Ünlü: “Bu seçimsiz dönemde muhalefetin görevi iktidarı çalıştırmaktır. AK Parti olarak sahada olmak lazım, belediyelerin uyarılması, çalıştırılması lazım, insanların dertlerini meclislerde dile getirmek lazım”

AK Parti eski İl Başkanı Dündar Ünlü ile Eskişehir’in siyasi hayatını, AK Parti’nin çalışmalarını, kentin güncel sorunlarını konuştuk, yerelde muhalefet konumunda olan AK Parti’nin görevinin CHP’li belediyeleri çalıştırmak olduğunu ifade eden Ünlü, “AK Parti, şu anda Eskişehir yerelinde iktidarda olan CHP’li belediyeleri denetlemeli ve halkın beklediği hizmetlerin takipçisi olmalı, yanlışlar düzelinceye bunları tekrar tekrar bunları dile getirmeli ve sonuç alınıncaya kadar konuları takip etmeli” dedi.

Dışarıdan bakınca Eskişehir’de son zamanlardaki siyasi ortamı nasıl görüyorsunuz?

Eskişehir’de çok hareketli bir siyasi ortam yok, Covid’den kaynaklanan bir durum da söz konusu olabilir ancak salgın döneminde yapılacak siyaset de farklı olmalı, ancak bir durağanlık olduğunu belirtmek gerekir. Çok etkin bir siyasi hava da yok, belki de seçimlere daha süre olmasından kaynaklı bir durum olabilir bu, seçimler yaklaştığında siyaset de hızlanacaktır. Geçtiğimiz dönemlere bakılınca 2014’te başlayan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile 2015 Haziran ve Kasım seçimleri 2017 referandumu ile birlikte ülkede ve Eskişehir’de siyaset hareketliydi belki de 2019 seçimlerinden sonra diğer seçimler arasında uzun bir zaman olduğundan bir durgunluk haliyle var.

AK Parti’de de bu durgunluk var mı, eski il başkanı olarak yeni yönetimi takip ediyor musunuz, nasıl buluyorsunuz?

AK Parti Eskişehir’de muhalefet olarak belediyeleri denetleyici olmalı, belediyelerin yapmadıklarını eksiklerini dile getirmeli ve halkın beklediği çalışmaları yapmaları konusunda itici bir güç olmalı. Çünkü belediyelere baktığımızda kente yapılması gereken birçok yatırım var, seçimlerde verilen vaatler var, bunların gerçekleştirilmesi konusunda belediyelerin uyarılması, çalıştırılması lazım, sahada olmak lazım, insanların dertlerini meclislerde dile getirmek lazım. Belediyeleri ulusal siyasetten uzaklaştırıp, yerelde yapması gerekenlere yönlendirmek lazım, bu seçimsiz dönemde muhalefetin görevi iktidarı çalıştırmaktır.

Belediyeler çalışmıyor mu?

Yerelde iktidar olan CHP’li belediyelerin hiç çalıştığını düşünmüyorum, belediyeler yapmaları gereken asli görevler dışında çalışıyor mu? Hatta bunlar da oldukça eksik, Eskişehir’de bir statüko oluşmuş ve bunun devam etmesi ile ilgili bir çaba var, bunun yanı sıra kentin gelişmesi, büyümesi sanayinin gelişmesi konusunda da bir direnç olduğunu görüyorum ancak bunun değişmesi şart, başımıza pandemi geldi, şehrin öğrenci potansiyeli ve hizmet sektörü ile yürüyen ekonomisi ciddi yaralar aldı ve almaya devam ediyor.

Kısmen de turizm vardı bu da aksayınca kentte ciddi bir boşluk oluştu, dolaysısıyla ekonomiyi döndürecek sanayinin daha da büyüyüp gelişmesi konusunda çaba sarf edilmesi gerekiyor, bu zamana kadar yapılmayanların eksikliklerini ve kentin ekonomisine verdiği zararları bugün yaşayarak görüyoruz. Bu sıkıntılar görülüp gelecekte yeni planlamalar yapılmasını arzu ediyoruz

Söz sanayiye gelmişken son günlerde URAYSİM ile ilgili tartışmalar var gündemimizde siz nasıl görüyorsunuz bu durumu?

Son dönemde tartışılan URAYSİM meselesine gelince bugünde kadar buraya harcanan 600 milyon liralık bir yatırım var, burada bir mızmızlanma var, ‘yapılsın mı yapılmasın mı’ diye tartışma yapılmasının bir anlamı yok, zaten proje 2016 yılından bu yana devam ediyor, nasıl daha aktif hale getirilir, kente nasıl daha fazla katma değer sağlar diye sanayi odası ile birlikte URAYSİM’in tüm paydaşlarının, milletvekillerinin ve yerel yöntemlerin birlikte düşünmesi gerekir, artık burası nasıl geliştirilir ve kent ekonomisine nasıl daha fazla yarar sağlar, işsizliğe nasıl çözümler sunabilir gibi konulara eğilmek gerekir. Şehir “nasıl büyür ve gelişir”i konuşmak gerekirken sadece şahıslar üzerinden yürüyen tartışmalara tanıklık ediyoruz. Kişiler üzerinden yaşanan bu tartışmalarda en büyük zararı kente veriyoruz.

