Ayşe Ünlüce CHP’de önümüzdeki dönemde daha üst düzey görevler alır mı? Koşullar bunu gerektirirse, Erdoğan sonrası Türkiye’nin olası aday havuzunda yer alabilir mi?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurultayı, parti içi birlik mesajları, yeni program ve tüzük değişiklikleri kadar bir şeyi daha açığa çıkardı: Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin, parti siyasetinde artan görünürlüğünü. Ünlüce’nin üç gün süren maratonun divan başkanı olarak sahnede yer alması, üstlendiği görevin hakkını “sorunsuz” biçimde vermesi ve kurultayın genel havasına damga vuran kapsayıcı dil, doğal olarak bazı soruları da beraberinde getiriyor: Ayşe Ünlüce siyasette daha etkin bir aktör hâline mi geliyor? CHP’de önümüzdeki dönemde daha üst düzey görevler alır mı? Koşullar bunu gerektirirse, Erdoğan sonrası Türkiye’nin olası aday havuzunda yer alabilir mi?
Bu sorular bugün sadece Eskişehir’de değil, Ankara’nın kulislerinde de konuşuluyor.
Ünlüce’nin kendisinin de ifade ettiği gibi bu görevi bir gün kala öğrenmiş olması, aslında tercihin çok daha yukarıdan, yani doğrudan Genel Başkan düzeyinde yapıldığını gösteriyor. Ünlüce’nin şu sözleri de bu tercihin bilinçli olduğunun altını çiziyor: “Bir hukukçuyu, bir kadını seçmek… Bu kapsayıcılık mesajıydı.” Yani bu, yalnızca teknik bir görevlendirme değil; CHP’nin topluma ve partiye verdiği stratejik bir mesaj.
Ayşe Ünlüce’nin iki yıllık resmi siyasi geçmişine rağmen kısa sürede kazandığı güven, aslında yılların kurumsal deneyiminin üzerine oturuyor: Hukukçuluk, baro çalışmaları, meslek örgütlerinde görevler, genel sekreterlik ve nihayet Büyükşehir Belediyesi… Gerçekçi bir analiz yapmak gerekirse: Kurultay atmosferi, Ünlüce’nin gelecekte Parti Meclisi ya da MYK gibi üst yönetimlerde yer almasının kimse için sürpriz olmayacağını gösteriyor. Gölge kabinede yer alma ihtimaline gelirsek; CHP’nin yeni siyaset tarzında, yerel başarıları olan büyükşehir belediye başkanlarının gölge kabinede veya tematik çalışma gruplarında değerlendirilmesi sıkça görülüyor. Ünlüce’nin hukuk formasyonu ve yönetim tecrübesi, özellikle; adalet, yerel yönetimler, kadın politikaları, sosyal belediyecilik başlıklarında ciddi bir potansiyel sunuyor.
Gelelim en tartışmalı soruya: Ünlüce’nin Cumhurbaşkanı adaylığı mümkün mü?
Bu soruyu yanıtlamadan önce; Sayın Ünlüce’nin yıllar önce genel sekreterlik görevini yürüttüğü dönemlerde, büyükşehir belediye başkanlığı adaylığı sorularına da siyasette olmayı düşünmediği yanıtını verdiğini hatırlatmak gerekiyor. Dolayısıyla zamanla gelişen yeni koşullar, yeni seçimlerin yapılmasına kaynaklık edebilir. Dolayısıyla çok ileri bir okumayla Ayşe Ünlüce’nin ilerde Cumhurbaşkanı adayı olmasının da çok uzak bir ihtimal olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü siyasette “olmaz” yoktur. Hukukçu kimliğine, uzlaştırıcı diline, yüksek profilli kurultay tecrübesine, kadın temsilinin eksikliğine, yerel yönetim başarısının etkisine
baktığımızda Ayşe Ünlüce’nin adı, ilerleyen yıllarda “geniş aday havuzlarında” kendine yer bulabilir. Ünlüce kendi tercihinin her ne kadar Eskişehir’de kalmak yönünde, olduğu konusunda net konuşsa da bunu zaman, koşullar ve CHP’nin yeni siyasi yönelimi belirleyecek. Çünkü Ayşe Ünlüce, artık CHP’nin yükselen yeni kuşak lider figürlerinden biri, önü ise; tamamen açık ve kimi zaman liderler kendi yollarını seçmez; siyaset onları seçer.