'Taksim Anıtı ve Figüranlık' başlıklı yazıma hep destek hem eleştiri geldi.
Hatırlarsanız Eskişehir'de çevrilen 'Ayhan Hanım' filmi için hazırlanan platformda Taksim Anıtı'nın benzeri yapılmıştı.
Tepebaşı Belediyesi işçilere çağrı yaparak sembolde olsa burada bayramın kutlaması çağrısında bulunmuştu.
Neyse sendikalar orada kutlama yerine sembol anıta çelenk koymayı uygun görmüşler.
Bende bu davranışa karşı çıkmıştım.
İşçinin, emekçinin yoğun olduğu Eskişehir'de emeği simgeleyen bir anıt yapmayanlar hatta Türkiye'de ilk otomobili yapan işçilerin anısına anıt yapmayanlar; kamu emekçileri için toplu sözleşme masasına oturmayanlar, film için yapılan sembol anıta gelin çağrısı yapıyor.
Yazımda figüran olmayacağımı söylemiştim.
O yazımı tekrar okumanızı isterim.
Neyse efendim...
O sembol anıta gidebilirsiniz, anı fotoğrafları çektirebilirsiniz...
Hatta eski günleri yadedebilirsiniz.
Ben bu alanı yani sembol anıtın bulunduğu alanın gezi alanı olabilir demiştim.
Şimdi bir öneri daha getirmek isterim.
O alan; piknik alanı olabilir...
Hatta çevresinde bir restaurantta yapılabilir.
Eskiden solcu olup ta şimdi hiç bir demokratik eyleme katılmayanlar oraya gidip hep içkilerini yudumlarlar hem de içki masasında devrim(!) yaparlar.
Eski anılarını bağıra bağıra anlatırlar.
Bırakın işçi bayramına katılmayı; 1 Mayıs'lar da Taksim alanına bile gitmeyenler şimdi gidip sembol anıt gidip çiçek te koyarlar, anı fotoğrafı da çektirirler.
Sonra fotoğrafları gösterip sahte duygularını anlatırlar.
Yani figüran olarak kendilerini gösterebilirler...