2872 sayılı Çevre Kanununun 11. maddesine dayanılarak hazırlanan
Atıksu ve evsel katı atık bertaraf tesisleri tarifelerinin belirlenmesinde uyulacak usul ve esaslara ilişkin yönetmeliğin
8. maddesine göre çıkarılan evsel katı atık tarifelerinin belirlenmesine yönelik kılavuzda belirtilen ilke ve yöntemlerden faydalanılarak evsel katı atık tarifelerinin oluşturulması ve
uygulamanın tahsilata geçmesi süreci, son süreçte şehrimizde en üst perdeden tartışılıyor.
Siyasi iktidar milletvekilinden, ilçe başkanlarına, yandaş kalemlerden candaş yapılara kadar tümden bir koro oluşturup uygulayıcı belediyelere yükleniyor da yükleniyorlar.
Hemşehrilerimizi savunurum,
Esnafın hakkını yedirmem,
Vicdansızlık,
Malum zihniyet…
Nidaları, beyanları birbiri ardına geldi, basına iletildi, kamuoyuna duyuruldu.
Konu geneli ilgilendirdiği için
"Nedir, ne değildir, neden?" diyerek detaylı inceledim ve sonuçta en baştaki başlığı yazdım.
Kardeşim, siyaset ciddiyet ister, samimiyet ister ve dürüst olmayı gerektirir; bu bir erdemdir…

27/10/2010 yılında, 27742 sayılı Resmî Gazete yayınlanarak
mevcut siyasi iktidar tarafından düzenlenen ve 2018 yılına kadar sürekli ertelenen, sonrasında
Çevre Şehircilik Bakanlığınca 8 Aralık 2020 yılında tarife belirleme kılavuzu yayınlanarak uygulama kararı alınan
geçen sürede yasanın uygulama boşluğundan dolayı uygulamayan muhatap belediyelere Sayıştay denetleme raporlarında "Bunu neden almıyorsunuz?
Bu bedeli tahsil etmemeniz kamu zararıdır." denilerek tahsilat mecburiyeti getiriliyor.

Devamında belediyelerce hazırlanan tahsilat karar ve oranlarının
belediye meclislerinde bulunan siyasi iktidar temsilcilerinin kabul oylarıyla komisyonlardan ve meclislerden geçme süreçlerinin
(Eskişehir Büyükşehir Belediyesi 17/02/2025 - 108 sayılı, tüm siyasi partilerin oy birliği ile alınan karar ve Odunpazarı Belediyesi 07/03/2025 - 6/65 sayılı, yine tüm siyasi partilerin oy birliği ile alınan kararları)
içinde olunan bu durum sonunda, ne olduysa tahsilat sürecine geçilince
birden açıklamalar ve söylemler geliverdi.

Sanki belediyeler yalnızca Eskişehir’de kafalarına göre bir "salma" icat etmiş ve alt belediyeler üzerinden vurularak esnaf soyuluyormuş nidaları yükseliverdi.
Yandaşı, candaşı hep bir ağızdan aynı ritim ve tempoda…
Gündemde sanki hiçbir sıkıntı yok, başka hiçbir dert yok, ekonomi süper, hayat şartları mükemmel, vatandaşın bir eli yağda bir eli balda bir durum varmış da
dert Eskişehir’e özel katı atık bertaraf bedeli uygulamasıymış havası yaratılmış gibi feveranlara ve oluşturulan yapay gündeme şahit olduk.
El hak diyorum…
Vay be diyorum…
Yasayı çıkar,
uygulamaya zorla,
meclislerde kabul oyu ver,
sonra "bunlar esnafı soyuyor",
"bunlar esnafı bitiriyor",
"hemşehrilerimin yanındayım" de…
Vallahi hayretler içindeyim…

Türkiye'deki tüm belediyelerde konuyla ilgili uygulamalar yapılıyor.
Elimdeki siyasi iktidara ait belediyelerin tarifelerindeki rakamlar, Eskişehir belediyelerini katlamış durumdalar.
Yani inanın, ne diyeyim bilemiyorum.
Ciddiyet, samimiyet ve dürüst olmak insani değerdir.
Bu nitelikler siyasette asli olmak zorundadır.
Erdemli olmak söylem değil, eylem gerektirir…
Yukarıda yazdıklarımı okuyup gündemde konuşulan ve yazılanları okuyun lütfen.
Kimler ciddiyet içinde, samimiyetle ve dürüst olarak size, sana, Eskişehir’e, Eskişehirliye hizmet ediyor, dürüst davranıyor, görün diyorum.
Ve sevgili Eskişehirli hemşehrim, olanları, gelişmeleri hak ediyor musun, bunu bir sor kendine…
Saygı ve sevgilerimle, yine yeniden ulaşmak, görüşmek dileğimle.