“Gün geçmiyor ki! Eskişehir siyasetinde; paranın makbul kılındığı ve sermayesi ile herkesin, siyasette bir koltuk ve makam sahibi olmasının mümkün olduğu bir sürecin, olumsuz sonuçları ile karşı karşıya kalınmasın.

Aslında bizler! Seçilmişlerin; öncelikle şehrimiz sonra da ülkemiz için yapacakları hizmetleri merak etmekteyken, bu kişilerin; tutarsızlık ve ilkesizlik içerisinde olmaları, hizmete odaklanmak ve sorun çözmek yerine; haddinden ve ölçüsünden büyük beyanlarıyla gündemi meşgul etmeleri kabul edilebilir bir şey değildir.

Seçilmiş oldukları günden bu güne; tek icraatları, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn Yılmaz Büyükerşen’e yönelik mesnetsiz iddialarından öteye geçmemiş, fikirsel ve ideolojik olarak herhangi bir meziyetini göremediğimiz ‘malum’ milletvekili, sonunda serbest siyaseti tercih etmiş ve üç günlük siyasi kariyerinde;  seçildiği partiyle fikir ayrılığına düşmeyi başarabilen, ender insanlardan biridir.

Normal şartlarda bu olay, çok yadırganacak ve hatta ayıplanacak bir vâkıadır; lakin perşembenin gelişi çarşambadan belliyken, olayın böyle sonuçlanmış olması, bizler gibi İyi Partilileri de şaşırtmamıştır diye düşünmekteyim. Zira bütün politik kurgusu; belirsizlik ve geçişkenlik üzerine kurulmuş ve ilk günden bu yana herhangi bir rezervi olmadığını da açık açık beyan etmiştir.

Esasen bizim açımızdan mevzu, asla kişiler değil yaratılmış olan menfi ve ilkesiz siyasal zemindir; zira bu zeminin yaratmış olduğu politikacı profili de kendi maharetiyle var olmayı başaramamışken; başka insanların başarısını küçümsemeye cüret edebilmekte ve bu tür söylemler üzerinden kendisine bir alan açmaya çalışmaktadır.

25 yıllık başarısı ve tüm ülkeye mal olmuş marka değeri ile Eskişehir’in çeyrek asırlık Büyükşehir Belediye Başkanı üzerinden yakışıksız provakasyon yaratan bu şahıs! Eskişehir siyaseti için, kayıp bir siyasi dönemden başka bir şey değildir.

Türkiye’nin AB tam üyelik müzakerelerinde 19 yıllık hüsran Türkiye’nin AB tam üyelik müzakerelerinde 19 yıllık hüsran

Siyaseti, sermayenin esareti altına alan bu sistemin, en hakikatli temsilcilerinden biri olan Sn Vekil, seçilmiş olduğu partinin büyükşehir belediyesini kazanacağına dair iddialı söylemleriyle gündemi epey meşgul etmişti. Lakin büyük söz söylemenin, büyük lokma yemeye benzemeyeceğini de tecrübe etmiş olması muhtemeldir.

Siyaset! akıl ve adanmışlıkla, millet ve hizmet aşkı ve çözüm merci olmaya namzet yapılmadığı müddetçe; kirlenmişlik ve yozlaşma kaçınılmazdır. Öncelikli mücadelemiz; milletin karşısına çıkarılarak adaylar konusunda, partilerin, daha seçici ve makul davranmasını sağlamak olmalıdır”