Söyleşi: Şenay Yıldırım
Mayıs ayında gerçekleşen genel kurul sonrasında Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi başkanlığına seçilen Avukat Hüseyin Akçar, aynı zamanda Baro’nun yönetim kurulu üyesi, Akçar ile çocuk haklarına yönelik başlattıkları Mahallenin Çocukları Haklarını Öğreniyor başlıklı projeyi konuştuk.
Görevi devralır almaz görünürlüğü arttırmak için kentin yöneticileri ile meslek odaları ile görüşmeler yaptıklarını anlatan Akçar, kentin bu dinamikleri ile birlikte neler yapabileceklerini konuştuklarını aktarıyor. Eylül ayı itibarı ile de yenilenebilir enerji konusunda güzel bir program ile hem tepebaşı sakinlerinin hem de tüm Eskişehirlilerin karşısında olacaklarını söyleyen Akçar, “Önceliğimiz Tepebaşı, sorumluluğumuz Eskişehir” sloganı ile çalıştıklarını anlatıyor ve ekliyor: “Çalışmalarımıza önce çocuktan, çocuk haklarından başlamamız gerekiyor diye düşündük, açık alanda, parklarda, armut koltuklarda çocuklarla birlikte oturarak, çocuk odaklı çalışan avukatlarla keyifli bir sohbet ortamında çocuklara kendi haklarını anlatmak istedik.”
Mahallenin Çocukları Hakları Öğreniyor projesinde çocuklara neler anlatıyorsunuz?
Temel haklar üzerinde duruyoruz. Öncelikle tabi yaşam hakkı, sonra eğitim hakkı, katılım hakkı, çocuğun aile içerisinde, tüm toplumsal kesimlerde söz sahibi olması, ayrımcılık yasağı gibi konuları anlatıyoruz. Bu eğitimler halka açık olduğu için eğitimlerin yapıldığı alanlarda bulunan herkes de bunu dinleme olanağı buluyor.
Bu çalışma hangi yaş grubunu kapsıyor ve bugüne kadar hangi mahallere gittiniz?
Ortaokul ve lise öğrencilerini kapsıyor bu çalışma, Bahçelievler’den sonra Uluönder mahallemize gittik, yağmur durumundan Tepebaşı Belediyesi’nin deneyimli kafesinde toplandık ve çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik, sonra Mustafa Kemal Paşa ve Mamure mahallelerini birleştirdik ve burada çocuklarla buluştuk. Program sonrasında çocuklara katılım belgesi verdik ve onların bilgilerini kaydettik, bir süre sonra onlarla yeniden buluşup anlattığımız konularla ilgili gündelik yaşamlarında neler yaşadıklarını ve nasıl davrandıklarını dinleyeceğiz. Son olarak Esentepe mahallesindeydik, burada da 50 çocuğa bu temel hakları anlattık.
Peki Eskişehir çocuk hakları konusunda ne durumda?
Hak temelli çalışmalarda maalesef temel bir istatistik sunamıyoruz, ama kendi yorumum şu; Eskişehir’de de çocuk hakları ihlalleri elbette ki var... Baro olarak, avukatlar olarak buna müdahil oluyoruz, ancak Eskişehir'de ülkenin diğer illerine nazaran ortalamanın altında vaka sayısı olduğunu düşünüyorum, çünkü kurumlar da bu yönde bilinçli çalışmalar yürütüyor, ailede içinde kalan, korkudan dolayı açığa çıkmayan durumları ise maalesef bilemiyoruz.
Son zamanlarda çocukların yaşadığı en temel hak ihlalleri hangi konularda oluyor?
Güncel olarak mültecilerin sayısının artması ile birlikte ayrımcılığa dayalı hak ihlallerinin daha çok görülmeye başlandığını söyleyebiliriz. Bunu eğitimli aileler de yapabiliyor ne yazık ki! Burada; “Çocuğum mültecilerle aynı okulda olmasını istemiyorum” sözü ile karşımıza çıkıyor bu ayrımcılık… Biz yürüttüğümüz bu proje ile çocuğu bilgilendirerek; onun, anne babasına “Bir dakika onun bana zararı yok ki, onun da eğitime ulaşma hakkı var” demesini, bu bilince sahip olmasını istiyoruz. Aynı okulda düzgün bir şekilde eğitim alan mülteci çocuklarının ayrımcılığa uğramaması için de bu bilincin yükselmesi gerekiyor. Cocuk da çok temel, biz onu bilinçlendirdiğimizde aile de bilinçleniyor aslında. Biz insanları salonlara toplayalım değil, insanların ayağına gidelim anlayışında çalışmalar yürüteceğiz. Mahalleye direkt gittiğimizde, insanların dikkatini çekiyor ve daha çok katılım oluyor.
