AKP ile CHP arasında birkaç gündür süre gelen bir “İş Başvuru Formu” polemiği yaşanıyor.
Bu sanki yeni bir şey mi?
AKP iktidar olduğundan bu yana süregelen bir durum.
Üst düzey yönetimlerde bile liyakatin yerine yandaşlığın, yakınlığın geçerli olduğu yazılıyor-çiziliyor.
Hem her iktidar bunu yapmıyor mu?
Ancak AKP döneminde bu durumların çok daha ileri düzeye eriştiğini biliyoruz.
Eskiden “hamili kart yakinimdir” yazılı kartvizitlerin yerini şimdi mailler, iş başvuru formları almış, ne olur.
Tabi burada itiraz edilen nokta iş başvuru formlarında AKP’nin adının olmasıdır,  parti adeta İş Kurumu’nun görevini üstlenmiş durumda gibi görünüyor.
Bunlar yerel siyasetin kısır çekişmeleri elbet. 
Geçtiğimiz günlerde aynı durum bir başka ilde haber olmuştu. Bütün illerde de durum aynıdır sanıyorum.
Bu işlerden rahatsız olanlar kadar memnun olanlar da vardır.
Memnun olanlar, bir iş bulma imkanına kavuşmuş ya da işe yerleştirilmiştir.
CHP İl Başkanı Erman Gölet, “AKP iktidarının, her fırsatta siyasi gücünü baskı unsuru olarak kullandığı bilinen bir gerçektir. Özellikle ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın bu durumlarını siyasi rant elde etmek üzere kullanmakta, gıda kömür gibi yardımlar yaparak partilerine bağımlı hale getirmektedirler. Eşitlik, hak, hukuk ve ileri demokrasi söylemlerini ağızlarından düşürmeyen, ancak uygulamaları farklılık gösteren AKP iktidarının Eskişehir’de bir yeni uygulamasına daha şahit oluyoruz. Kanunları yok sayan AKP, Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı olmasına rağmen, ‘AKP İş Başvurusu Formu’ düzenlemiştir” diyor.
AKP İl Başkanı Süleyman Reyhan da yanıt veriyor.
“AKİM, Sayın Genel Başkanımız ve Başbakanımızın önderliği ve yönlendirmesiyle 2003 yılından beri vatandaşlarımız ile ilgili birimler arasında köprü olmakta, partimizin “insan odaklı siyaset” anlayışına katkı sağlamaktadır. Vatandaşlarımızın gösterdiği geniş teveccühle bu hizmetin manevi karşılığı alınmaktadır.”
Gölet, bununla da kalmıyor AKP’ye sorduğu bazı soruların yanıtını bekliyor ve Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyor. Çağırıyor da bakalım savcılar göreve gelecek mi? göreceğiz.
Bu işten bir şey çıkar mı? Çıkmaaaz.
Son olarak bu polemiğe milletvekili Salih Koca da katıldı.
Koca’nın Gölet ile ilgili söylediği sözler, bu tartışmaları daha çok alevlendireceğe benziyor.
DP HAREKETLENDİ
Uzun süredir sesi soluğu çıkmayan Demokrat Parti’de (DP) son günlerde bir hareketlenme yaşanıyor.
DP’nin de Genel Başkanlığını yapan ve bir süre önce AKP’ye geçtikten sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili sözleriyle gündeme gelen Süleyman Soylu’nun, DP camiasında nasıl bir tepkiyle karşılandığını biliyoruz, bundan utanan DP’lileri de biliyoruz.
Geçtiğimiz günlerde DP İl Başkanı Emre Demir’in bir açıklaması oldu.
Demir, Türkiye genelinde kayıtlı üye sayısına göre üçüncü sırada yer almalarına rağmen kendi üyelerinden bile oy alamadıkları itirafında bulundu. Partilerin yeni yapılan güncellemelerle üye sayılarının açıklandığını belirterek “Partimiz 723 bin kayıtlı üye sayısıyla Türkiye’de üçüncü sırada yer alıyor. Son yapılan seçimlerde üye sayısının büyüklüğüne rağmen oy alamadık. DP köklü bir partidir. Baraj sıkıntısı ve insanlara aşılanan ‘oyunuz boşa gider’ imajı nedeniyle kendi üyemiz bile bize oy vermedi” dedi.
Oyunuz boşa gider imajı bazı partiler için geçerli. Özellikle de 12 Eylül’den sonra kurulan partiler bunun sıkıntısını son yıllarda fazlasıyla yaşadı. Bir zamanların anlı şanlı Anavatan Partisi bile yok oldu gitti.
DP ve DSP için de aynı akıbet görünüyor gibi.