Haber Kaynağı Manşet Gazetesi

Söyleşi. Şenay Yıldırım 

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde 27 yıl Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. İrfan Uçgun, emekli olduktan sonra Solunum Hastalıkları Danışma ve Tedavi Merkezi’ni kurdu.
Atatürk Bulvarı 115/2'de hizmet vermeye başlayan merkez ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. İrfan Uçgun, 27 yıllık meslek hayatı ve öğretim üyeliği sonrası Eskişehir halkına daha yüksek kalitede, güvenilir, her zaman ulaşılabilir, hızlı ve gerektiğinde hastanın kendi evinde de hizmet verebilmek amacıyla Solunum Hastalıkları Danışma ve Tedavi Merkezi’ni kurduğunu anlattı. Özellikle evde bakım ihtiyacı olan hastalarla ilgilendiğini ve onların evlerine giderek tedavilerini sürdürdüğünü ifade eden Uçgun, hastaların çoğunun hastane ortamından rahatsız olduğunu ve uzun süre hastanede kalmanın hasta ve yakınları açısından rahatsız edici olabildiğini aktardı. Bu nedenle hastaneye gitmek istemeyen ya da evinde tedavi olmak isteyen hastalara özel hizmet verdiğini dile getiren Prof. Dr. İrfan Uçgun, “Çoğu hastam pek çok farklı doktora giderek faklı ilaçlar kullanmış, sonrasında bu ilaçları nasıl kullanacağını, hangi ilacın hangi ilaçla aynı özelliğe sahip olduğunu, hangilerini kullanıp hangilerinin kullanmayı bırakması gerektiğini bilemiyor, dolayısıyla ben onların evlerine giderek bir ilaç düzenlemesi de yapıyorum ve bu bile pek çok hastanın iyileşmesinde önemli bir adım oluyor. Bunun yanı sıra solunum cihazlarının, ilaçlarının kullanılması da belli bir bilgi birikimi gerektiriyor, hastaların evlerine giderek bu cihazların ayarlarını yapıyor ve doğru kullanım şeklini anlatıyorum” dedi.
EVDE TEDAVİYİ TERCİH EDİYORLAR
Solunum sıkıntısı olan hastaların artması ancak bununla paralel olarak artması gereken hastane yatakları ve sağlık profesyonellerinin aynı oranda artmaması ve yaşlı nüfusun hızla artmaya devam etmesi gibi nedenlerle evde bakım gereken hasta sayısının da arttığını belirten Prof. Dr. İrfan Uçgun, “Üstelik hastane maliyetlerinin yüksekliği, hastanede gelişebilecek dirençli - ölümcül enfeksiyonlar ve bazı hastaların hastane ortamından duydukları rahatsızlık gibi nedenlerle her geçen gün daha fazla hasta evde bakım ve solunum desteğine ihtiyaç duyuyor” şeklinde konuştu. Solunum hastalıkları ilaçlarının biraz daha özel ve hastaların kullanmasının da biraz daha zor olduğunu ifade eden Prof. Dr. Uçgun, “Yıllarca kullandığı halde etkin kullanmadığı için ilaçtan fayda görmeyen hastalarımız var, örneğin bazı ilaçları hasta içine çekerken ilacı akciğere alması gerekir, böylece daha düşük dozda ve etkili ilaç kullanmış olur. Örneğin; hasta hastane ortamında tüm tedavileri düzenli yapıldığı için iyileşiyor ve normale dönüyor ancak eve geldiğinde işler değişiyorsa; orada düzeltilmesi, düzenlenmesi gereken şeyler olduğunu anlıyoruz. Evde iyi besleniyor mu, ilaçları doğru zamanda ve doğru şekilde alıyor mu, cihazları doğru kullanıyor mu, bunlara bakmak gerekiyor” dedi.
ÜLKEMİZDE HER YIL 20 BİN KİŞİ VEREM HASTALIĞINA YAKALANIYOR
Solunum sistemi hastalıklarının son zamanlarda giderek arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Uçgun, “Bu; sigara kullanımı ve mesleksel tozlar, çevresel alerjenler nedeniyle oluyor. Solunum sistemini ilgilendiren hastalıklarda düzenli ve bilinçli ilaç kullanılmazsa ve bu hastalığa neden olan unsurlardan kaçınılmazsa bu hastalığı kronik hale geliyor ve ömür boyu devam ediyor, ancak doğru bir tedavi ile bu hastaların ilaçsız olarak da hayatlarına devam etmeleri mümkün aslında” diye konuştu. Solunum yolu hastalıklarından söz eden İrfan Uçgun, şöyle