Çelebinin iki yana  yalpalayıp gelişi hiç de  hayra alamet  değildi! Yüzüme  kaçamak bir bakışın ardından yanıma çöktü. Selam sabahın ardından  sonra  çaya odaklanıp  gözlerini ufka  dikti…

Uzun uzun  düşüncelerin içinde  gezinip sert bir şekilde;  ‘kızağa mı çektin  kendini!” dedi…. Yani  artık yazmıcan mı?

Ağzımı yamulttum, burnumu büktüm, gözlerimi kısaraktan bi yanıt verme  sendromu yaşadım. Bilmem  gibi sinden…En son omuzlarımı da işe karıştırıp  karışık  duygular arzettim.  O çok bilmiş  ağzı ile    biryerlerde gezindi  durdu!

Meşe ağacı elli yaşına  gelmeden  palamut adlı meyvasını vermezmiş.  ilave etti  Gözleri açık hapşırılmazmış. Garibim önce  meşe ağacı ve meyvasının  nerde nasıl kullanıldığını  sonra  hapşırmanın  yararlarını anlattı.  Konuları  irdeleyip  yazmam konusuna gelerek  nokta… dedi.

” Ben yazar değilim.” dedim.  benim işimgazete cilik üzerine  kurulu;  İlgim ve bilgim de   mesleğim de!    Gazetenin  manşetini.  haberi.   magazini,  sporu ve  tüm donanımından sorumluyum. Sayfaların hazırlanması benim işim,

İlginç  haber  başlığı, polemiğin konusu,   asparagas haber. Tazesinden,  bayatından  sıcağından , soğuğundan… Tatlı ve acısından  anlarım. Şu yazmak işi de  elimdeki bilgileri aktaramaktan olştu herhalde?…

İşte şu haber  duvar sıvası gibi, ne demekse!. Başka;  İnci tanesini  sirkeye atıp deneyin   mutlaka erir.  erimezse inci hakiki değildir.  Gazteci ile konuşmanızda  geçen   satırlardır  bunlar..  Meslekdaşım doğrucu olduğunu  kanıtlama  uğraşı veriyor…

Çelebi  yanımda  buna  benzer bir soru  sordu:  Norveç’e gittin mi?   Gitmedim yanıtımdan sonra  devam etti o gitmiş.  Kuzeyine bile geçmiş   neyin ne? soruma  merak yanıtıyla  yaz günleri Ondört ay güneşin batmadığına  şahit olmak için gittiğini söyledi …

Geldiğimde gecem  gündüzüme  karıştı dedi . doğrularla  yalanları karıştırmadıysa!!! İnanmam için lafı   başka  konulara  uladı: 18 Şubat 1979 senesinde  Büyük sahra çölüne  kar yağmış.  İnanmazsan git say  Buckingham  sarayının tam 602 odası vardır!!! dedi   Tüm söylediklerine inandım dedikten sonra sakinledi ve onu  hiç siyasetten sözetmediği için  sevdiğimi ilave ettim. Eğer politikadan söz açarsak  dostluğumuzda yara açarız. der.  Birbirimize ters bi laf ederiz. herkesin politikası kendine…

O.ooooo.. sona gelmişiz, şu  orijinal haber yarına kaldı. pelvan tefrikası gibi  okurlarımız merakla bekliyecek.  Bi yazıcam  hoplatıcam  okurları iyi mi?….