Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda çok önemli dönemeçlerin yaşandığı gündür 23 Ağustos

1921 Sakarya Meydan Muhaberesi

Polatlı'ya kadar ilerleyen Yunan ordularına Ankara'ya harekat emri verilmişti. Savaşı Yunan tarafı kazanırsa TBMM, Sevr Antlaşması'nı kabul etmek zorunda kalacaktı. Öte yandan 24 tümen Rus askeri Kafkaslarda bu savaşın sonucunu bekliyordu. Savaşı Türklerin kaybetmesi halinde Sevr hızlı bir şekilde uygulamaya geçirilecekti.

Mustafa Kemal Paşa, bütün savaş taktiklerini bir kenara bıraktı. "Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz." emrini vererek muharebeyi geniş bir alana yaydı. Böylece Yunan kuvvetleri de karargâhlarından uzaklaşıp bölünmüş olacaktı, öylede oldu. Kısa sürede bozguna uğrayan Yunan ordusu Afyona kadar ricat etmek zorunda kaldı. Türk milletinin Mustafa Kemal Paşa'ya ve Milli Mücadelenin kazanılacağına olan inancı ve desteği arttı.

1923 Lozan Barış Antlaşmasının TBMM'de onaylanışı

24 Temmuz günü karara bağlanan anlaşma yaklaşık bir ay içinde bütün taraf ülke meclislerinde onaylanmıştır. Bu anlaşmanın bir an önce yapılması ve onaylanması gerekiyordu çünkü Rus ordusu hala 24 tümen askeriyle Kafkaslarda bekliyordu ve doğrusu Anadolunun, komünist Rus istilasına uğraması başta İngilizlerin işine gelmezdi ayrıca İngiliz sömürge ülkelerinde de ayaklanmalar başgöstermişti, bu nedenle enerjilerini Anadoluda harcayamazlardı. Dış siyasal dönüşümlerin hesabını iyi yaparak zekice taktik izleyen Atatürk zamanında restini çekerek anlaşmayı imzalamalarını sağlamıştır.

1925 Şapka İnkılabı

Şapka inkılabı bir batı özentiliği değildir. (ıslahatçı Padişahlardan Sultan ll. Mahmut da sarık yerine (1700'lü yılların modern giysisi) fes giymeyi zorunlu tuttuğunda çağdaşlaşmayı amaçlıyordu) Çağdaş modern bir devlet kurmayı aklına koyan Mustafa Kemal Paşa çağdaşlığın ancak çağdaş yaşam biçimiyle yaşandığı zaman zihinlerin modern yaşama adapte olacağı ve böylece çağdaş fikirler gelişeceğinden hareketle, insanların kılık kıyafetine müdahale gereğini duymuştur. İşte bu inkılaplar sayesinde modern Türkiye doğmuştur. Ancak kıyafet inkılabında kadınların kıyafetine asla müdahale edilmemiştir. İlgi kanunda sadece erkeklerin giyimleri için düzenleme getirilmiştir.

Şapka inkılabının tersini bugün için gözlemlersek, ortaya çıkan metin coğrafyamızı saran yangının da dayanağı olacaktır! Mustafa Kemal ATATÜRK, modern bir yaşamın gereği olarak düzenlerken kılık kıyafeti, elbette kimseye "sen şunu ya da bunu giyme" şeklinde dayatmada bulunmadı. Sadece devlet kamu için belli kurallar içinde bir disiplin getirdi. Oysa şimdi sindire sindire yedirilmeye çalışılan yaptırımlar olduğu gibi, Ortadoğu'ya benzetilmeye çalışılmamız içler acısı! Kılık kıyafet bir aynadır; içinde taşıdığını bir ölçüde topluma yansıtan...

EVET, NANKÖR BİR MİLLET OLMA YOLUNDA DAYATMALAR OLSA DA; ASLA NANKÖR OLMAYACAĞIZ VE YUKARIDA ANLATILAN SON DERECE HAYATİ ÖNEME SAHİP TARİHİ GERÇEKLER KARŞISINDA ATA' SINA, SİLAH ARKADAŞLARINA, HALKINA, ŞEHİTLERİNE, GAZİLERİNE MİNNET VE SAYGIYLA BAĞLILIĞIMIZI EBEDİYYEN SÜRDÜRECEĞİZ; DÜNÜ UNUTMADAN, BUGÜNÜ SORGULAYARAK!..

Ergün Çetin