konuştu: “KOAH çok sık görülen bir hastalık, astım ve alerji de çok görülüyor, özellikle grip sonrası zatürre vakaları çok sık oluyor, tüberküloz yani verem hastalığı da çok görülüyor, kişilerde vücut savunması düşünce bu hastalık sık görülüyor. Eskiden ülkemizde verem savaş dispanserlerinin etkili çalışması ile bu hastalık 1950 ve 1960’lı yılarla kadar ciddi oranda azaldı, ancak sonrasında vücut savunmasını düşüren ilaçlar, kanser tedavisinde uygulanan kemoterapi, radyoterapi gibi uygulamalardan sonra verem vakaları da artmaya başladı, ülkemizde hâlâ 15-20 bin kişi bu hastalığa yakalanıyor. Dirençli enfeksiyonlar da çok arttı, şimdi insanların çoğu verem hastalığını kendine yakıştıramıyor, tedavi olmuyor ve bu nedenle dirençli bir enfeksiyona dönüşüyor bu hastalıklar ve sonrasında bu kişiler dirençli enfeksiyonu çevresindekilere bulaştırıyorlar. Bu tür hastalıklarda vücut savunmasını yükseltmek için iyi beslenmek, dinlenmek ve düzenli ilaç kullanmak çok önemli. Dünyada en ölümcül 10 hastalıktan 4 tanesi (pnömoni, KOAH, tüberküloz ve akciğer kanseri) solunum sistem hastalığıdır. Üstelik bunların içinde saydığımız KOAH ve Akciğer kanserleri artmaya devam etmekte ve toplam ölümlerin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Ambulans çağrılarının yaklaşık yüzde 30’unu solunum sıkıntısı oluşturuyor.”
PEK ÇOK TEST YAPILABİLİYOR
Prof. Dr. İrfan Uçgun, “Kliniğimiz Eskişehir’in en işlek caddelerinden olan Atatürk Bulvarı’nda Arkeoloji Müzesi ve Öğretmen Evi karşı çaprazında yer alıyor ve ulaşımı oldukça kolay. Bize alerji testi yaptırmak isteyen, meslek hastalığı teşhisi konmuş hastalar, başka bir yerde tomografi çektirmiş sonucu danışmak isteyenler, hastaneye gidemeyen evde takip isteyen hastalar geliyor. Burada solunum testi, alerji testleri, kan sayımı kan şekeri, enfeksiyon testi, ultrason ile hastalıklara bakabiliyoruz” şeklinde konuştu. Klinikte; solunum fonksiyon testleri, bazı kan tahlilleri, sık karşılaşılan alerjenler ile alerji deri testi, toraks ultrasonografisi ve monitörizasyon yöntemlerinin uygulandığını aktaran Prof. Dr. Uçgun, “Kliniğimizde, evinde solunum desteği isteyen ve kliniğimize gelemeyen hastalara evde takip ve tedavinin düzenlenmesi hizmeti yanı sıra, solunum cihazlarının ayarı, KOAH-astım tedavi ve sorunların takibi, kronik öksürüklü hastaya yaklaşım, solunum yolu enfeksiyonlarının takip ve tedavisi, meslek hastalıkları danışma ve takibi, sigara bağımlılığı ile mücadele, akciğerde nodül-kitle tanı ve takibi, plevral sıvı tanı ve tedavisi işlemleri yapılmaktadır. Yakınımızdaki bir özel hastanede bronkoskopi, toraks tomografisi ve biyopsi gibi ileri tanı işlemleri de yapılabilmektedir” ifadelerini kullandı.
PROF. DR. İRFAN UÇGUN KİMDİR
1990 yılında ESOGÜ Tıp Fakültesi’nden mezun olan İrfan Uçgun, 27 yıl boyunca ESOGÜ Tıp Fakültesi’nde Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı olarak görev yaptı. Görevi sırasında 2001-2002 yılları arasında Amerika Birleşik Devletleri’nde Brown Üniversitesi’nde Yoğun Bakım Eğitimi aldı. 2006 yılında Doçent ve 2011 yılında Profesör oldu. Yoğun Bakım Uzmanı olarak Osmangazi Üniversitesi’nin Göğüs Hastalıkları kliniği yoğun bakım ünitesini kurdu ve uzun yıllar sorumlu başkanlığını yaptı. Bu süre içinde çok sayıda öğrenci, araştırma görevlisi ve uzman yetiştirdi, birçok kurs düzenledi ve Türkiye’de yoğun bakım kültürünün gelişmesi için önemli katkılarda bulundu. 19 adet uluslararası, 53 adet ulusal basılı yayını vardır. İki adet kitap editörlüğü ve 20 adet kitap bölümü yazarlıkları vardır. 2019 yılında emekli olan Uçgun, mesleğini serbest olarak sürdürmeye başladı.

Editör: TE Bilişim