Bu tartışmaların odağında Sanayi Odası Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş var, URAYSİM Kesikbaş’ın meselesi midir?

Burada kurulmuş ve devam edecek bir tesis var, dolayısıyla Kesikbaş tarafından orada teklif edilen de 26 dönümlük mikro bir ihtisas organize sanayi bölgesidir, bunu eleştirenlere sormak lazım; oraya gidip gördünüz mü, bu insanlar ne istiyor, böyle bir ihtiyaç var mı, bu ihtiyaç başka bir alternatif ile çözülebilir mi?

“Bakın sizin böyle bir ihtisas organize istediğiniz var ama bakın bu isteğiniz başka bir şekilde şöyle çözülebilir” denebilir, bu çözüm odaklı bir yaklaşımdır ancak biz ne görüyoruz, “şu kişi bunu söylüyorsa bu yanlıştır” bu doğru bir siyaset değildir. Bizim bu şehirdeki temel sorunumuz da bu… Şahıslar üzerinden tartışıyoruz, oturup konuşulması lazım. URAYSİM Kesikbaş’ın meselesi değildir. AK Parti hükümeti dönemin kalkınma bakanlığı ile buraya 600 milyon liralık para aktardı, bu hükümetin önemli bir yatırımıdır, buna sahip çıkılmalıdır, AK Parti yaptı diye de CHP’li belediyelerin buna karşı çıkması da doğru değildir. URAYSİM’in tartışma konusu dahi yapılmaması gerekir, buna sahip çıkılması ve tamamlanması lazım.

Peki ne yapılmalı?

Eskişehir’de bir masa etrafında oturamama sorunu var, böyle olunca sorunlar daha da büyüyor, şehirde birlik ve bütünlüğün sağlanması lazım. Seçimlerde bir rekabet oluyor doğal olarak ancak seçimler bittikten sonra bir araya gelerek şehrin menfaatleri doğrultusunda hareket etmek gerekiyor. Sonuçta bu şehir hepimizin, yarın bu torunlarımıza miras kalacak ve iyi bir miras bırakabilmek için de şahsi meselelerimizi bir tarafa bırakıp kentin menfaatleri için bir araya gelmemiz lazım.

Yeniden siyaset yapma isteğiniz var mı?

İlla siyaset yapacağım veya hiç yapmayacağım diye bir durum yok, şartlar ne getirirse değerlendireceğiz, siyaseti izliyor, takip ediyorum, dışarıdan baktığımda herkesin farklı siyaset yapma yöntemleri var, benim farklıydı şimdiki arkadaşların farklı…

Onlarda ellerinden geldiğince çalışmalarını yapıyorlar. Yeni bir yönetim ile birlikte daha iyi işler yapacaklarını umuyorum.

 Benim görüşüm; biraz daha yerel yönetimleri eleştirmek ve çalıştırmak, onları biraz daha rahatsız etmeleri lazım diye düşünüyorum. İnsanlara kendimizi anlatmalı ve onlara güven vermeliyiz o zaman tercihlerini değiştirebiliriz. Bugün Türkiye genelinde muhalefetin körü körüne bir iktidar eleştirisi var, ancak çözüm göstermeden yapılan işleri eleştiriyorlar. Sonra da diyorlar ki insanlar AK Parti’ye neden hala oy veriyor, insanlar körü körüne kimseye oy vermez, iktidar hata yapıyorsa bunun sebebi muhalefettir, demek ki siz sağlam bir muhalefet yapamıyor ve karşısına somut şeyler koyamıyorsunuz.

Yerelde AK Parti’nin de aynı hataları yaptığını söyleyebilir miyiz?

Bu yerel için de geçerlidir, yerelde de muhalefetin kendini iyi anlatması ve insanlara çözüm sunması gerekiyor. AK Parti de muhalefet olarak, şu anda iktidarda olan CHP’li belediyeleri denetlemeli ve halkın beklediği hizmetlerin takipçisi olmalı, tekrar tekrar bunları dile getirmeli, yanlışlar düzelinceye ve sonuç alınıncaya konuları takip etmeli. Yalnızca yerel yönetimlerin hatalarını, eksikliklerini göstermekle kalmamalı, yaşanan sorunların çözüm yollarını da göstermeli, kısaca çözüm odaklı bir siyaset izlemeli ki; halka kendini böylece inandırabilsin…

Editör: TE Bilişim