Çocuk yoksunluğu da yine son dönemin en yaygın dile getirilen sorunlarından, çocukların gıdaya erişim hakkı ne durumda örneğin? Bir de beslenme dediğimizde karnının doyması değil de çocuğun nitelikli beslenmesi ne ölçüde sağlanabiliyor?
Onunla ilgili de bir çalışmamız var, aslında tüm yurttaşların sorunu bu, evet yiyoruz ama soframızda ne kadar iyi besleniyoruz, çocuklar açısından nelere ulaşabiliyorlar, bunu sorgulamak gerekiyor. Gerçekçi olmak gerekirse, çocuk yoksunluğunu çözmek bu enflasyonist dönemde çok zor diye düşünüyorum. Mutlaka belediyeler, devlet kurumları, muhtaç durumdaki ailelere bazı yardımlar yapıyor ancak, ne kadar yürüyor bu işler, o çocuğun sofrasına ne kadar etki ediyor, bunun üzerine de yoğunlaşmak gerekiyor. Yaşama hakkı çok geniş perspektifle bakılması gereken bir alan, örneğin; refah düzeyi yüksek bir yaşam alabilmek, bunun içinde barınma da var, yaşama doğal bir barınmanın içinde gerçekleşmeli, bunu ne kadar iyi koşullarda sağlayabiliyoruz çocuklar için? Bu çok geniş bir konu hepsini bir projede ele almak çok zor...
Bu projeyi okullara da yayma, öğrencilere çocuk haklarını anlatma hedefiniz var mı?
Aslında, göreve gelir gelmez İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre hanımdan bu konuda bir görüşme talep ettim, ancak ne yazık ki aylardır yanıt alamadık. Eskişehir’deysek bir takım bileşenlerle faaliyet göstermeye açık olmak gerekiyor, bu çocuklar için çok önemli ve değerli bir proje, kendisiyle yeniden görüşeceğim bu projeyi sınıflara yaymak için. Biz sadece çocuklarla etkin bir şekilde, hak temelli çalışmalar yapmak istiyoruz. Dolayısıyla bu projeye milli eğitimi müdürlüğünü de katabilirsek, okullara gidip daha fazla çocuğa erişebilirsek, çok daha güzel olacak…
Proje sonunda kaç mahallede, kaç çocuğa ulaşmayı hedefliyorsunuz?
Mahallenin Çocukları Haklarını Öğreniyor projemize 1 yıl kadar devam edeceğiz, 93 mahallede 4650 çocuğa ulaşmak istiyoruz.
Yakın zamanda İsveç Başkonsolosluğu’nun açtığı bir proje başvurusu var, buna başvurmayı düşünüyoruz. Sonrasında devamı gelecek, başkonsolosluğun açtığı başvuruda zaten devamı gelmesi durumunda ödenek yardımının süreceği ifade ediliyor, eğer projemizi kabul ederlerse çocuklara bir doküman desteği de sağlamış olacağız ve büyük bir açılış konferansını, ara değerlendirme toplantısı ve kapanış konferansını gerçekleştirebileceğiz.
Çocukları 50’şer gruplar halinde, mentörleri ile birlikte alıp, 1 seneyi bize özetlemelerini isteyeceğiz, yaşam pratiklerinde nelerle karşılaştıklarını anlatmalarını isteyeceğiz. Bu projenin içinde avukat, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı yer alacak, zaten eğitimlerimizde de mesleğinde çocuk odaklı çalışan avukatlar yer alıyor. İsveç Başkonsolosluğu uygun bulursa belli bir ödenek isteyeceğiz. Eğer ödenek alabilirsek, Kent Konseyi ve Odunpazarı Kent Konseyi’nin de birlikteliği ile, Tepebaşı’ndan sonra Odunpazarı’na sonra da tüm Eskişehir’e bu projeyi genişletmeyi amaçlıyoruz.
Çocuk haklarından sonra hak temelli bakış açısının yaygınlaşması ile ilgili başka çalışmalar da yürütecek misiniz?
Çocukların yanında, bu defa anne babayı bilinçlendirmeyi amaçlayan hak temelli başka çalışmalarımız da olacak, tüm mahalleye çağrımız olacak, çünkü bizim işimiz mahallede, konferans salonlarında değil. Tepebaşı Belediyesi belde evleri ile müthiş bir hizmet sunmuş aslında mahalle halkına, biz de oraları kullanarak mahalle sakinlerine ulaşacağız. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın da Tepebaşı bölgesi için istediği bu; belde evlerinin bu tür etkinlikler için kullanılması…
Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi olarak bir sonraki çalışmanız ne olacak?
Eylül ayı başında yenilenebilir enerji ile ilgili bir çalışma yapacağız, Tepebaşı sağlıklı kent konseyi olarak, kadını ile erkeği ile yaşlısı ile çocuğu ile sağlıklı bir bilinç oluşturması anlamında çalışmalarımız olacak.
