Basın İlan Kurumu (BİK) 32. Dönem 4. Genel Kurul Toplantısının açılışında, Genel Müdür Cavit Erkılınç, bir kamu bürokratı olduğunu yine unutarak basın camiamıza yönelik üstenci, tehditkar ve narsist söylemlerle yaptığı konuşmasını maharetmiş gibi  birde basına servis ettiğini söyleyen Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca konu ile ilgili şu görüşlere yer verdi; 

-BİK Analitik dijital ölçümleme sisteminin sorunsuz çalıştığını, kimin gerçek, kimin sahte trafik ürettiğini bildiklerini söyleyen Genel Müdür Cavit Erkılınç’ın bildiklerini bizde bilmek istiyoruz! Madem ki kamu adına bir iş yapılıyor, şeffaflık, dürüstlük, hesap verilebilirlik adına açıklanmalıdır. Kamu idareleri adına böyle retorik yaklaşımlarla değil, Anayasa ve yasalara uygun şekilde alınan kararları ve yaptıkları uygulamalarıyla konuşmasının esas olduğunu hatırlatmak isterim.

-Deprem bölgesine yapılan ziyaretleri sanki kendi kesesinden harcamış gibi anlatırken,

Kurt Dostluk Meclisi’nin konuğuydu Kurt Dostluk Meclisi’nin konuğuydu

“müsamaha”, “iyi niyet odaklı anlayış ve tavır”, “basın kuruluşları ve çalışanları bizlere emanet” “yanlarında olma”, “omuz verme” gibi kelime ve kavramlarla suistimal algısı yayan sayın Erkılıç’a sormak lazım; deprem felaketinin hemen ardından Kahramanmaraş ve Hatay şubelerini kapatarak bölgeden kaçan başka bir kurum var mıdır? Deprem bölgesindeki gazetelere, BİK’e bağlı diğer gazetelerden toplanan, BİK personelinden toplanan, basın derneklerine ve azınlık gazetelerine ayrılan paralardan başka BİK bütçesinden yardım yapılmış mıdır? Resmi ilanların yayınında aracılık ödevi BİK’e kanunla verilmiş bir görev iken, bu aracılık işinden elde edilen gelirle basının her türlü ihtiyacını karşılama ve basın derneklerine yardım etme ödevlerinin de BİK’e kanunla verilmiş görevler olduğunu neden unutuyorsunuz? BİK’in bütçesini hazırlarken bazı kalemlerde gösterilen cömertlik, Deprem bölgesindeki gazetelere ve basın derneklerine neden gösterilmiyor? Örneğin, 2023 yılı bütçesinde 1 milyon 763 bin TL olan personel yolluklarının,  2024 yılı bütçesinde yüzde 270 artırılarak 6 milyon 530 bin TL olarak belirlenmesinden ne anlamalıyız? Bundan, deprem bölgesine daha sık gideceğinizi düşünebilir miyiz? Maaşınız için bişey demiyoruz, gözümüz yok. Ama 6 buçuk milyon TL’ yi geçen yolluk bütçenizde, günlük 4 bin TL otel limitinizde Anadolu Basınının hem gözü hem de hakkı vardır. Daha, tasarruflu davranarak   lüksten ve  konfordan  biraz taviz veremez misiniz?

-Sayın Erkılınç, “Mesleki anlamda doğruyu yapan, iyi niyet ve gayretlerini gördüğümüz basın kuruluşlarını destekleyeceğiz” demiştir. Bizde soruyoruz, “mesleki anlamda doğru” iyi niyet” ve “gayret”i her hangi bir kanun veya yönetmelik maddesine göre mi, yere göğe sığdıramadınız BİK Analitik verilerine göre mi, yoksa keyfinize göre mi ölçüyorsunuz? 

-Sayın Erkılınç, “Hoşgörülü yaklaştığımız, görmemek için yüzümüzü çevirdiğimiz durumlar olduğunu saklamıyoruz.” demekle, Yönetmelik şartlarını yerine getiremeyenlere de resmi ilan verildiğini kabul etmiştir. Peki, ağır yönetmelik şartları nedeniyle ilana başvurmayan veya ilandan düşenlerin hakları ne olacaktır? Her türlü muvazaalı ve ötesinde akçeli olabilecek işlere gebe, keyfi uygulamaya derhal son verilmeli ve Yönetmelik olabildiğince tabanı kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir. 

-Bizlere, yıllarını basın mesleğine adamış basın emekçilerine ve gazete sahiplerine “Protestocuların ön safında yer tutanlar, internet haber siteleri sevdalıları, gazeteciliği unutanlar, tadına vardılar, hazzını yaşadılar, emeksiz kolay paraya alıştılar” gibi kinayeli, son derece yakışıksız, tuhaf ve hakaretvari  ifadelerle ayar vermeye çalışan Sayın Erkılınç’a tavsiyemiz önce kendi kapısının önünü süpürmesidir. Sayın Erkılıç kamuoyuna açıklama yapmaya çok meraklıysa önce, TBMM’de soru önergelerine konu olan “BİK Analitik Sistemi”yle ilgili milyonlarca dolarlık ihale yolsuzluğu ve diğer iddialara cevap versin. ilan.gov.tr de önce BİK’in kendi ihale ilanlarını yayınlasın. Kendi ihalelerini ve personel alımlarını ilandan kaçıran İlan Kurumu! Olur mu?

Hükümetin mali ve sosyal anlamda toplumun normalleşmesi adına attığı adımların aksine, bir bürokrat,  görev alanındaki sektörü sürekli gererek nereye varacağı merak konusudur.

Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Yılmaz Karaca Açıklamasının son bölümünde  "Sayın Erkılınç’ın, “Devletin çarkı ağır işler ama işler; geri dönüşü de olmaz. O gün geldiğinde ‘ah vah’ etmenin de kimseye faydası yoktur. Bu yanlış yollara tevessül edenler, gerçekte bizi değil, kendilerini kandırdıklarını fark ettiklerinde iş işten geçmiş olacak” şeklindeki ifadelerine ise aynen katılıyor ve bunun altına imzamızı atıyoruz." dedi.