların sonuna binlerce insanın çalışacağı fabrikalar, yatırımlar yapamadık.
Emekliler yıllardır beklediği İntibak Yasası istedikleri gibi çıkmadı, promosyon ise hayal oldu. Aldıkları zam  geçtiği yılları bile arattı.
İşçi ve memurun da  olardan farkı yok….
İşsizlik ve etrafımızı saran savaş…
Yani 2016 yılı böyle bitiriyoruz.
2017’de öncelikle isteğim, Yüce Türk Milleti’nin okumasını, sorgulamasını, elini vicdanına koymasını istiyorum.
Artık, verdiği oyun ne kadar önemli olduğunun bilincinde olmalı…
2017 yılında artık ülke topraklarında kardeş kanı akıtılmasını istemiyorum. Terör olmasını istemiyorum. İnsanların din, dil, kültür ve mezhep nedeniyle ayrımcılık yapılmasını istemiyorum.
Herkesin düşüncelerini özgürce konuşmalı, yazmalıdır. İnsanlar düşünceleri nedeniyle cezaevlerine girmemelidir.
Adalet istiyorum…
Artık işçi, memur, ve emeklilerin insanca yaşabileceği ücret almaları..
Ülkemizde her yerde yatırımlar yapılarak, işsizliğin bitirilmesini istiyorum.
Ülkemin içinde barış ve kardeşlik istiyorum.
Hiç kimseyle kavgalı olunmasını istemiyorum.
Tüm dünyanın ülkelerinde yaşayan halkların kardeş olduğuna inanılmasını istiyorum.
Siyasetçilerin artık oy için herşey makbül anlayışından vazgeçmeli.  Önce lider, partimiz yerine, önce halk ve vatan demeli…
Ülkenin her karışına sevgi çiçekleri ekmeliyiz.  Ektiğimiz sevgi tohumlarını birlikte sulamalıyız.
Artık analar, çocuklar, sevgililer ağlamamalı…
Biz ağıt yapmak istemiyoruz, biz elele halaylar çekmeliyiz.
2017 yılında; barış, kardeşlik, insanca yaşam koşulları  ve hep birlikte güzel günler için türküler söylemeliyiz.