Gözyaşların, ağırlaştırır kitabı kaldıramaz olursun. Çünkü sona yaklaştıkça güzelleşen sayfalar içini titretir. Tıpkı rüzgâra dayanamayan kelebeğin, ipekten kanatları gibi titrer. Zamanın her parçasını anılara işlersin. Her kelimede beraber büyüdüğün gözleri hatırlar, gülümsersin. Kırıp, yıprattığın her gönül sayfasına geri dönüp öylece bakarsın öfke ve pişmanlıkla…
Günlerin adı olsun istersin artık. Çay anısı, sofra anısı ya da sadece gülümsemeler anısı. Öyle an olur ki gözlerini sımsıkı kapatır, sadece o anda kalmak istersin. Ne yazık ki, artık kitabın kapağını kapatma vakti gelip çatmıştır. Yarım kalan çaylara, yarım kalan kahkahalara ve yarım kalan dostluklara…