Cumhuriyet Halk Partisi hafta sonu bir kurultay süreci yaşadı.

Demokrasiden dem vuranların, AK Parti'yi eleştirenlerin nasıl aynı süreçten geçtiğini gördük. Zorlamalar ile tek başına seçime giren genel başkan Kılıçdaroğlu, oyların yüzde 80'ini aldı. Yani 5 kişiden 1’i tek aday olmasına rağmen Kılıçdaroğlu’na oy vermedi.

Karadeniz fıkrası gibi değil mi?

Söz konusu parti içi iktidar olunca, “Al birini vur ötekine” deyimi cuk diye oturuyor...

Eskişehir de Parti Meclisi için büyük bir mücadele vardı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen destekli Nuray Akçasoy, Kemal Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesinden seçime girmesine rağmen kazanamadı.

Anahtar listeye girmek de her babayiğidin harcı değildir...

Diğer tarafta ise; Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt'un desteklediği PM'ye girmesine kesin gözüyle bakılan Prof. Dr. Gaye Usluer seçimden başarılı çıkarak PM'ye seçildi.

Bu, Kazım Kurt'un hocaya karşı ikinci zaferi olarak görülebilir. Zafer olmaya da bilir ancak bu başka bir yazının konusu olsun)

Seçim süreci ile ilgili eskişehir.net'ten Cihan Yıldırım güzel bir yazı kaleme almış "Kazandıkça kaybediyor" başlıklı yazıyı okumanızı tavsiye ederim.

Ben başka bir yelpazeden konuyu ele alacağım. Çünkü çok dikkatimi çekti.

Prof. Dr. Gaye Usluer daha önce dört kez PM’ye girmeyi başardı. Hepsini kendi tırnakları ile kazıya kazıya kazandı.

Hem de Eskişehir örgütüne rağmen.

Bu sefer de gireceği konusunda kimsenin şüphesi yoktu herhalde, ancak hiç biri sonuncu seçilişi gibi olmamıştı.

İki gündür takip ediyorum sosyal medyada fırtınalar kopuyor...

Tebrikler, pozlar, alkışlar havada uçuşuyor...

Şimdi günaydın demek lazım...

Elinizde büyük bir cevher, başarı öyküsü, azim ve çalışkanlık varken, daha önce neden Usluer’in yanında durmadınız?

Başka bir soru daha Gaye hocanın vekilliği elinden alınırken neredeydiniz?

Kafalarda sorular uçuşmaya devam ediyor

Peki ne değişti de böyle oldu?

Bunlar samimi hareketler mi? Hiç ama hiç değil...

  Gaye Usluer’e ayrı bir gayretle destek verilmesinin arkasında Usluer’in önünü kesmek olabilir mi?

Herhalde bir tek ben değil pek çok kişi Büyükerşen’in aday olmadığı bir seçimde Usluer’i Büyükşehir Başkanlığı’na aday görmeyi sürpriz bulmuyordur.

Şu tabloda Kurt, Usluer’i yanına alarak kendi Büyükşehir adaylığının önünü açmak ve elini güçlendirmek istiyor olabilir mi? Kulağa çok mu komplo teorisi olarak geliyor? Peki ilerleyen zamanlarda neler yaşanacak göreceğiz...

Usluer’i uzun yıllardır takip eden ve takdir eden kişilerden biri olarak, bu durumu Gaye Usluer'in sevgi sarhoşluğundan kurtulup sorgulaması gerektiğini düşünüyorum. İlerde yine yalnız kalmaması ve bugüne kadar yaptığı doğru siyasete devam etmesi adına.

Son yaşananlar hayra alamet bit durum değil.

Yoksa bu kadar emeğe yazık olacak…