Zira bir türlü bitirilemeyen terör ve şehit cenazelerimiz üzerinden yapılan çirkin provokasyonlar; ziyadesiyle incitici ve kabul edilebilir düzeyde değildir. Herkesin! Şehitlerimizin maneviyatına ve ailelerinin matemine saygı duyması, vicdani ve insani bir sorumluluk gereğidir.

Buna mukabil! İnsanların yüreği yanarken yapılan provokasyonlar ve maksadını aşan; adeta tehdit niteliğindeki açıklamalar, toplumsal ve de siyasal huzurumuzu zedeleyecek türdendir. Şehit cenazelerinde yaratılan bu çirkin tablo, izaha muhtaç ve de maksatlıdır. Bu minvalde! Ana muhalefet liderine karşı yapılacak sözlü ve fiziki saldırılar, sonuçları itibariyle ülkemizin kaldıramayacağı boyutlara evirilebilir.

Başkan Ünlüce Seyitgazili kadınlarla buluştu Başkan Ünlüce Seyitgazili kadınlarla buluştu

Ayrıca! Bu konuda sorumlu aranıyor ise terörle mücadelede olduğumuz son 40 yıldır; hiçbir iktidarın aklından dahi geçirmeyeceği ölçüde, terör örgütüne ve siyasal uzantısı olan partiye iltimas geçenlerdir. Zira! Çözüm süreci adı altında, belki de tarihimizin en puslu dönemi başlatılmış; Oslo görüşmelerinden tutun da operasyonların durdurulması kararına, Habur’a çadır mahkemeler kurulup, Dolmabahçe mutabakatına varıncaya kadar pek çok tavizler verilmiştir. Ve bu tavizler sonucu, Diyarbakır Sur’da, hendek ve barikat olayları başlatılmış ve çatışmalarda da çok büyük bedeller ödenmiştir. Bütün bu gerçeklik gün gibi ortadayken; bugün! CHP Lideri Sn Özgür Özel’in maruz kaldığı itham ve saldırılar, asla hakkaniyetli ve de ölçülü değildir.

Cumhuriyet Halk Partisini, terör ve teröristlerle yan yana telaffuz etmek; en hafif tabiriyle mesnetsizliktir, izansızlıktır. Zira bizzat sizin, ittifak ortağınız olarak meclise giren Hüdapar aleni federasyon ve bölünmeyi savunmakta; tıpkı pkk ve siyasi uzantısı olan DEM gibi üniter devlet aleyhine propaganda yapmaktadır. Her iki zihniyette bölünme hayalleri kurmakta ve birisi etnik, diğeri ise ümmetçi anlayışla Türkiye Cumhuriyeti Devletini zafiyete uğratmayı ve hatta ortadan kaldırmayı amaçlamaktadır.

Öncelikle! Kendi elinizle meclise taşıdığınız partinin genel başkanını uyarmanız ve gerekli mesafeyi koymanız gerekirdi. Zira bu beyanatlar, sizin iradenizi de yok saymanın yanı sıra; anayasaya aykırılık teşkil etmekte ve ilerisi için tehlike arz etmektedir. Kendi içinizdeki arınmayı sağlayıp; özeleştirinizi yapmalı ve hatta Yüce Türk Milletinden özür dilemeliydiniz. Ayrıca! Acılarımızı, seçim propagandası yapmaktan ve ana muhalefet liderini hedef göstermekten de derhal vazgeçmelisiniz. Zira bu ülkedeki tüm vatandaşların, can güvenliği ve sorumluluğu sizin üzerinizdedir”