Son dönemlerde pek çok aile, çocuklarının akran zorbalığına ya da siber zorbalığa uğramasından dolayı şikayetçi. Akran zorbalığı, yaşıt çocukların birbirlerine fiziksel, duygusal ya da sosyal biçimde zarar veren saldırgan davranış biçimi olarak tanımlanırken, sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasıyla artan siber zorbalığın, tehdit, şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal etme gibi daha pek çok unsur içerdiği biliniyor. Zorba çocukların aile yapısını incelediklerinde genellikle iletişim sıkıntısı yaşandığını gözlemlediklerini ifade eden ESOGÜ Çocuk Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Damla Eyüboğlu, öncelikle bu problemin çözülmesi gerektiğine dikkat çekti. Bazen kendi arasında şakalaşan çocukların da farkında olmadan siber zorbalık yapabildiğine değinen Eyüboğlu, böyle durumlarda zarar verme kastının olup olmadığının incelenmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Aileler ne olursa olsun çocuklarıyla güçlü bir iletişim ve ilişki kurmalı”

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Çocuk Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Damla Eyüboğlu, zorba çocukların aile yapılarını incelediklerinde iletişim sorunları yaşandığını gözlemlediklerini belirtti. Böyle çocukların kendi ebeveynleriyle soğuk ilişki içerisinde olduğunu ve fazla çatışma yaşadıklarını da dile getiren Eyüboğlu, "Zorba çocuklar, anne ve babalarını uzak ve düşmanca algılıyorlar. Sıkça aile içinde ciddi bir güç dengesizliğinden bahsediyorlar. Aile içinde anne-baba figürünü baskıcı, zorlayıcı, anlayıştan uzak ve empatik yaklaşmayan ebeveynler olarak tanımlıyorlar. Öncelikle aileler ne olursa olsun çocuklarıyla güçlü bir iletişim ve ilişki kurmalı. Bu başta zorbalık olmak üzere geri kalan diğer tüm suç unsurlarında ciddi koruyucu oluyor. Çocukları oturup dinlemek gerekiyor ama dinlerken öğüt vermekten değil, etkili dinlemekten bahsediyorum. Burada çocuk ne diyor olabilir, bu genç ne yaşıyor olabilir? Altında nasıl bir sorun olabilir ya da bize bir şey söylerken aslında onu mu söylemek istiyor? Yoksa altında başka bir mesaj mı vermek istiyor? Zorbalığın kendine zarar verme, intihar davranışı ve düşüncesiyle çok bağlantısı var. O yüzden anne ve babaların çocuğu anlayan bir yaklaşımla iletişim kurmaları çok önemli” dedi.

“Tam anlamıyla bir mağduriyet söz konusu“

Siber zorbalığın örneklerini de anlatan Eyüboğlu, “Tehdit, şantaj, müstehcen fotoğrafların yayılması, hakkında dedikodu yayma, özel hayatın gizliliğinin ihlali ve kişiye ait bilgilerin o sanal ortamlarda sızdırılması gibi birçok durum oluyor. Siber zorbalığı daha çok bunlar için tanımlıyoruz. Burada en önemli şey, kasıt. Yani burada zarar verme kastının olup olmadığı. Bazen gençler şaka yaptıklarını söylüyorlar ama burada en önemli ayırt edici detay, mağdur olan kişinin eğlenip eğlenmediği. Çünkü siber zorbalıkla ilgili şeylerde aslında hiçbir eğlence yok. O yüzden orada tam anlamıyla bir mağduriyet söz konusu” şeklinde konuştu.

Kaynak: iha