Tepebaşı belediyesi Zübeyde Hanım Kültür Merkezinde Eylülün Kadın yüzü Belgeseli ve O Günleri yaşamış birçok kadından biri olan İkbal Kaynar’ı getirdi.Hep söylerim belediyelerimiz bizim için bir şans.Ahmet Ataç da ayrı bir şans. Tepebaşı sakinlerinin istisnalar hariç aydınlık yüzü..Birgün Herkes bunu anlayacak...İkbal Kaynar konuşmasın da değindiği konu da buydu.İkbal Kaynarın bir dörtlüğüyle yazıma başlamak istedim..

Ne çok yaram oldu

direniyorum hüzünle yazılsa da adım

yaralarımı iyileştiriyorum

lokmanım,dermanım

yaşamın yarısı da

kavganın yarısı da bizim

kadınsız açmaz müjde çiçekleri

utkuda ben de varım. İkbal Kaynar.

 

Belgeseli izlerken gözyaşlarımıza engel olamadık..O kadar çok inçinmişiz ki yıllar sonra bile o haklılığın, adaletin eksikliği,Haklı söylemler ve isteklerin bedelinin bu olmaması gerekirken,  Ülkesini, Halkını sevenlerin, emeğin haklarını savunmasının, uğradığı zulmü kabullenmemenin; hala canlarını vererek ödeyenlerin cehalete yenik düşmenin çöküntüsü ile yüzleşmekten kaçınanlar ile aynı nefesi alıyoruz....

Yıllarca; Susma sustukça sıra sana gelecek solağanını tüm halklara ezberletip bu kadar suskun kalınabileceğini düşünmeden.. Kişisel çıkarların, insanlığın önüne geçmesi, sevgisiz nefret dolu bir toplum yatarılması  bu mücadele de yoktu...Mücadele birlik, beraberlik, kardeşlik içindi..Sadece ülke kardeşliği değil dünya kardeşliği içindi..Atatürk’ün İstediği Yurt da Sulh Cihan da Sulh için di..Ama bakıyoruz Etrafımıza ne kadar çok sevmeyenlerimiz varmuş..Bu ülke ötekisiz can verenlerin ülkesi herzaman dediğim gibi bakir bir Ülke herkesin sahip olmak için  hayaller kurduğu bu güzel ülkemiz de tıpkı o yıllar da istediğimiz gibi elele vermek lazım..